Ceza HukukuSUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ VE ÖRNEĞİ

Suç duyurusu dilekçesi, mağdur, suçtan zarar gören veya bazı durumlarda mağdurun yakınları tarafından, kısacası bir hakkı zedelenen kimselerin ilgili suçu işleyenin cezalandırılması maksadıyla yazılan dilekçe türüdür. Suç duyurusu dilekçesi, her zaman dilekçe formatında olmak zorunda değildir; neticede suç duyurusu savcılığa veya karakola sözlü olarak da yapılabilir. Fakat soruşturmanın yazılılığı ilkesi gereği ve yazının daha kalıcı olması açısından savcılığa suç duyurusu dilekçesi vermek suretiyle ihbar ve şikâyet hakkını kullanmakta yarar vardır. Birtakım püf noktaları olan suç duyurusu dilekçesi, günümüzde internetin yaygınlaşmasıyla birlikte elektronik ortamlardan da ibraz edilebilmektedir.

Bu yazımızda suç duyurusu dilekçesi ile ilgili özet bilgiler, suç duyurusu dilekçesi örnekleri, dilekçeyi yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar ve daha birçok bilgi yer almaktadır. Yazımızın içinde ise dilekçeyi gerek PDF olarak gerek Word Dosyası olarak indirebileceğiniz bağlantılar bulunmaktadır. Keyifli okumalar dileriz.

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ NEDİR?

Suç duyurusu dilekçesi, kanunen suç olarak tanımlanan bir fiili işleyen kimsenin soruşturulması ve cezalandırılması amacıyla mağdur, suçtan zarar gören yahut hakkı zedelenen kimse tarafından savcılığa veya karakola sunulan dilekçedir. Uygulamada şikâyet dilekçesi olarak da bilinen suç duyurusu dilekçesi, suça konu olan, cezalandırılması istenen eylemin ve olayın anlatılması şeklinde de yazılır. Elbette ki suç duyurusu dilekçesi yazmanın pek çok önemli noktası vardır. Ceza Muhakemeleri Kanunu 158. Maddede, ihbar ve şikâyet mercileri düzenlenmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığı veya kolluk makamlarına şikâyette bulunulabilir.

Unutulmamalıdır ki bazı suçlar re ‘sen soruşturulurken bazı suçların takibi şikâyete bağlıdır. Şikâyete bağlı suçlarda suç duyurusu dilekçesi vermek için Türk Ceza Kanunu’nda, failin kim olduğu ve eylemin ne olduğunun bilindiği veya öğrenildiği tarihten itibaren 6 aylık süre verilmiştir. Fakat belirtelim ki şikâyet hakkı olan 6 aylık süreyi kaçıran bir mağdurun bu süreyi kaçırması, diğer mağdurların şikâyet hakkına halel getirmez.

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ VE ÖRNEĞİ

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ VE ÖRNEĞİ

A.A.Ü.T’YE GÖRE SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ HAZIRLAMAK VE AVUKATLIK ÜCRETLERİ 2025

Suç duyurusu dilekçesi, suçun işlendiği yerde bulunan kolluk makamlarına veya Cumhuriyet Başsavcılığına sunulur. Bu bakımdan yetkinin doğru tespit edilmesi önemlidir. Suç duyurusu dilekçesi hazırlamanın pek çok püf noktası olmasından sebep bir avukat desteğine ihtiyaç vardır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, her türlü dilekçe hazırlama ücretini 2025 yılı için 4.500,00 TL şeklinde düzenlemiştir.

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ SONRASI AÇILAN CEZA DAVASINDA YARGILAMA GİDERLERİ 2024

Suç duyurusu dilekçesi hazırlamak ve ceza davasının açılması için bir mahkeme harcı veya yargılama gideri ödenmez. Fakat yargılamanın sonucunda sanık sıfatını alan kişiye yargılama giderleri ve mahkeme harçlarının yükletilmesine karar verilebilir.

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ VE ÖRNEĞİ

Suç duyurusu dilekçesi, yukarıda sayılan kurallara göre yazılabilir bir dilekçe türüdür. Aşağıda yer alan dilekçe örnekleri boş şablon halinde olup her olayda bilgiler ve esasa ilişkin hususlar değişkenlik gösterebilir. Burada yer alan örnek dilekçeler sizlere bir ipucu, yol gösterici olması açısından verilmektedir. Bunun haricinde usul hukuku kurallarına da kesinlikle riayet edilmesi gerekir. Aksi takdirde her ne kadar haklı da olunsa usul hukukuna uyulmayan dilekçe çok ciddi hak kayıplarına sebebiyet verebilir.

Suç duyurusu dilekçesi örneği word indir

Suç duyurusu dilekçesi örneği PDF indir

RESMÎ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

MÜŞTEKİ:               :

VEKİLİ                     : Av. HAŞİM ELMAS

ŞÜPHELİ                  : 

  SUÇ                         : TCK madde 204: “Resmî Belgede Sahtecilik”

  SUÇ TARİHİ         : (Tarih)

AÇIKLAMALAR   :

  • A) SUÇA KONU FİİL

Şüpheli müşteki, müvekkilin adına 20.000,00 TL miktarlı …/…/… Tanzim Tarihli, …/…/… Vade Tarihli sahte senet düzenlemiştir. Akabinde işbu sahte senet şüpheli tarafından icraya konulmuştur. İcraya konulan kambiyo senetlerine mahsus icra takibi … İcra Dairesi’nin …/… Esas numaralı dosyasında halen derdesttir. Şikâyet konusu senedin ön yüzünde müvekkil … adına atılı bulunan imza müvekkilimizin elinin ürünü değildir. İCRA TAKİBİNE KONU SENETTEKİ İMZALAR KESİNLİKLE MÜVEKKİLE AİT OLMAYIP ŞÜPHELİ TARAFINDAN MÜVEKKİLİN ADINA SAHTE İMZA ATILMAK SURETİYLE SAHTE SENET DÜZENLENMİŞ VE İŞBU SENET İCRAYA KONULARAK KULLANILMIŞTIR.

Senedin ön yüzünde bulunan imzalar ve yazıların hiçbirisi müvekkilimize ait değildir. Senet tamamen sahte olarak düzenlenmiştir. Ekte sunmuş olduğumuz vekaletname ve belgelerdeki müvekkilimize ait imzalar ile senetteki müvekkilimiz adına atılı bulunan imzalar mukayese edildiğinde, imzaların tersim biçimi, başlangıç ve bitişleri itibariyle müvekkilimize ait olmadığı açıkça görülmektedir.

  • B) İLGİLİ MEVZUAT

Resmî belgede sahtecilik suçu, kamu güvenine karşı suçlar arasında TCK 204. maddede düzenlenmiştir. Resmî belgede sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur:

Sahte resmî belge üretilmesi veya mevcut resmî belgenin gerçeğe aykırı düzenlenmesi,

Gerçek bir resmî belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi,

Sahte resmî belgenin kullanılması.

Yukarıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin fail tarafından işlenmesiyle resmî belgede sahtecilik suçu meydana gelir.

Resmî belgede sahtecilik suçunun maddi konusu resmi bir belgedir. Resmî belgede sahtecilik suçunun tüm fiiller açısından bazı ortak özellikleri vardır. Resmî belgenin düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kullanılması suçunun seçimlik hareketleri açısından ortak özellikleri şunlardır:

Sahtecilik konusu belgenin resmî belge niteliğinde olması,

Belgenin zarar olasılığı doğurmaya elverişli olması,

Belgenin aldatıcılık özelliğine sahip olması.

Resmî belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturan belge bazı özelliklere sahip olmalıdır. Suçun konusu olan belgenin özellikleri şunlardır:

Resmî Belgede Sahtecilik Yazılı Belge Üzerinde İşlenebilir

Suçun konusu olan resmî belge, yazılı olmalı ve belgede mutlaka bir dil kullanılmalıdır. Resmî belgede kullanılan dil Türkçe dışında yaşayan veya ölü bir dil de olabilir. Ancak okunabilen evrak resmî belgede sahtecilik suçunun konusu olabilir. Orijinali okunamayan ve içeriği anlaşılmayan belgeler zarar olasılığı doğurmayacağından resmî belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturamazlar.

Resmi Evrakta Sahtecilik Delil Değerine Sahip Belge Üzerinde İşlenebilir

Resmî belgede sahtecilik, ancak delil değerine sahip resmî belge üzerinde işlenebilir. Resmî belgenin delil değeri yoksa, yani herhangi bir hukuki değeri yoksa suç da oluşmaz. Belgenin bir hakkın doğumuna veya sona ermesine ilişkin ispat gücüne sahip olması gerekir. Hukuki bir iddiaya esas teşkil edebilme niteliği olmayan belgeler üzerinde resmî belgede sahtecilik suçu oluşmaz.

Resmî Belgeyi “Düzenleyen” Belgeden Anlaşılmalıdır

Resmî belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturan belgenin gerçeğinin bir kişi veya kurum tarafından düzenlenmesi gerekir. Belgenin gerçeğini düzenleyen bir kişi veya kurum yoksa resmi evrakta sahtecilik suçu oluşmaz. Düzenleyen kişi ad-soyadı ve imzayla anlaşılabileceği gibi evrakın üzerinde olan bir amblem veya işaretle de anlaşılabilir. Örneğin, resmi nitelikli evrak olarak kabul edilen kambiyo senetleri altındaki imza düzenleyen kişiyi ispatlar.

 Gerçeği kamu görevlisi tarafından düzenlenmese bile resmî belgede sahtecilik suçunun meydana gelmesine neden olan belgeler şunlardır: Bono veya çek gibi kambiyo senetleri, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil, vasiyetname.

Resmî Belgeyi Sahte Olarak “Düzenleme” Suçu (TCK 204/1)

TCK Md. 204/1, resmî belgede sahtecilik suçu için bazı seçimlik hareketler öngörmüştür. Söz konusu seçimlik hareketlerden biri de “resmî belgeyi sahte olarak düzenleme” fiilidir. Resmî belgeyi sahte olarak düzenleme, bir belgenin resmî belge gibi gerçekmiş gibi üretilmesi suretiyle işlenir. Belge, kısmen veya tamamen gerçeğe aykırı üretilmişse suç oluşur. Belgenin form, şekil, amblem, başlık, unvan ve diğer yazı özellikleri yönünden taklit edilmesi de “düzenleme” suçu için yeterlidir.

Suçun oluşması için belgenin düzenlenmesi fiili yeterli olup ayrıca kullanılması şart değildir. Evrakın aldatma yeteneği varsa, evrak kullanılmasa bile resmî belgeyi sahte olarak düzenleme suçu oluşur.

Resmî Belgeyi Başkalarını Aldatacak Biçimde Değiştirme Suçu (TCK 204/1)

 Resmî belgedeki bir yazının değiştirilmesi veya yazı eklenmesi, imzanın silinmesi, belge üzerindeki tarihin değiştirilmesi veya silinmesi, belgenin kazınmak suretiyle tahrif edilmesi halinde, yapılan bu değişikliklerle belgenin aldatıcılık vasfı varsa “resmî belgeyi başkalarını aldatacak biçimde değiştirme suçu” meydana gelir.

Suç, değiştirme fiilinin işlemesiyle tamamlanır, ayrıca resmî belgenin kullanılması gerekmez.

Sahte Resmî Belgeyi Kullanma Suçu (TCK 204/1)

TCK md.204/1’deki sahte belge kullanma suçu, ancak sahte olarak üretilmiş, taklit edilmiş veya değiştirilmiş resmi niteliği olan bir belgenin mevcudiyeti ve bu belgenin fail tarafından kullanılması halinde vücut bulur. Herhangi bir kimse tarafından kendisine verilen sahte resmî belgeyi kullanan fail suçu işlemiş olur. Belgeyi kullanan failin belgenin sahte olduğunu bilmesi ve belgenin sahteliğini bilerek kullanması gerekir. Örneğin, sahte ehliyet üreten kişi “resmî belgeyi sahte olarak düzenleme suçunu işler, bu ehliyeti düzenleyen kişiden alıp kullanan kişi “sahte resmî belgeyi kullanma suçunu” işler.

Sahte resmî belge hem fail tarafından düzenlenmiş hem de kullanılmış ise yine tek suç oluşur. Her iki seçimlik hareket de TCK Md. 204/1’de düzenlenen resmî belgede sahtecilik suçunun unsurları olduğundan faile tek bir ceza verilir. Fakat bu halde mahkemenin faile vereceği cezada alt sınırdan ayrılarak daha fazla ceza vermesi gerekir.

YARGITAY, SENETTE SAHTECİLİK SORUŞTURMA VEYA KOVUŞTURMALARINDA CUMHURİYET SAVCILIĞI VEYA CEZA MAHKEMELERİNİN TEDBİR KARARI VEREREK İCRA TAKİBİNİ DURDURABİLECEĞİNİ KABUL ETMEKTEDİR.

Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası gibi, cumhuriyet savcılığına sahtecilik nedeniyle yapılan şikâyet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir. (Y12HD-K.2015/6149)

Yukarıda açıklananlar ve içtihatlar ışığında somut olayımız hakkında değerlendirme yapıldığında görülecektir ki şüphelinin müvekkilin adına müvekkile ait olmayan imza ile sahte bir senet düzenleyerek akabinde bunu icraya koyması ve olmayan bir borcu talep etmesi ile resmî belgede sahtecilik suçunu işlediği aşikardır. Sahte senet düzenlemek ve kullanmak cihetiyle Resmî belgede sahtecilik suçunun unsurlarının meydana geldiği açık ve nettir.

Anılan bu nedenlerle gerçek olmayan belge sunan ve kullanan, müvekkile yönelik resmî belgede sahtecilik içerikli eylemi gerçekleştiren kişi/kişilerin cezalandırılmasını talep etmek bakımından şikâyet dilekçesi verme zarureti hâsıl olmuştur.

NETİCE VE TALEP          : Yukarıda açıklanan ve re ’sen gözetilecek diğer nedenlerle şüpheli hakkında resmî belgede sahtecilik başta olmak üzere re ‘sen tespit edilecek her türlü suçlardan kamu davası açılmasına karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz. (Tarih)

                                                                                                          MÜŞTEKİ VEKİLİ

                                                                                                          Av. Haşim ELMAS

Ek:

Şikâyet Konusu Senet 

Vekaletname

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ VE ÖRNEĞİ

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ VE ÖRNEĞİ

KAPARO DOLANDIRICILIĞI SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

… … CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

 

ŞİKÂYET EDEN    :

VEKİLİ                     : Av. Emine TEKİNALP

Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad. No:39/1 Kağıthane/İstanbul

ŞÜPHELİ                  : (X)

                                      (Y)

SUÇ                            : TCK madde 158-Dolandırıcılık

 

SUÇ TARİHİ           : (Tarih)

 

KONU                       : Hileli davranışlarla müvekkili aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendilerine ve başkalarına yarar sağlamaları, sahte bir ev ilanı oluşturulması ve bu ilan üzerinden ev kiralayacağını düşünmesi sebebi ile kapora adı altında ödediği meblağın kendisine ödenmemesi nedeniyle ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu gereğince, şüpheli ve/veya şüpheliler hakkında Kamu Davası açılmasına ilişkin taleplerimizden ibarettir.

 

AÇIKLAMALAR   :

Müvekkil kiralık ev ilanı için internette araştırma yaparken kurumsal ve yasal gözüken “…” isimli emlak sitesi ile karşılaşmıştır. Gördüğü bir ev ilanı için site ile iletişime geçtiğinde kendisini emlakçı olarak tanıtan şüpheli (X) kendisine … nolu GSM numarasını vererek bu numara üzerinden bilgi alabileceğini söylemiş ve müvekkili şüpheli (Y)’ye yönlendirmiştir. Bunun üzerine müvekkil, (Y) ile ilan hakkında bilgi almak için mesajlaşmış, 8.000,00 TL kapora karşılığında şüpheli (Y) evi görüntülü olarak gezdirebileceğini söylemiştir.

Şüpheli (Y)’nin evi kendisine ayırtması vaadi ile müvekkil, şüpheli (Y) tarafından verilen … numaralı (Y)’ye ait IBAN hesabına “ev kapora” açıklaması ile 8.000,00 TL kapora göndermiştir. Müvekkil kaporayı gönderdikten 2-3 saat sonra şüpheli (X) aramış ve ilanı yayından kaldırdığını söylemiştir. Sonrasında ise kendisini ev sahibi olarak tanıtan şüpheli (Y)’ye hem mesaj hem de telefon araması ile ulaşmaya çalışmış fakat hiçbir sonuç alamamıştır. Şüpheli (Y)’nin bir dolandırıcı olduğu anlaşıldığında müvekkil başka numaralar ile iletişime geçmeye çalışmışsa da müvekkil, küfürler ve hakaretlerle karşı karşıya kalmıştır.

Müvekkil ev ilanını kendi emlak sayfasında yayınlayan … sitesinde kendisini emlakçı olarak tanıtan şüpheli (X) ile iletişime geçmiş fakat şüpheli kendilerinin de dolandırıldığını da söyleyerek hiçbir şey yapmamıştır. Emlak şirketi herhangi bir ödeme yapmamış müvekkilin zararını gidermemiştir. Müvekkil olaydan bir kaç gün sonra … isimli emlak sitesinde ev ilanlarına bakarken yine aynı şüpheli (X)’in emlakçısı olduğu ve ev sahibinin de yine şüpheli (Y) olduğu farklı illerden kiralık ev ilanlarına denk gelmiştir. Böylece kendisini emlakçı olarak tanıtan şüpheli (X) ve kendisini ev sahibi olarak tanıtan şüpheli (Y)’nin suç ortakları olarak iştirak halinde sahte ev ilanı ile müvekkilden kapora adı altında para alarak müvekkile karşı dolandırıcılık suçunu işlemiştir.

TCK.m.157/1 hükmü şöyledir: “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası verilir.”

Nitelikli dolandırıcılık

Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;

  • a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
  • b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
  • c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
  • d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
  • e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
  • f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
  • g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
  • h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
  • i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
  • j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
  • k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
  • l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 Md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 Md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 Md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

KAPORA DOLANDIRICILIĞI

Kaparo dolandırıcılığı, genellikle internet sitesi üzerinden vatandaşların alışverişleri sırasında önden dolandırıcılar tarafından büyük miktarda kaparo istedikleri zaman vatandaşlar tarafından kaparo ödenip ürünlerini alamadıklarında meydana gelen bir suçtur.

Günlük alışverişler yahut ticari faaliyetler sırasında, özellikle ödemelerin belirli bir süre sonra tahsil edilecekse ya da şehirler arası bir satış gerçekleşecek olup alıcının ilgili eşyanın bulunduğu şehre gelmesi bekleniyorsa ya da üzerine mutabakat yapılan eşyanın üretim, tezyin, talebe göre eklemeler yapılma sürecinde gibi daha fazla örneklemeler yapılabilecek durumlarda satıcı alıcıdan ürün ya da hizmetin satın alındığını kanıtlayan bir kaparo isteyebilir. Ancak bu kaparo alınırken hileli davranışlar sergilemek ve alıcıyı kandırmak, dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilir.

Online alışveriş sitelerine kayıt yaptıran dolandırıcılar, düşük fiyatlı sahte ilanlar ekleyerek alıcıları kandırmaya çalışmaktadırlar. Özellikle emlak siteleri ve araba kiralama (Rent A car) siteleri gibi toplumun genelinin rağbet ettiği sitelere eklenen sahte ilanlarda genellikle başka araçlara ait fotoğraflar ve bilgiler kullanılıp insanlar tuzağa düşürülmektedir. Söz konusu art niyetli kişilerin yüklediği ilana düşen alıcılar, telefonla aracın detayları hakkında bilgi alırken dolandırıcılar, başka alıcıların da ilgilendiğini söyleyerek ilanı kaldırmak için bir miktar kaparo talep etmektedirler. Bu şekilde, ihtiyaç sahibi insanları üzerinde psikolojik bir baskı oluşturup insanların iyi niyetleri suiistimal edilmektedir.

Somut olayımızda da müvekkilden, günümüzde oldukça yaygın olan kapora dolandırıcılığı adı altında eve ihtiyacı olması gibi zor durumundan faydalanılarak sahte bir ilan oluşturulmuş ve kapora istenmiştir. Kapora gönderdikten sonra ise bütün iletişim kesilmiş ve ilanın sahte olduğu gibi bahaneler ile müvekkil her iki şüpheli tarafından dolandırılarak mağdur edilmiştir. Şüpheliler bu eylemleri ile müvekkilin zor durumundan yararlanarak, kurumsal ve resmi görünen bir emlak sitesi üzerinden ilanlar paylaşarak, ve sosyal medya üzerinden güven uyandırarak müvekkile karşı  TCK madde 158/2-b( Kişinin içinde bulunduğu zor şartlardan yararlanmak suretiyle)f(Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle)i(Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle) nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlemiştir.

 İşbu sebeple yukarıda paylaşmış olduğumuz ve dilekçeye ek olarak sunduğumuz dekont ve yazışmalar ile de kanıtlanacağı üzere bildirilen banka hesap hareketlerinin çıkartılmasının akabinde hesabın işlem yapmasının kısıtlanmasını ve işbu dava sürecinde bu hesaba bloke konulmasını Sayın Savcılığınızdan talep ederiz.

Bu husus Türk Ceza Kanunu’nda TCK.m.158/1-b, f,i hükmünde “Kişinin içinde bulunduğu zor şartlardan yararlanmak suretiyle, Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,    Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle, İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiştir.

Şüpheliler, hileli hareketlerle müvekkilimi bilişim sistemlerini araç olarak kullanarak, müvekkilin bulunduğu zor şartlardan yaralanmak maksadıyla, emlakçı şüpheli yönünden serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle aldatmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Huzurdaki davada yukarıda bildirilen telefon numaraları şüphelilerin müvekkil ile temasa geçtikleri telefon numaralarıdır ve yine bildirilen IBAN bilgisi ise müvekkilin havale yapmış olduğu banka hesabıdır.

İşbu sebeple yukarıda yazılı telefonların HTS kayıtlarının celbini talep ederiz.

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere şüphelilerin isim veya logo değişikliği yaparak kayıplara karışma ihtimali veya müvekkilin para göndermiş olduğu hesapların hukuka aykırı işlemler yaparak para kaçırma ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yine bu şahısların sahte ilanlar yayınlamaya devam etmeleri muhtemel birçok vatandaşın dolandırılma ihtimallerinin olduğunu açıkça göstermektedir. İşbu sebeple yukarıda listelenen hesaplara İhtiyati Tedbir konulmasını talep ederiz.

Şüphelilerin söz konusu nitelikli dolandırıcılık suçuna fiil teşkil edecek eylemleri nedeniyle şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını istemek zarureti tarafımıza hâsıl olmuştur.

 

HUKUKİ NEDENLER      : TCK, CMK ve her türlü mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER        : Ödeme dekontları, yazışmalar, Şüphelilerin müvekkilime gönderdiği mesaj içerikleri, Tanık, Bilirkişi, Banka hesap bilgileri, HTS Kayıtları, SMS ve Arama Kayıtları, her türlü yasal delil.

NETİCE VE TALEP          : Yukarıda açıklanan ve re ‘sen gözetilecek diğer nedenlerle şüphelilerin tespit edilip, şüpheliler hakkında nitelikli dolandırıcılık başta olmak üzere re ‘sen tespit edilecek her türlü suçlardan kamu davası açılmasına ve ihtiyati tedbir talebimizin kabulüne karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz. (Tarih)

 

MÜŞTEKİ VEKİLİ

Av. Emine TEKİNALP

EKLER         :

1- Müvekkil ile şüpheli (Y)’nin kullanmış olduğu … nolu telefon üzerinde yapılan mesajlaşma ekran görüntüleri

2- Müvekkil ile şüpheli (X) arasındaki sosyal medya üzerinden konuşmaları

2-Müvekkilin yapmış olduğu havalenin dekontu

3-İlanın kaldırıldığına dair ekran fotoğrafı

 

 

İŞ KAZASI NEDENİYLE SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

   … CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

 

ŞİKÂYET EDEN    :

VEKİLİ                     : Av. Haşim ELMAS

ŞÜPHELİ                  : … ANONİM ŞİRKETİ Yetkilileri ve re ‘sen tespit edilecek diğer şüpheliler                                    

SUÇ KONUSU         : İş kazası nedeniyle yaralamaya sebebiyet verme ve resen tespit edilecek diğer suçlar

SUÇ TARİHİ           : (Tarih)

SUÇ YERİ                : (Adres)

 

AÇIKLAMALAR   :

Müvekkil, … adresinde bulunan … ANONİM ŞİRKETİ bünyesindeki … adresindeki inşaat şantiyesinde …/…/…-…/…/… tarihleri arasında “İnşaat İşçisi” olarak çalışmıştır.

Müvekkil, … tarihinde saat 16.00 sıralarında, 2. Katta çalışırken yaklaşık olarak 4,5 metre yükseklikten yere düşmüştür. Düştükten sonra ambulans ile … Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Akabinde buradan … Hastanesi’ne sevk edilmiştir. 7-8 gün hastanede kalan müvekkilin sağ göğüs arkası ve yan kaburga kemiğinde kırık meydana gelmiş ve içeride yırtık oluşmuştur.

Geçirmiş olduğu bu kaza, vücudunda kırık ve yırtıklar oluşan müvekkili fiziksel ve psikolojik olarak çökme noktasına getirmiştir. Yaşadığı iş kazasının verdiği fiziksel ve psikolojik acı ve maluliyetin yanında şahsında büyük ve derin yaralara ve travma oluşmasına sebep olmuştur. Kaza sonucu meydana gelen tüm bu kırık ve yırtıklar vücudunda maluliyet oluşmasına sebebiyet vermiş kısacası başkasının bir işi yaparken göstermesi gereken eforun çok üstünde bir efor göstermek zorunda kalmaktadır.

Yaşanan kaza esnasında önceden alınmış olan hiçbir iş güvenliği önlemi bulunmamaktadır. İşbu iş kazası neticesinde müvekkilin hayatı katlanılamaz derecede zorlaşmış ve bir hafta kadar hastanede yatmak zorunda kalmıştır. Müvekkilin göğsüne ve kaburgasına almış olduğu darbeler dolayısıyla hareket kabiliyeti ve hayat kalitesi aşırı derecede azalmıştır. Geçirmiş olduğu iş kazası vücut bütünlüğünde birden fazla ve ciddi hasarlar yaratmakla kalmamış aynı zamanda psikolojik olarak da müvekkili kötü yönde etkilemiş ve yıpratmıştır.

İş kazası meydana geldiğinde müvekkili denetleyen, gözeten veya işverence görevlendirilmiş herhangi bir eleman bulunmamakta olup ve kazanın en azından etkisini azaltacak iş güvenliği önlemleri alınmamıştır. Yaşanan kazaya engel olabilecekken, sorumluluğunda olan işyeri güvenlik tedbirlerini almayan işveren, iş kazası sonucu müvekkilin yaralanmasına sebep olmuştur. İş yerinde İş güvenliği adına hiçbir şey olmayıp olası yaşanabilecek iş kazalarına kasti olarak mahal verilmiştir.

TCK-89. Maddesi “Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi cezalandırılır” demektedir. Aynı maddenin 2. Fıkrasında taksirle yaralama sonucu gerek mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına; 3. fıkrasında ise mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olma, cezanın arttırılması nedenleri arasında sayılmıştır.

Aynı şekilde Türk Ceza Kanunu’na göre “Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde” bilinçli taksir söz konusudur. Bilindiği üzere bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar arttırılır.

Yukarıda açıkladığımız üzere, yaşanan kazaya engel olabilecek ve yaptığı işin tehlike düzeyi göz önünde bulundurulduğunda sorumluluğunda olan işyeri güvenlik tedbirleri kapsamında gerekli önlemleri almayan ve müvekkilin iş kazası sonucu hem fiziksel hem psikolojik olarak yaralanmasına, müvekkilin dizinin yırtılmasına, ezilmesine ve yürürken bacağının aksamasına sebep olan işveren yetkilileri söz konusu kazanın meydana gelmesinde bilinçli taksirle hareket etmişlerdir.

Açıkladığımız nedenlerle şüphelilerin yasaya aykırı ve suç teşkil eden eylemleri ile ilgili her türlü tazminat talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, eylemlerine uyan TCK’nin ilgili maddeleri gereği soruşturulması ve yapılacak kovuşturma neticesinde cezalandırılmasını bilvekale arz ve talep ediyoruz.

HUKUKİ NEDENLER: TCK 89. Md, 6331 Sk., TBK 417 ve ilgili mevzuat.

 

DELİLLER                  : Hastane Kayıtları, Hastane Raporları, Jandarma tutanağı, Tanık Beyanı ve her tür delil.

 

SONUÇ VE İSTEM                 : Yukarıda açıklanan nedenlerle, şüphelilerin tespit edilerek haklarında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmaları için kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. (Tarih)

                                                                                                          Şikâyet Eden Vekili

                                                                                                          Av. Haşim ELMAS

 

EKLER:

-Hastane raporları

-Vekaletname

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ VE ÖRNEĞİ

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ VE ÖRNEĞİ

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ YAZARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  • Suç duyurusu dilekçesi yazarken profesyonelce davranılmalıdır. Dilekçe yazım ve şekil kurallarına uyulmalıdır.
  • Suç duyurusu dilekçesi yazarken suça konu olan eylem ve olay açık ve eksiksiz bir şekilde anlatılmalıdır. Her ne kadar delil toplama yetkisi iddia makamı olan savcılıkta da olsa suça binaen delil varsa suç duyurusu dilekçesi ekinde sunulmalıdır. Bu, kamu davası aşamasında hızlandırıcı bir etki doğurur.
  • Suç duyurusu dilekçesi, suçun işlendiği yerde bulunan Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilmelidir.
  • Yukarıda verilen dilekçe örneklerinin boş şablonlar olduğu, her olayın mahiyeti ve koşullarına göre dilekçelerin farklılık arz edebileceği unutulmamalıdır.

Suç duyurusu dilekçesi örneği word indir

Suç duyurusu dilekçesi örneği PDF indir

Stj. Av. Ahmet Eren Solmaz

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment