Ceza HukukuZORLA GETİRME KARARI VEYA EMRİ NEDİR

Zorla getirme kararı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 146.maddesinde koruma tedbirlerinden biri olarak düzenlenmiştir. Koruma tedbirleri, ceza yargılaması sürecinin etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla bireylerin bazı temel hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılmasıdır. Zorla getirme kararı, bir soruşturma veya kovuşturma sürecinde, şikayetçi, mağdur, şüpheli, sanık, tanık veya bilirkişi gibi tarafların gerektiğinde zorla savcılık, hakimlik veya mahkeme önüne çıkarılmasını sağlamak amacıyla alınan bir karardır. Zorla getirme uygulaması aynı zamanda “ihzar müzekkeresi” veya “ihzar celbi” şeklinde de adlandırılmaktadır.

ZORLA GETİRME KARARI NEDİR? YASAL DAYANAKLARI

Zorla getirme, ifade vermesi gereken ve soruşturma ile kovuşturma açısından önemli mahiyette olan bir kişinin, gerektiğinde zor kullanılarak kolluk kuvvetleri tarafından yetkili adli makamların önüne çıkarılmasıdır. Ayrıca zorla getirme kararı verilirken, illa belirli bir tarih belirtilmesi önem arz etmez, tarih vermeksizin de ilgili kişinin getirilmesine karar verilebilir.  Zorla getirme kararı veya emri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 146. maddesinde yer almaktadır. Ayrıca tanıklar için zorla getirme CMK m.43,44; sanığın zorla getirilmesi hususunda CMK m.199, suçun mağduru ve müştekinin zorla getirilmesi için de CMK m. 233’ü bu kararın şahıslarça farklı kanun maddelerinde düzenlenmiş olduğunu da görmekteyiz.

ZORLA GETİRME KARARI HANGİ DURUMLARDA UYGULANIR?

CMK m. 145’e göre, şüpheli veya sanığın ifadesinin alınması veya sorgulanması için çağrı kağıdı ile çağrılması gerekmektedir. Çağrı kağıdında çağrılma nedeni belirtilir ve gelmediğinde zorla getirileceği ifade edilir. Yapılan çağrıdan hareketle yetkili adli makama gelmeyen şüpheli veya sanıklar hakkında zorla getirme kararı verilebilmektedir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 146. Maddesi uyarınca, hakkında yakalama emri düzenlenmesi veya tutuklama kararı verilmesi için yeterli gerekçeler bulunan şüpheli veya sanıklar ile çağrı kağıdıyla çağrıldığı halde gelmeyen kişiler hakkında zorla getirme kararı alınabilir. Bununla birlikte bu durum, yalnızca şüpheli veya sanıklarla sınırlı kalmayıp, çağrı kağıdına rağmen gelmeyen tanık, bilirkişi, mağdur veya şikayetçi gibi diğer ilgili kişiler için de zorla getirme kararı verilebileceğini göstermektedir.

ZORLA GETİRME KARARI NASIL VERİLİR? YARGI SÜRECİ

Ceza Muhakemesi Kanunu m. 146/1’e göre, ifadesi alınmak veya sorgulanmak üzere davetiye çıkarılmasına rağmen ilgili makama gelmeyen kişiler hakkında zorla getirme kararı alınabilir. Kanun koyucu, davetiye usulünü esas alsa da, bazı durumlarda davetiye gönderilmeden de zorla getirme emri verilmesine olanak tanımıştır. Hakkında tutuklama kararı veya yakalama emri için yeterli gerekçe bulunan kişiler için, çağrı kağıdı göndermeksizin doğrudan zorla getirme kararı çıkarılabilir. Zorla getirme kararının gerekçesi, karar metninde açıkça belirtilmelidir; çünkü zorla getirme, bireyin özgürlüğünü kısıtlayan bir uygulamadır.

Ayrıca, zorla getirme emri yazısının bir örneği şüpheli veya sanığa teslim edilmelidir. Bu sebeple, kararın bir kopyası kolluk görevlisine fazla olarak gönderilir. Kolluk, bu karara dayanarak, gerekli durumlarda zor kullanarak şüpheli veya sanığı hâkim, Cumhuriyet Savcısı veya mahkeme önüne getirir. Eğer bu süreçte şüpheli veya sanık zarar görürse, kolluk güçlerinin eylemi hukuka uygun kabul edileceğinden suç teşkil etmez fakat bu emri uygulayanlar ölçülülük ilkesi gereğince görevlerini ifa etmelidir.

  • Soruşturma aşamasında zorla getirme kararı verme yetkisi Cumhuriyet Savcısına aittir; kolluğun (polis, jandarma veya asker) böyle bir yetkisi yoktur. Kolluk, yalnızca zorla getirme emrinin uygulanmasını sağlar. Bununla birlikte, soruşturma aşamasında belirli durumlarda Sulh Ceza Hakimliği de zorla getirme kararı alabilir. Suçüstü durumu veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Cumhuriyet savcısına ulaşılamıyorsa ya da olayın kapsamı savcının iş yükünü aşarsa, sulh ceza hakimi tüm soruşturma işlemlerini, dolayısıyla zorla getirme kararını da verebilir.
  • Kovuşturma aşaması, iddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar devam eden yargılama sürecidir. Bu aşamada zorla getirme emri verme yetkisi mahkemeye aittir.

ZORLA GETİRME KARARI ŞARTLARI

Müşteki, mağdur, şüpheli, sanık, tanık ve bilirkişi hakkında zorla getirme emri verilebilmesi için aşağıdaki koşulların sağlanması gerekmektedir:

  • Hakkında tutuklama kararı verilmesi için yeterli gerekçeler bulunan kişiler
  • Yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler mevcut olan kişiler
  • İfade almak veya sorgulamak amacıyla çağrılıp davete uymayan kişiler için zorla getirme kararı verilebilir.

ZORLA GETİRME KARARI NASIL UYGULANIR

Eğer tutuklama veya yakalama için yeterli sebepler varsa, zorla getirme emri verilebilir. Ancak, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama ya da yakalamayı gerektiren bir durum yoksa, CMK’nın 145. maddesine göre önce bir uyarı içeren çağrı kağıdı düzenlenmeli, ardından zorla getirme kararı alınmalıdır. Zorla getirme kararı, kolluk görevlileri tarafından, ilgili kişinin tutulması yoluyla uygulanır. Çağrılan kişi, mümkünse hemen, aksi takdirde en geç yirmi dört saat içinde, çağrıyı yapan Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme önüne götürülmelidir. Böylece zorla getirme emri ile kişi en geç yirmi dört saat içinde adliyeye ulaştırılarak çağrılma sebebine ilişkin işlemler tamamlanır. Bu süre, kişinin götürülmesi için gereken yol süresini kapsamaz. Kanun’un 146.maddesinden anlaşılacağı üzere zorla getirme sorguya çekilme veya ifade almanın sonuna kadar devam eder bir işlemdir.

TANIK VE SANIKLAR İÇİN ZORLA GETİRME EMRİ

Tanık, dava ile ilgili bilgi sahibi olan ancak davanın tarafı olmayan kişidir ve ilgili konuyla alakalı şahit olduğu bilgileri açıklaması dolayısıyla delil kaynağı olarak görülür. Tanığın zorla getirilmesine ilişkin önümüze CMK m.43 çıkar. Madde 43’e göre, tanıklar çağrı kâğıdı ile davet edilir ve gelmemeleri halinde karşılaşacakları sonuçlar belirtilir. Tutuklu davalarda tanıklar için zorla getirme kararı alınabilir ve bu kararın gerekçeleri yazıda açıklanır. Çağrı, telefon, telgraf, faks veya elektronik posta gibi araçlarla da gerçekleştirilebilir; ancak bu durumda çağrı kâğıdına bağlı sonuçlar geçerli olmayacaktır.

Mahkeme, duruşma sırasında acil olarak dinlenmesi gereken tanıkların belirteceği gün ve saatte hazır bulunmalarını yazılı olarak emredebilir. CMK m. 43’ten anlaşılacağı üzere, tanıklar çağrı kâğıdı ile duruşmaya davet edilir ve gelmemeleri durumunda zorla getirileceği belirtilir. Şayet tanık bu bildirime rağmen duruşmada yer almazsa, CMK m. 44 uyarınca zorla getirme kararı alınır.Sanığın zorla getirilme kararı ise yukarıda belirttiğimiz çerçevede CMK m.146 uyarınca belirtilmiştir.

MAĞDUR VEYA MÜŞTEKİ HAKKINDA ZORLA GETİRME KARARI

CMK madde 233/1’de, mağdurun veya şikayetçinin hakim veya Cumhuriyet savcısı tarafından çağrı kâğıdı ile davet edilerek dinlenebileceği ifade edilmiştir. Mağdur ve müşteki, Cumhuriyet savcısı, mahkeme başkanı veya hakim tarafından çağrı kâğıdı ile çağrılır ve dinlenir. Mağdur veya müştekinin dinlenmesi için yapılan çağrıda, tanıklara ilişkin hükümler geçerli olur.

ZORLA GETİRME KARARI İLE YAKALAMA ARASINDAKİ FARK

Zorla getirme ve yakalamının her ikisinin de koruma tedbirlerinden olmasına karşın düzenlendikleri Ceza Muhakemesi Kanunu’nda farklı maddelerde işlev göstermektedirler. Yakalama tedbiri ve şartları, CMK m. 90’da belirlenmiştir. Bu maddeye göre, yakalamanın dayanağı “suçüstü” kavramıdır. Zorla getirmeye konu olan kişi sadece şüpheli ve sanık olmayıp aynı zamanda tanık, mağdur, müşteki ve bilirkişi olabilirken yakalama tedbiri ise ancak ve ancak şüpheli ve sanık hakkında uygulanabilmektedir.

ZORLA GETİRME KARARI İLE GÖZALTINA ALINMA ARASINDAKİ FARKLAR

Gözaltına alınma,yakalanan kişinin, yetkili hâkim önüne çıkarılması veya serbest bırakılması sürecinde, sağlık durumuna zarar vermeyecek şekilde geçici olarak özgürlüğünün kısıtlanıp alıkonulmasıdır ve CMK m.91’de düzenlenmiştir. Zorla getirme ise ifadesi alınması gereken bir kişinin, gerektiğinde zor kullanılarak kolluk kuvvetleri aracılığıyla yetkili adli makamların önüne getirilmesini sağlayan bir hukuki süreçtir. Bu durum, soruşturma ve kovuşturma açısından önemli bir şahsın ifade vermesinin sağlanması için uygulanmakta olup CMK m.146’da düzenlenmiştir.

ZORLA GETİRME KARARINA İTİRAZ

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 267. maddesi, hâkim ve mahkeme kararlarına itiraz edilebileceğini düzenlemektedir. Zorla getirme kararına karşı, genel hükümlere göre itiraz edilebilir. İlgili kişi, kararı tebliğ aldıktan sonra 2 hafta içinde itiraz ederek kararın iptalini talep edebilir.

Cumhuriyet savcısının zorla getirme emrine ilişkin olarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda 44. ve 146. Maddelerine binaen itiraz için özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, zorla getirmenin kişi özgürlüğüne müdahale eden bir tedbir olması sebebiyle, kanunda belirtilen itiraz haklarına benzer şekilde, ilgili kişi savcılığın zorla getirme emrine karşı Sulh Ceza Hakimliğine itiraz etme hakkına sahiptir.

ZORLA GETİRME KARARI VEYA EMRİ NEDİR

ZORLA GETİRME KARARI VEYA EMRİ NEDİR

SIKÇA SORULAN SORULAR

Mahkemeye Zorla Getirme Kararı Ne Demek?

Zorla getirme emri, soruşturma veya kovuşturma aşamasında, müşteki, mağdur, şüpheli, sanık, tanık veya bilirkişi gibi kişilerin, gerektiğinde zor kullanılarak savcılık, hakimlik veya mahkeme önüne çıkarılmasını sağlamak amacıyla alınan bir karardır.

Zorla Getirme Kararı Ne Zaman Çıkar?

Eğer hakim veya mahkeme, belirli bir tarihte ilgili kişinin hazır bulundurulmasına yönelik bir karar vermişse, o gün kişi hazır edilmelidir. Fakat eğer zorla getirme emri günsüz ise, kolluk kuvvetleri tarafından hemen infaz edilmeye çalışılmalıdır. Şüpheli veya sanık yakalandığında, mümkün olan en kısa sürede, bu mümkün olmadığında ise yol süresi hariç en geç 24 saat içinde zorla getirme emri veren merciin önüne getirilmesi gerekmektedir.

Zorla Getirme Emri GBT De Çıkar Mı?

GBT yani Genel Bilgi Toplama, kolluk kuvvetleri tarafından, kamu düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla bireylerin kişisel bilgileri ve hukuki durumlarıyla ilgili kayıtların işlenmesi, veri toplanması ve sorgulanması için kullanılan bir sistemdir. Bununla birlikte GBT üzerinden zorla getirme kararına ulaşamayız.

Tanık İhzara Rağmen Gelmezse Ne Olur?

CMK m 44 uyarınca usulüne uygun şekilde çağrılan ve mazeret göstermeksizin gelmeyen tanık hakkında zorla getirme emri alınır. Ve gelmemelerine dayanan giderler onlardan alınır. Eğer ki tanık önceden verilen karara rağmen neden gelmediğini haklı sebeplere dayanarak açıklarsa aleyhine olan giderler kaldırılır.

Zorla Getirme Emri Nasıl Kaldırılır?

Zorla getirme, işlemin süresi boyunca uygulanır ve işlem tamamlandığında kendiliğinden sona erer. Ayrıca zorla getirme kararına itiraz da, genel hükümler çerçevesinde mümkündür. Önceden kararı tebliğ alan kişi için 7 gün içinde itiraz yapması öngörülürken 8. Yargıtay Paketiyle birlikte 1 Haziran 2024’ten itibaren bu süre iki haftaya çıkartılmıştır. Dolayısıyla kararı tebliğ alan kişi, 2 hafta içinde itirazda bulunarak kararın kaldırılması isteminde bulunabilir.

Zorla Getirme Kararına Rağmen Gelmeyen Sanık Hakkında Ne Yapılır?

Zorla getirme kararı olan sanık, derhal mahkemeye teslim edilmelidir eğer bu mümkün değilse, yol süresi hariç en fazla 24 saat içinde mahkeme önüne çıkarılmalıdır.

Zorla Getirme Kararını Kim Verir?

Soruşturma aşamasında zorla getirme emri veya emri Cumhuriyet Savcılığı tarafından verilirken; kovuşturma aşamasında bu yetki hakim ve mahkeme başkanına aittir.

Şeymanur Güney

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment