Ziynet eşyası, altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılan ve insanlar tarafından takılan süs eşyasıdır. Başka bir tanıma göre, takılan altın, gümüş türünden süs eşyasına ziynet eşyası denmektedir. Bahse konu tanımlara göre, ziynet eşyasının iki unsuru vardır. Bunlar, ziynet eşyasının kıymetli maden türleri kullanılarak yapılmış olması ve insanlar tarafından takılı süs şeklinde kullanılmasıdır. Ziynet eşyası denince akla ilk olarak altın gelmektedir. Ancak, yukarıdaki tanımlardan da anlaşıldığı üzere, ziynet eşyası bununla sınırlı değildir. Gümüş, elmas, yakut, inci gibi takı olarak tasarlanan kıymetli madenler de bu kapsamdadır.
Ziynet eşyası kavram olarak Arapça kökenli ve süs eşyası anlamına gelen bir kavramdır. Genellikle takı ve süs eşyalarını ifade eden bu kavram özellikle boşanma süreçlerinde tartışmalı bir konu olmaktadır. Manevi ve maddi açıdan önemli olan ziynet eşyası, boşanma süreçlerinde mal paylaşımı ve mülkiyet konularında sıkça tartışılan bir konudur. Hukuki açıdan, ziynet eşyasının kimin mülkiyetinde olduğu, hangi koşullarda edinildiği gibi detaylar, hukuki süreçlerde önemli rol oynamaktadır. Yazımızda, ziynet eşyalarının tanımı, türleri ve hukuki nitelikleri ele alınarak evlilikte ve boşanma süreçlerinde ziynet eşyalarının rolü, mülkiyet sorunları ve dava süreçleri incelenmektedir.
İÇİNDEKİLER
- ZİYNET EŞYASI NEDİR? TANIMI VE KAPSAMI
- ZİYNET EŞYASI TÜRLERİ NELERDİR?
- ZİYNET EŞYASININ HUKUKİ NİTELİĞİ
- EVLİLİKTE ZİYNET EŞYALARININ ÖNEMİ VE KULLANIMI
- ZİYNET EŞYASININ AİLE HUKUKUNDAKİ YERİ
- BOŞANMA DAVALARINDA ZİYNET EŞYASI ALACAKLARI
- ZİYNET EŞYASI İADESİ DAVASI NASIL AÇILIR?
- DÜĞÜNDE TAKILAN ZİYNET EŞYALARI KİME AİTTİR?
- BOZDURULAN VE HARCANAN ZİYNET EŞYALARININ SONRADAN TALEP EDİLMESİ
- DÜĞÜN TAKILARI DAVASINDA İSPAT
- ZİYNET ALACAĞI NASIL TAHSİL EDİLİR?
- SIKÇA SORULAN SORULAR
- Ziynet Eşyalar Nelerdir?
- Ziynet Eşyalar Kime Aittir?
- Düğünde Takılan Para Ziynet Eşyası Mıdır?
- Düğünde Takılan Altın Nasıl İspatlanır?
- Evlendikten Sonra Altınlar Kimin?
- Düğünde Takılan Takılar Kimin Yargıtay Kararı?
- Ziynet Eşyaları Hangi Tarihe Göre Hesaplanır?
- Ziynet Davası Ne Kadar Sürer?
- Boşanmada Altınlar Nasıl Hesaplanır?
- Düğün Takıları (Ziynet Eşyası) Davası Nasıl Açılır?
- Düğün Takıları (Ziynet Eşyaları) Dava Açma/Zamanaşımı Süresi Nedir?
- Islah Yoluyla Ziynet Eşyaları Talep edilebilir mi?
ZİYNET EŞYASI NEDİR? TANIMI VE KAPSAMI
Kıymetli maden türleri kullanılarak yapılmış olan süs eşyalarına ziynet eşyası denmektedir. Ziynet eşyası kavramının 2 unsuru bulunmaktadır:
- Kıymetli maden türleri kullanılarak yapılmış olunması
- İnsanlar tarafından takılması.
Ziynet eşyası her ne kadar bu şekilde tanımlanmış olsa da Yargıtay tarafından ziynet eşyasını daha geniş bir çerçevede ele alınarak tam, yarım, çeyrek altın gibi takıların insan tarafından takılmamasına rağmen ziynet eşyası kapsamında değerlendirmiştir. Yargıtay tarafından daha geniş çerçevede ele alınmasının sebebi bu kavramın aslında düğünde takılan süs eşyaları ve verilen hediyeleri ifade etmesi olarak değerlendirmesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla düğünde verilen takıların boşanma davasından sonra kime kalacağı, iade davasının sürecinin nasıl olacağı bu bağlamda önemlidir.
ZİYNET EŞYASI TÜRLERİ NELERDİR?
Ziynet eşyaları kıymetli maden türlerinden yapılmış kadınların veya erkeklerin takabileceği süs eşyalarıdır. Kadınlar için ziynet eşyaları ve erkekler için ziynet eşyaları olmak üzere ikiye ayrılır. Özellikle bu ayrım düğünde takılan ziynet eşyaları bakımından geline takılan ziynet eşyaları ve damada takılan ziynet eşyaları olmak üzere ikili ayrıma tabi tutulmaktadır. Bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir
Kadınların ziynet eşyaları bağlamında geline de takılabilecek ziynet eşyalarını da göz önünde bulundurarak küpe, yüzük, kolye, bilezik, broş, saat, boyuna veya bileğe takılan altın ve gümüş eşyalar, çeyrek/gram/ tam/yarım altın bu kapsamdadır.
Erkeklerin ziynet eşyaları bağlamında damada da takılabilecek ziynet eşyalarını değerlendirmek gerekirse genellikle yüzük, saat, boyuna veya bileğe takılan altın veya gümüş zincir, düğünlerde asılan tam/gram/çeyrek/yarım altın bu kapsamdadır.
ZİYNET EŞYASININ HUKUKİ NİTELİĞİ
Ziynet eşyasının hukuki niteliği ziynet eşyalarının sahipliğini, tasarrufunu, miras, mal rejimi ve diğer hukuki ilişkilerini belirlemek için önemlidir
- Eşya Niteliği: Ziynet eşyası üzerinde hakimiyet kurulabilir cismani varlıklar olmasından dolayı eşyadır ve ayni hakkın konusunu oluşturmaktadır. Niteliği gereği ziynet eşyası, taşınır eşya niteliğindedir.
- Kişisel Mal: Kişisel mal niteliği dikkate alınırken özellikle kullanım amacı dikkate alınmaktadır. TMK m.220, emredici hüküm olup nelerin kişisel mal sayıldığına ilişkin düzenlemede bulunmuştur. Ziynet eşyaları özellikle kullanım amacı da dikkate alındığında kişisel mal olarak nitelendirilmektedir.
- Bağışlanabilen Bir Mal Sayılması: Özellikle düğünde takılan ziynet eşyaları bağlamında elden bağışlama kurulmuş sayılacaktır. Dolayısıyla düğünde takılan ziynet eşyaları bağlamında bağışlanılan bir mal sayılması mümkündür.
EVLİLİKTE ZİYNET EŞYALARININ ÖNEMİ VE KULLANIMI
Evlilikte ziynet eşyaları, Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Genellikle düğün merasimlerinde gelin ve damada hediye edilen altın, gümüş veya diğer değerli mücevherler hem maddi değeri hem de duygusal anlamı itibarıyla evliliğin bir parçası olarak kabul edilir. Ziynet eşyaları evliliklerde sadece maddi bir değer değil, aynı zamanda duygusal ve kültürel bir anlam taşır.
Ziynet eşyaları, evliliğin birlikteliğini ve bağlılığını simgeler. Bu bağlamda özellikle yüzükler evlilik birliğinin başlangıcını ve devamını temsil etmektedir. Gelin için takılan altın bilezikler veya kolyeler, ailenin ve eşin evlilik birliğine ekonomik açıdan maddi destekte bulunmalarını, toplumsal ilişkileri pekiştirerek takı takma geleneğinin devamlılığını sağlamaktadır.
ZİYNET EŞYASININ AİLE HUKUKUNDAKİ YERİ
Ziynet eşyaları, Türk Aile Hukuku’nda önemli bir yere sahiptir ve çeşitli hukuki durumlarda dikkate alınırlar. Ziynet eşyaları, genellikle düğünlerde takılan altın, gümüş, mücevher gibi değerli eşyaları kapsar. Türk Medeni Kanunu’na göre, ziynet eşyaları kişisel eşya olarak değerlendirilmektedir.
Kadınların taktığı ziynet eşyası bakımından eşler arasında bir anlaşma veya yerel adet bulunmaması durumunda bu ziynet eşyaların kadının kişisel malı olduğu kabul edilmekteydi. Ağırlıklı olarak böyle kabul etmekteyken takının kim tarafından takıldığından bağımsız yapılan bir değerlendirme söz konusuydu. Yargıtay’ın güncel görüşü ile bu husustaki değerlendirmeler; erkeğe takılan ziynetin erkeğe kadına takılan ziynetin kadına ait olması, cinsiyete özgü takıların o tarafa ait olması gibi yeni birtakım koşulların göz önünde bulundurularak karar verilmesine dair yeni bir görüşü benimsemektedir.
Aile hukuku bağlamında bu ziynet eşyalarının harcanabilmesi mümkündür. Söz konusu uyuşmazlıklarda önemli olan husus, diğer eşe verilen ziynet eşyasının kadının rızası dahilinde verilmiş olması, ne amaçla verildiği ve iadeye ilişkin herhangi bir durum olup olmadığı önem arz etmektedir. Aile hukuku bağlamında ziynet eşyası için evlilik birliği içerisinde ve evlilik birliği sona erdikten sonra ziynet davasının açılabilmesi mümkündür. Uygulamada çoğunlukla evlilik birliği sona erdikten sonra ziynetin iadesi davası açılmaktadır. Ziynet eşyası davası kadın tarafından eşine veya ziynet eşyasını elinde bulunduran üçüncü kişilere karşı açılabilmektedir.
BOŞANMA DAVALARINDA ZİYNET EŞYASI ALACAKLARI
Evlilik boyunca ve düğün esnasında taraflara hediye edilen ziynet eşyaların paylaşımı hususunu boşanma davası süreçlerinde önem taşımaktadır.
Boşanma davalarında ziynet eşyaları çoğunlukla kadına ait kabul edilmekteydi. Kadına düğünde takılan takılar, evlilik süresince edinilen takılar ve altınlar kadına ait ziynet eşyası olmakla birlikte kadının kişisel malı sayılmaktaydı. Yargıtay, boşanma davalarında ziynet eşyalarının kadının kişisel malı olduğunu ve kadına iade edilmesi gerektiği görüşünü benimsemişti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/5704 E. , 2024/2402 K. 04.04.2024 tarihli kararında ziynet eşyalarının kime ait olduğuna ilişkin yeni bir görüşün benimsendiği görülmektedir. Dolayısıyla bu yeni görüş çerçevesinde, takının kime takıldığı, hangi cinsiyete özgü takı olduğu, torbaya atılması halinde ortak takı olması gibi ölçütleri göz önünde bulundurduğu görülmektedir.
Ziynet eşyalarının bozdurulmuş olması halinde kadının rızasının olmaması halinde diğer eşin ziynet eşyalarının bedelini iade etmekle yükümlü olduğunu söylemek mümkündür. Rıza verilmiş olması halinde bir daha iadesi verilmeyecek şekilde eşine ziynet eşyalarının verildiği kabul edilir. Kadının rızası ile ziynet eşyasının bozdurulmuş olması ve bu para ile ev veya ortak ihtiyaçların karşılanması ve bu durumun diğer eş tarafından ispatlanması halinde ziynet eşyanın iade edilmesi zorunlu değildir.
ZİYNET EŞYASI İADESİ DAVASI NASIL AÇILIR?
Ziynet eşyasının iade edilebilmesi için iade davasının açılması gerekmektedir. Bu hususta ziynet eşya iadesi için bu şartların varlığı gerekmektedir:
- Ziynet eşyasının iadesine ilişkin talebin varlığı
- Ziynet eşyalarının varlığının ispatı
- Ziynet eşyasının davacıda olmadığının ispatı
Düğünde takılan takıların iadesi veya bedelinin ödenmesi hususunda taleplerin boşanma davasıyla birlikte ileri sürülebilmesi mümkünken ayrı bir dava açılarak da ileri sürülebilmesi mümkündür.
Taleplerin aynen iade yoluyla, mümkün olmaması durumunda nakden, karşılık bedelinin ödenmesi şeklinde kademeli bir şekilde talepte bulunulması önem arz etmektedir.
Boşanma davası açıldıktan sonra ziynet eşyalarına ilişkin olarak ziynet eşyası iadesi dava dilekçesi hazırlanıp yetkili mahkemeye sunulmalıdır. Boşanma davasında verilen kararın kişinin kesinleşmesinden sonra, bu tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ziynet eşyaları hakkında hazırlanan dava dilekçesi yetkili mahkemeye sunulabilir.
Ziynet Eşyası Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Ziynet eşyası davasında görevli mahkemesi Aile Mahkemesi olup yetkili mahkeme ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda genel yetki kuralı olan davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak ziynet eşyası davası boşanma davası ile birlikte açılırsa o halde boşanma davasında yetkili olarak belirlenen mahkemeler de işbu davanın açılmasında yetkili sayılır. Ziynet eşyası usulüne uygun şekilde açılmış bağımsız dava ile istenebilir. Ziynet alacağına ilişkin dava boşanmanın eki niteliğinde değildir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2015/4638 K. Sayılı Kararı;
Davacı; dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet eşyası alacağı talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının ziynet alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrıca nispi harca tabidir. Bu talep sebebiyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. O halde, talep edilen ziynetlerin bedeli üzerinden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmeli, (Harçlar Kanunu madde 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esası incelenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
DÜĞÜNDE TAKILAN ZİYNET EŞYALARI KİME AİTTİR?
Düğünde takılan ziynet eşyaları genel olarak kadına ait kabul edilmekte idi. Ziynetlerin geri istenilmemek şartıyla verildiği takdirde kadının kişisel malı kapsamında değerlendirilmekteydi. Aksine bir anlaşma ya da örf âdet kuralı olmadığı takdirde, düğünde kim tarafından hangi eşe ne verilirse verilsin ne takılırsa takılsın (ziynet eşyası, altın, döviz, TL vs.) bunlar kadına ait sayılmakta idi.
Ancak Toplumun geleneklerinin değişmesi, ekonomik ve hukuksal ilişkilerin dinamik yapısının değişikliğe uğraması ve özellikle; düğünlerde kadına özgü ziynet eşyalarının dışında, ortak bir yaşam kurma aşamasında olan eşlere maddî katkı sağlamak amacıyla, ekonomik değeri olan başka şeylerin de takılması/verilmesi, dikkate alınarak, düğünde eşlere takılan/verilen ve ekonomik değeri olan eşyalarla ilgili davalarda Yargıtay içtihatlarında değişikliğe gidilmesi zorunluluğu doğmuştur. Yargıtay’ın güncel kararı kapsamında ziynet eşyalarının kime ait olacağına ilişkin yeni koşulların göz önünde bulundurulması da gerektiği ele alınmıştır.
“Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir. Ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığı takdirde yerel örf ve adetin varlığı iddia ve ispat edilirse bu kurala göre paylaşım gerçekleştirilir. Aksi takdirde erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir. Ne var ki takılar içinde karşı cinse özgü (kadına ya da erkeğe özgü) bir şey varsa o cinse verilmiş sayılır. Özgü olma konusunda çekişme varsa ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılmalıdır.
Bilirkişi incelemesi sonucunda o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse o şey takılan/verilen eşe ait olur. Takı sandığı/torbasına konulan ekonomik değer taşıyan şeyin aidiyeti konusunda; konulan şey kadına ya da erkeğe özgü bir şey ise o cinse verilmiş sayılır, o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse ortak kabul edilmelidir”
Bu bağlamda şu şartların dikkate alınacağından söz edilmesi gerekir:
- Tarafların arasında anlaşma olup olmadığına bakılır.
- Anlaşma bulunmaması halinde yerel örf ve adetin dikkate alınması gerekir.
- Takılan ziynet eşyalarının kim tarafından ve ne amaçla takıldığı dikkate alınır.
- Kadına veya erkeğe özgü ziynet eşyası olup olmadığı değerlendirilir. Değerlendirmede ihtiyaç olunması hâlinde bilirkişi incelemesi yapılır.
- Bilirkişi incelemesine rağmen kime özgü olduğunun anlaşılmadığı halde ziynet eşyası kime takıldıysa o kişiye ait olur.
- Ziynet eşyasının düğünlerde takı torbasına atılması halinde hangi tarafı özgü ise takımın o tarafa ait olduğu kabul edilir. Her iki tarafa da özgüyse ortak takı olarak kabul edilir.
BOZDURULAN VE HARCANAN ZİYNET EŞYALARININ SONRADAN TALEP EDİLMESİ
Düğünde takılan altınların evlilik birliği içerisinde bozdurulup harcanması hususu tarafların boşanmaya karar verdiği takdirde problem olarak ortaya çıkmaktadır Ziynet eşyalarının bozdurulmuş olması halinde kadının rızasının olmaması halinde diğer eşin ziynet eşyalarının bedelini iade etmekle yükümlü olduğunu söylemek mümkündür. Rıza verilmiş olması halinde bir daha iadesi verilmeyecek şekilde eşine ziynet eşyalarının verildiği kabul edilir. Kadının rızası ile ziynet eşyasının bozdurulmuş olması ve bu para ile ev veya ortak ihtiyaçların karşılanması ve bu durumun diğer eş tarafından ispatlanması halinde ziynet eşyanın iade edilmesi zorunlu değildir.

ZİYNET EŞYASI NEDİR ZİYNET EŞYASINA NELER DAHİLDİR
DÜĞÜN TAKILARI DAVASINDA İSPAT
TMK madde 222 gereğince iddiada bulunan kimse iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Dolayısıyla düğün takılar davasına ilişkin ziynet eşyaların kendisine verilmesini talep eden kimse öncelikli olarak ziynet eşyasının kendisine ait olduğunu ispatlamakla yükümlüdür. Davacı; ziynet eşyasının varlığı, ziynet eşyasının davalıda olduğunu ve kendisine verilmediğini ispat etmekle yükümlüdür. Ziynet eşyalarının iadesi davalarında, öncelikle düğün takılarının varlığını kanıtlamak için düğüne ait fotoğraflar ve video kayıtları kullanılabilir. Eşyaların nerede saklandığı ya da nasıl harcandığı, belge ve tanık ifadeleriyle desteklenebilir.
Ayrıca, hesaplamaların doğru yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulabilir ve bilirkişi raporları delil olarak kullanılabilir. Uygulamada düğün videoları, fotoğraflar, tanık beyanlarına başvurulması daha çok rastlansa da takıların hangi eşte bulunduğu ve ne kadar takı takıldığının ispatı her türlü hukuka uygun delil ile ispat edilebilir.
Ziynet eşyaları niteliği gereği taşınır eşyalardır. Dolayısıyla hayatın olağan akışına uygun olacak şekilde ziynet eşyalarının kadının himayesinde bulunduğu beklenmektedir. Kadın eşin bu durumun aksini iddia etmesi halinde iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
ZİYNET ALACAĞI NASIL TAHSİL EDİLİR?
Düğünde takılan ziynet eşyaları boşanma davasının ferisi olarak yada ayrı dava olarak talep edilebilmesi mümkündür. Bu doğrultuda davacının aynen iade yada ziynet eşyalarının bedelini talep edebilme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda iki farklı talebinde uygulamada iki farklı da sonucu olacaktır.
Ziynet Alacağının Parasal Değerinin Talebi;
Düğünde takılan ziynet eşyalarının parasal değerinin talep edilmesi halinde dava dilekçesinde aynen iade yada mümkün değilse TL karşılığının ödenmesinin talep edilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece ziynet eşyalarının TL karşılığının tespiti yapılmaktadır. Bu karşılık bedel hüküm altına alınarak TL karşılığı üzerinden mahkeme kararını açıklamaktadır.
Bu durumda boşanma davasının ferisi olarak ziynet alacağı talep edilmişse de kararın kesinleşmesi beklenmek zorundadır. Ancak ayrı bir dava olarak talep edilmişse, kesinleşme beklemeden icra yolu ile ziynet alacağının tahsilini talep edilebilmesi mümkündür.
Önemle belirtelim ki bu durumda mahkemece ziynet alacaklarının miktarı ve TL cinsi belirleneceğinden, yargılamanın uzun sürmesi yada ziynet eşyasının bilirkişi raporu ile değerinin bildirilmesinden sonra yeniden bir değer belirleme yapılmamaktadır. Ziynet alacaklısının talebine bağlı olarak ziynet eşyasının TL karşılığı üzerinden alacağın tahsil edilmesi mümkündür.
Aynen İade Talebi;
Düğünde takılan ziynet eşyalarının dava dilekçesinde sadece aynen iadesinin de istenmesi mümkündür. Bu durumda ziynet alacağının aynen yani verilen ne ise karşılığının da iadesini istemek durumu gündeme gelecektir. Bu durumda mahkeme tarafından sadece verilen ziynetlerin cinsi yönünden aynen iadeye karar verilecek herhangi bir parasal hüküm kurulmayacaktır.
Mahkeme tarafından verilen bu kararın icra yolu ile talebi ise başka bir süreç gerektirmektedir. Alacaklı tarafından öncelikle ziynet eşyasının aynen iadesini istemek için borçluya süre verilmektedir. Bu süre içerisinde ziynet eşyasının aynen iadesi yapılmazsa bu kez icra müdürlüğü tarafından ziynet eşyalarının kıymet takdiri yapılmaktadır. Yani mahkeme tarafından belirlenen ziynetlerin cinsi ve miktarının parasal değeri icra müdürlüğü tarafından alınacak bilirkişi raporu ile tespit edilmektedir. Bu doğrultuda ziynet alacaklısının alacağının tahsili mümkün hale gelmektedir.
Ziynet Eşyasının Bilirkişi İncelemesi ve Fotoğraf Delili ile İspatlanması
Davacı vekili, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesinde nişan fotoğrafında görülen dizili İngiliz bileziğin bilirkişi raporunda belirtilmediğini, yine fotoğrafta ikiden fazla burma bilezik görünmesine rağmen bilirkişinin eksik gözlem yaparak eksik bilezik sayısı tespit ettiğini belirtmiştir. Dosyada bulunan fotoğraf incelendiğinde bilirkişi raporunda tespit edilen ziynetlerin, fotoğrafta görülen ziynetlerle uyumlu olmadığı görülmüştür. Mahkemece, davacı vekilinin rapora itirazları dikkate alınmadan dosya kapsamı ile uygun düşmeyen rapor doğrultusunda karar verilmesi doğru değildir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/119 K. Sayılı Kararı;
Hal böyle olunca, mahkemece davacı vekilinin rapora itirazları da dikkate alınarak kuyumcu bir bilirkişiden dosya kapsamına uygun bir rapor alınıp sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken haklı itiraza uğrayan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/1729 E. ve 2019/3614 K. Sayılı Kararı;
“… Mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin 7.500,00 TL ziynet eşyası bedelinin erkekten tahsili ile kadına ödenmesine karar verilmiş ise de bu bedele nasıl ulaşıldığı anlaşılamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında…. talep ettiği ziynetlerin nelerden ibaret olduğu ve değerleri ayrı ayrı açıklattırılıp dava konusu ziynet ve para alacağının bilirkişi marifetiyle dava tarihindeki değerleri belirlenerek ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca ziynet ve para alacağına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken…”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/14028E. , 2018/3703 K. Sayılı Kararı;
Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanığın gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi ifade ettiğini kabule yeterli delil ve olgu yoktur. O halde, tanığın sözlerine değer vermek gerekir. Buna göre davacı kadının, ziynet eşyalarının harcandığı ve iade edilmediği yönündeki iddiasını ispat ettiği anlaşılmaktadır. Davalı, davacı kadının bunları iade edilmemek üzere rıza ile verdiğini kanıtlayamamıştır. O halde, mahkemece; yukarıdaki ilkeler gözetilerek, davacı tarafça varlığı ve bozdurularak harcandığı ispatlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir
SIKÇA SORULAN SORULAR
Ziynet Eşyalar Nelerdir?
Ziynet eşyaları kıymetli madenler ile yapılmış insanlar tarafından takılan süs eşyalarıdır. Bu bağlamda küpe, yüzük, bilezik, bileklik, gerdanlık gibi örnekler verilmesi mümkünken Yargıtay’ın tam/yarım/gram altını da ziynet eşyası kapsamında değerlendirdiği görülmektedir.
Ziynet Eşyalar Kime Aittir?
Ziynet eşyaları düğünde kadına takıldığı takdirde genellikle kadına ait olduğu kabul edilmekteydi. Düğünde erkeğe takılan ziynet eşyalarının kadına özgü olmaması halinde erkeğe ait, kadına özgü olduğu takdirde kadına ait olacağı belirtilmekteydi.
Yargıtay’ın güncel görüşü ile şu kıstaslar getirilmiştir:
- Örf ve adetin varlığı iddia ve ispat edilirse bu kurala göre paylaşım gerçekleştirilir
- Örf ve âdet ile belirlenememişse veya buna ilişkin örf ve âdet yoksa, erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir.
- Cinsiyete özgülenmiş takılar takılmışsa ziynet eşyaları o tarafa ait olur. Özgü olduğuna ilişkin tespit yapılamaması halinde bilirkişiye başvurulur.
- Takı torbasındaki ziynet eşyası cinsiyete özgüyse o tarafa aittir. Her iki tarafa özgü olması halinde ortak kabul edilir.
Düğünde Takılan Para Ziynet Eşyası Mıdır?
Ziynet eşyası kapsamında değildir fakat düğünde takılan paraların da Yargıtay’a göre genellikle kadına ait olduğu kabul edilmektedir.
Düğünde Takılan Altın Nasıl İspatlanır?
Düğünde takılan altınların miktarı, kimin tarafından takıldığı vb. durumlar ziynet eşyasının iadesi davasında ispat bakımından önemli hususlardır. Dolayısıyla düğünde takılan altının miktarının net bir şekilde belirlenebilmesi gerekir. Tarafların iddialarını ispatlayabilmeleri için her türlü hukuka uygun delile başvurabilmeleri mümkündür. Bu bağlamda, bilirkişi raporu, düğün video ve fotoğrafları, tanık beyanları ve diğer ilgili belgeler ile takılan altının ispatlanabilmesi mümkündür.
Evlendikten Sonra Altınlar Kimin?
Yargıtay görüşüne göre, örf ve âdet ile belirlenememişse veya buna ilişkin örf ve âdet yoksa, erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir. Takılan altının cinsiyete özgülenmiş olması halinde o tarafa aittir.
Düğünde Takılan Takılar Kimin Yargıtay Kararı?
“Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir. Ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığı takdirde yerel örf ve adetin varlığı iddia ve ispat edilirse bu kurala göre paylaşım gerçekleştirilir. Aksi takdirde erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir. Ne var ki takılar içinde karşı cinse özgü (kadına ya da erkeğe özgü) bir şey varsa o cinse verilmiş sayılır.
Özgü olma konusunda çekişme varsa ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Bilirkişi incelemesi sonucunda o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse o şey takılan/verilen eşe ait olur. Takı sandığı/torbasına konulan ekonomik değer taşıyan şeyin aidiyeti konusunda; konulan şey kadına ya da erkeğe özgü bir şey ise o cinse verilmiş sayılır, o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse ortak kabul edilmelidir”
Örf ve âdet ile belirlenememişse veya buna ilişkin örf ve âdet yoksa, erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir. Cinsiyete özgülenmiş takılar takılmışsa ziynet eşyaları o tarafa ait olur.
Ziynet Eşyaları Hangi Tarihe Göre Hesaplanır?
Ziynet eşyalarının bedeli dava tarihindeki bedele göre hesaplanmaktadır. Bu bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilebilmektedir.
Ziynet Davası Ne Kadar Sürer?
Davanın açıldığı mahkemenin yoğunluğu ve somut olayın özelliklerine göre ziynet davasının süresi farklılık göstermektedir.
Boşanmada Altınlar Nasıl Hesaplanır?
Altınların bedelinin hesaplanabilmesi için genellikle düğün fotoğraf ve videoları uzman bilirkişiye gönderilerek bilirkişi raporunun mahkemeye gönderilmesi süreciyle hesaplanmaktadır.
Düğün Takıları (Ziynet Eşyası) Davası Nasıl Açılır?
Düğün takıları ile ilgili talepler, boşanma davası ile birlikte ileri sürülebileceği gibi boşanma davasının kesinleşmesinde sonra ayrı bir dava açma şeklinde de ileri sürülebilir. Düğün takıları ile ilgili açılan davanın terditli (kademeli) dava şeklinde açılmasında yarar vardır. Yani, mümkünse ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde takıların bedelinin ödenmesine karar verilmesi talep edilmelidir.
Düğün takılarının aynen iadesi veya iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi talebi, boşanmanın eki niteliğinde olmayan bağımsız bir taleptir. Bu nedenle, boşanma davasında ziynet eşyaları talep edildiğinde, bu taleple ilgili ayrıca nispi harç ödenmelidir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2015/4638 K. Sayılı Kararı;
Davacı; dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet eşyası alacağı talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının ziynet alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrıca nispi harca tabidir. Bu talep sebebiyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. O halde, talep edilen ziynetlerin bedeli üzerinden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmeli, (Harçlar Kanunu madde 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esası incelenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Düğün Takıları (Ziynet Eşyaları) Dava Açma/Zamanaşımı Süresi Nedir?
Düğün takıları (ziynet eşyası), davalının zilyetliğinde bulunuyorsa, yani dava sırasında düğün takıları mevcutsa aynen iadesi için açılan davaya “istihkak davası” denilmektedir. Ziynet eşyasının aynen iadesine ilişkin istihkak davası açmak herhangi bir zamanaşımı süresine tabi değildir, dava her zaman açılabilir. Düğün takıları, davanın açıldığı sırada mevcut değilse ve davacı tarafından ziynet eşyasının aynen iadesi mümkün olmadığı için bedeli talep edilmişse, dava açma süresi 10 yıldır (6098 sayılı BK m.146). Çünkü, ziynet eşyasının aynen iadesi talebi zamanaşımı süresine tabi olmayan bir istihkak davası iken, bedelinin ödenmesi talebi 10 yıllık zamanaşımına tabi tazminat davası niteliğindedir.
Ziynet eşyalarının bedelini talep halinde 10 yıllık zamanaşımı süresi, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren başlar.
Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2011/5634 K. Sayılı Kararı;
Eşya davası bu anlamda bir istihkak davası olmakla istem dava konusu eşyaların; aynen iadesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelinin verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Dava konusu eşyaların mevcut olduğu tespit edilmiş ise uyuşmazlık mülkiyet hakkına dayandığından olayda zamanaşımı söz konusu olamaz. Dava konusu eşyaların var olduğu tespit edilemez ise istem tazminata ilişkin olduğundan Borçlar Kanununun belirlenen on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması ve karı koca arasındaki davalarda Borçlar Kanunu’nun dikkate alınması gerekir.
Islah Yoluyla Ziynet Eşyaları Talep edilebilir mi?
Boşanma davası dilekçesi ile talep edilmeyen ziynet eşyaları, ıslah dilekçesi verilmek suretiyle talep edilemez. Bu durumda, ıslah yerine ziynet eşyaları için ek dava açılarak açılan davanın boşanma davası ile birleştirilmesi istenmelidir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2013/21102 K. Sayılı Kararı;
Davacı kadın dava dilekçesinde 20.000,00 TL ziynet bedeli istemiş, düğünde takılan para yönünden talepte bulunmamıştır. Yargılama devam ederken 20.9.2012 tarihinde ziynet talebini ıslah ederken davaya konu yapmadığı düğünde takılan 10.000,00 TL parayı da istemiş, ıslahla yeni bir talepte bulunmuştur. Islahla talep değiştirilebilir, fakat yeni bir talep eklenemez. Kaldı ki; bu konuda yargılama harcı da alınmamıştır. Davacının düğünde takılan paraya dair talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir
Kaynakça:
– Eşya Hukuku, 10. Baskı, İzmir 2012. Esener, Turhan / Güven, Kudret
-Eşya Hukuku, 5. Baskı, Ankara 2012. Feyzioğlu, Feyzi Necmeddin
– Borçlar Hukuku, Hususî Kısım, Akdin Muhtelif Nevileri, C. 1, 2. Baskı, İstanbul 1970. Gençcan, Ömer Uğur : Ziynet ve Eşya Alacağı Davaları, Ankara 2019 (Kısaltılmışı: Gençcan, Ziy-net). ———- : Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2013 (Kısaltılmışı: Genç-can, Boşanma). Gülcan, Gül — Edinilmiş mallara katılma rejimi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kı-rıkkale 2018. Gümüş, Mustafa Alper : Borçlar Hukuku Özel Hükümler, C. 1, İstanbul 2012. Gürsoy, Kemal T. / Eren, Fikret / Cansel, Erol : Türk Eşya Hukuku, Ankara 1978.