Kentlerimizde yapılaşma ve kentleşme süreçleri sıkça gündeme geliyor ve bazen bu süreçlerde çıkan yıkım kararları tartışmalara neden olabiliyor. Yıkım kararının iptali, mülkiyet sahipleri için önemli bir hak koruma mekanizması sunar. Bu süreç, hem adaletin sağlanması hem de hukukun üstünlüğünün korunması açısından büyük önem taşır. İptal kararları, mülkiyet sahiplerinin haklarını savunma ve hukuki süreçlerde adaletin tecellisini sağlama adına kritik bir rol oynar.

YIKIM KARARI NEDİR? NASIL VERİLİR?

Yıkım kararı, belediye encümeninin imara, usule ve mevzuata aykırı yapılar için verdiği karardır. Yıkım kararı, mülkiyet hakkını sınırlayan önemli bir idari işlemdir. Bu nedenle kararın yasalara uygun bir şekilde hazırlanmış olması çok önemlidir.

Yıkım kararı, belediye encümeni tarafından imara aykırı yapılar için en son seçenek olarak verilmesi gereken karardır. Belediyeler tarafından alınan yıkım kararının 3194 sayılı İmar Kanunu’nda düzenlenen usule uygun olması gerekmektedir. Eğer bir yapının inşaatı için ruhsat alınması gerekiyorsa ve ruhsat alınmadan ya da mevzuata aykırı bir şekilde inşa edilmişse ilgili idari mercilerin tespiti sonrasında doğrudan yıkım kararı verilmez. Yıkım kararı, son çare olarak uygulanan bir yaptırımdır.

YAPI TATİL ZAPTI VE YIKIM KARARI SÜRECİ

Yapı tatil zaptı, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yapılan yapıların durdurulması ve yıkılması amacıyla düzenlenen bir idari işlemdir. Bu tutanak, yapının bulunduğu belediyenin yetkili görevlileri tarafından düzenlenir ve yapı sahibine tebliğ edilir.

Yapı tatil zaptı, mevcut yapının hukuka ve imar mevzuatına aykırı tüm yönlerini ayrıntılı bir şekilde kayıt altına alan resmi bir belgedir. Bu belgenin, İmar Kanunu’nun 32. maddesinde belirtilen katı şekil şartlarına uygun olarak hazırlanması zorunludur. Yapı tatil zaptının düzenlenmesi, yıkım kararının alınmasından önceki zorunlu bir aşamadır.

Yapı tatil zaptına karşı itiraz yolu ve iptal davası, yapı sahibinin hukukunu korumak için kullanabileceği iki önemli yoldur. Yapı tatil zaptının iptali için, tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde belediyeye itiraz edilebilir. Belediye itiraza olumsuz cevap verirse veya cevap vermezse, idari yargıda iptal davası açılabilir.

Yıkım kararı süreci, belediye encümeninin imara, usule ve mevzuata aykırı yapılar için verdiği karardır. Yıkım kararı, kişinin mülkiyet hakkına getirilen önemli bir sınırlama olduğu için belediyenin kararının hukuka uygun olarak verilmiş olması oldukça önemlidir. Yıkım kararı, belediye encümeni tarafından imara aykırı yapılar için en son seçenek yaptırım olarak verilen karardır.

YIKIM KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?

Yıkım kararının iptali genellikle mahkeme kararıyla gerçekleşir. Başvuru sürecinde, yıkım kararının hukuka uygunluğu veya yasal prosedürlere uygunluğu kanıtlanmalıdır. Mahkeme, yıkım kararının geçerliliğini inceler ve eğer hukuka uygun değilse veya yasal prosedürlere uygun şekilde alınmamışsa, kararı iptal edebilir. Bu süreçte, başvuranın sunduğu kanıtlar ve mahkemenin kararı önemlidir. Sonuç olarak, yıkım kararının iptali hukuki bir mücadeleyi içerir ve adaletin sağlanması için mahkeme kararıyla sonuçlanır.

BELEDİYENİN YIKIM KARARINA KARŞI DAVA YOLU

1.Yapı Tatil Zaptı (Tutanağı): Yıkım kararı, belediye encümeni tarafından verilir. İlgili yapıya “yapı tatil zaptı” adı verilen bir tutanak asılır. Bu tarihten itibaren yapının sahibi iki seçeneğe sahiptir:

  • Yapıyı ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, mührün kaldırılmasını talep edebilir.
  • Yıkım kararına itiraz edebilir.

2.İtiraz ve İptal Davası: Yıkım kararına itiraz etmek için hak sahipleri, idari mahkemeye başvurabilirler. Yıkım kararının iptali için açılacak davada yetkili mahkeme, yıkım kararı alınan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. İtiraz süresi, kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 60 gündür.

Yıkım kararları, Anayasamızın 35. maddesi ile korunan mülkiyet hakkını sınırlayan idari işlemlerdir. Hukuka aykırı verilen yıkım kararlarına karşı hak sahiplerinin itiraz ve iptal davası yoluna başvurmaları mümkündür. İmar barışından faydalanan kişilere de yıkım kararı verilmesi hukuka aykırıdır ve bu durumda itiraz ve iptal davası açılabilir.

YIKIM KARARININ İPTALİ DAVASI NEDİR?

Yıkım kararının iptali davası, bir yapı veya alanın yıkımına ilişkin alınmış olan kararın yasal olarak sorgulandığı bir hukuki süreçtir. Bu dava genellikle, yıkım kararının hukuka uygunluğunun şüpheye düştüğü durumlarda başlatılır. Örneğin, yıkım kararı alınırken gerekli yasal prosedürlerin izlenmediği veya kararın hukuki dayanağının olmadığı iddia edilir.

Yıkım kararının iptali davasında, başvuran taraf yıkım kararının hukuka aykırı olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Bu kanıtlar genellikle yasal belgelere, uzman görüşlerine veya tanıklara dayanır. Mahkeme, bu kanıtları inceleyerek kararını verir. Eğer mahkeme, yıkım kararının hukuka uygun olmadığına karar verirse, kararı iptal eder ve yıkım işlemi durdurulur.

Bu süreçte, adaletin sağlanması ve yasalara uygunluk prensibi ön plandadır. Yıkım kararının iptali davası, yıkım kararının hukuki geçerliliğinin detaylı bir şekilde incelendiği ve hakkaniyetin sağlanmaya çalışıldığı bir hukuki mücadeledir.

YIKIM KARARININ İPTALİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Yıkım kararının iptali davasında, görevli ve yetkili mahkeme genellikle idare mahkemeleridir. Bu mahkemeler, kamu idaresinin işlemlerini hukuka uygunluk açısından denetler. Yıkım kararının iptali davası, yıkım kararının hukuka uygunluğunun sorgulandığı bir süreçtir ve idare mahkemeleri bu süreci yönetir. İdare mahkemeleri, ilgili yasal düzenlemelere dayanarak karar verirler ve eğer yıkım kararı hukuka aykırı bulunursa, bu kararı iptal edebilirler.

YIKIM KARARININ İPTALİ DAVASINDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARININ ETKİSİ

Yürümenin durdurulması kararı, yıkım kararının iptali davasında önemli bir etkiye sahip olan bir karardır. Bu karar, yıkım kararının uygulanmasını geçici olarak durdurur. Yani, yıkım işlemi başvuran tarafın lehine olana kadar ertelenir veya durdurulur. Bu durumda, yıkım işlemi gerçekleşmez ve yapı veya alanın yıkımı ertelenir.

Yürümenin durdurulması kararı, yıkım kararının iptali davasının devam ettiği süreçte geçerlidir. Bu karar, başvuranın haklarının korunmasını ve yıkım kararının nihai olarak incelenip karara bağlanmasını sağlar. Yani, yıkım işlemi durdurulmuş olmasına rağmen, davaya ilişkin olarak verilecek son kararla uyumlu bir şekilde hareket edilir.

Bu şekilde, yürümenin durdurulması kararı, yıkım kararının iptali davasının adil ve etkili bir şekilde sonuçlanmasına katkı sağlar. Başvuranın haklarının korunması ve yasal sürecin adaletle işlemesi için önemli bir araçtır.

YIKIM KARARININ İPTALİ DAVA AÇMA SÜRESİ VE ZAMANAŞIMI

Yıkım kararının iptali davası açmak için belirli bir süre verilir. Bu süre genellikle yasal düzenlemelere göre belirlenir ve dava açma süresi genellikle kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Bu süre içinde, yani belirlenen süre içinde dava açılmazsa, dava zamanaşımına uğrar ve ilgili haklar kaybedilir.

Yani, yıkım kararının iptali davası için belirlenen süreyi kaçırmamak önemlidir çünkü zamanında dava açılmazsa, hukuki süreç devam edemez ve başvuranın hakları etkilenir. Bu nedenle, yıkım kararının iptali davası açmak isteyen kişiler veya kurumlar, belirlenen dava açma süresine dikkat etmeli ve gerekli adımları zamanında atmaları gerekmektedir.

YIKIM KARARININ İPTALİ DAVASININ SONUCU

Yıkım kararının iptali davasının sonucu, mahkemenin yıkım kararını değerlendirmesiyle belirlenir. Mahkeme, yıkım kararının hukuka uygunluğunu ve yasal prosedürlere uygunluğunu inceler. Eğer mahkeme, yıkım kararının hukuka uygun olmadığına veya yasal prosedürlere uygun alınmadığına hükmederse, yıkım kararı iptal edilir. Bu durumda, yıkım işlemi durdurulur ve yapı veya alanın yıkımı gerçekleşmez.

Ancak, eğer mahkeme yıkım kararının hukuka uygun olduğuna karar verirse, yıkım kararı geçerli kalır ve yıkım işlemi devam eder. Bu durumda, yapı veya alanın yıkımı gerçekleşir. Yani, yıkım kararının iptali davasının sonucu, mahkemenin kararına bağlıdır. Bu karar, tarafların haklarını ve yıkımın yasallığını etkiler.

HARBİYE HUKUK BÜROSU İDARE AVUKATI HİZMETLERİMİZ

Harbiye Hukuk Bürosu olarak idare hukuku alanında çözüm odaklı ve profesyonel hizmetler sunuyoruz. Devlet kurumlarıyla olan her türlü hukuki süreçte size destek oluyoruz. İdare mahkemelerinde dava açma, idari işlemlerle ilgili danışmanlık ve müzakere süreçlerinde uzman avukatlarımızla yanınızdayız. Size özel çözümlerimizle güvenilir bir hukuki partner olarak, Harbiye Hukuk Bürosu’nda idare avukatı hizmetlerimizden yararlanmak için hemen bizimle iletişime geçin.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Yıkım Kararının İptali İçin Zorunlu İdari Başvuru Var Mı?

Yıkım kararının iptali için öncelikle idari yargıya başvurmanız gerekmektedir. İdari mahkemeye yapacağınız itiraz ve iptal davası, yıkım kararının hukuka uygunluğunu değerlendirecektir. Bu süreçte avukat yardımı almanız tavsiye edilir. İdari başvuru zorunlu bir adımdır ve yargı yoluna başvurmadan doğrudan yıkım kararını iptal etmek mümkün değildir .

Yapı Tatil Zaptı Olmaksızın Verilen Yıkım Kararlarının Akıbeti Nedir?

Yapı tatil zaptı olmaksızın verilen yıkım kararları, hukuka aykırı olarak alınmışsa itiraz edilebilir ve idari yargıda iptal davası açılabilir. İdari mahkeme, yıkım kararının hukuka uygunluğunu değerlendirir. Eğer yıkım kararı hukuka aykırı bulunursa, yıkım işlemi durdurulur ve yapı sahibi haklarını korur. Ancak bu süreçte avukat yardımı almanız önemlidir. Yıkım kararına karşı itiraz etmek için belirli bir süre vardır, bu süreyi kaçırmamak önemlidir.

Belediyenin Yıkım Kararına İtiraz Dilekçesi Nereye Verilir?

Belediyenin yıkım kararına itiraz dilekçesi, ilgili belediyenin İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne verilir. Bu dilekçe ile yıkım kararına itiraz edebilir ve yargı yoluna başvurabilirsiniz. Dilekçenizi, belediyenin resmi yazışma adresine veya ilgili birimine elden teslim edebilirsiniz. Ayrıca, dilekçenizi noter aracılığıyla de gönderebilirsiniz. İtiraz süresini kaçırmamak için hızlı bir şekilde başvurmanız önemlidir. Avukat yardımı almanız da tavsiye edilir.

Yıkım Kararını Kim Verir? Yıkım Kararı Vermeye Yetkili İdari Merci Neresidir?

Yıkım kararı, hukuka aykırı yapıların tespit edilmesi ve düzeltilmesi amacıyla yetkili merciler tarafından verilir. Bu merciler, genellikle belediyelerdir. Yapının ruhsata uygun hale getirilmemesi durumunda yıkım kararı verilebilir. Yıkım kararına itiraz için idare mahkemeleri yetkilidir.

Yıkım Kararı İptal Davası Kime Karşı Açılır?

Yıkım kararının iptali davası, genellikle yıkım kararını veren yetkili kamu kurumuna veya ilgili idareye karşı açılır. Bu dava, yıkım kararının hukuka uygunluğunu sorgulamak ve gerektiğinde kararın iptal edilmesini sağlamak amacıyla başvurulur. Yani, yıkım kararının iptali davası, yıkım kararını alan veya uygulamakla yetkili olan kurum veya idareye karşı yöneltilebilir.

Yıkım Kararı Nasıl Durdurulur?

  1. İtiraz Etme Hakkını Kullanın: Yıkım kararına itiraz etmek için belediyeye başvurun. Bu başvuru, yıkım kararının kaldırılması talebini içermelidir.
  2. İdare Mahkemesine Dava Açın: Belediye olumsuz bir cevap verirse veya cevap vermezse, idare mahkemesinde dava açabilirsiniz. Bu dava, yıkım kararının iptali için açılan bir davadır. Mahkeme, yapının bulunduğu yerin mahkemesidir.

Unutmayın ki yıkım kararına karşı dava açmak, yıkımı otomatik olarak durdurmaz. Yıkımın durdurulması için mahkemeden yürütmenin durdurulması kararı alınması gerekmektedir. İnşaatın durdurulması ve yıkım kararının iptali için avukat tutmanız gerekebilir. Başvurunuzu hukuki süreçlere uygun şekilde yapmak önemlidir.

YIKIM KARARINA İTİRAZ VE İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

İSTANBUL NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ’NE

Yürütmenin Durdurulması Taleplidir

DAVACI :

VEKİLİ  :

DAVALI :

DAVA KONUSU : Davalının ….. no.lu …/…/… tarihli haksız ve hukuka aykırı yıkım kararı ve … TL para cezasının iptali ile öncelikle yürütmesinin durdurulması talebimizin sunumundan ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ :

HUKUKA AYKIRILIKLAR VE İPTAL NEDENLERİ :

AÇIKLAMALAR :

Yıkıma Konu Yer Basit Tamir ve Tadil Niteliğinde Olup İmar Mevzuatına Aykırılık Teşkil Etmemektedir

  • Dava dilekçesi ekinde sunduğumuz resimlerde de görüleceği üzere müvekkilin mülkiyetindeki taşınmaz iş yeri önündeki alanda kesinlikle temeli olan bir yapı yapılmamış olduğu gibi, bu alan iş yerinin bahçesinde oturan müşterilerin kışın yağmur ve kardan, yazları ise güneşten korunmaları için yapılmış basit bir gölgelik niteliğindeki tentedir.
  • Bu nedenle müvekkile ait taşınmazda yapılan bu basit tamir ve tadil niteliğinde olan tentenin yapılabilmesi için İmar Kanunu’nun 21. Maddesi ve İmar Yönetmeliği’nin 86. Maddesine göre ruhsat alınmasına gerek yoktur.

Belediyesinin İşbu Kararları Misilleme Niteliğindedir

  • 12.2004 Tarihinde yürürlüğe giren 5281 Sayılı Yasa’nın 19. Maddesi ile 2464 Kanunun 56. Maddesinde yer alan işgaliye harcı tarifesi değişmiş ve alt limit m² başına …. TL’den ….. TL’ye, üst limiti ise ….TL’den … TL’ye yükseltilmiştir.
  • 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na göre özel mülkiyete konu olan yerlerden işgaliye harcı alınması mümkün olmayıp yasal değildir. Fakat  …..Belediyesi tarafından senelerce kendi belediye sınırları içerisinde bulunan iş yerlerinin, özel mülkiyet konusu olan iş yerlerinin önündeki bahçelerini işgal ettikleri gerekçesi ile işgaliye harcı alınmıştır.
  • …/…/… tarihinden önce çok küçük bir meblağ tutan bu hukuka aykırı ve yasal dayanağı bulunmayan işgaliye harcının ödenmesinde, bu kadar küçük bir meblağ için Belediye ile karşı karşıya gelmek istemeyen esnaflar senelerce Belediye’ye bu harcı ödemişlerdir.
  • ….. yılı itibariyle çok yüksek rakamlara çıkan işgaliye harçlarının yasal olmadığının farkına varan müvekkil şirket ve birçok lokanta ve cafe esnafı, yasal olmadığı gerekçesiyle işgaliye harçlarının iptali için dava açmışlardır.
  • Yıllardır yasal olmayan bu geliri toplayan Belediye; işgaliye harçları için dava açılması üzerine misilleme olarak, müvekkile ait iş yeri önünde bulunan, yola veya umuma ait hiçbir alana taşmayan, yazları güneşten ve kışları ise yağmur ve kardan korumak için yapılmış gölgelik alana imar mevzuatına aykırı olduğu gerekçesiyle kapama ve para cezası ile cezalandırmak istemektedir.
  • Günümüzde, özellikle bahar ve yaz aylarında herkes açık havada oturmak istemekte ve kapalı mekanlardan kaçmaktadır. Müşterilerin talepleri doğrultusunda imar mevzuatına aykırılık teşkil etmeyen ve ruhsata tabi olmayan basit açılır kapanır tente ile hizmet sunmaya çalışan müvekkile ait mülk üzerinde bulunan işletmenin bahçesinde bulunan tentenin yıkılması ve sökülmesi durumunda, işbu işletmenin açık kalmasının da bir önemi kalmamaktadır.
  • Ayrıca zaten haksız ve hukuka aykırı olan bu karar ile verilen para cezasının ölçüsünün ne olduğunu anlamak mümkün değildir. Somut dayanağı ve objektif olmayan, açıklanmamış bir para cezasıdır.

Müvekkile …… Belediyesi Emek Zabıta Karakolu marifetiyle …/…/… tarihinde yedi gün içinde yıkım yapılacağı hususu tebliğ edilmiş olup, eski hale getirilmezse Emniyet kuvvetlerince tahliye ve yıkımın yapılacağı bildirilmiştir. Söz konusu apaçık hukuka aykırı idari işlemin yürütmesinin durdurulmaması halinde müvekkilimin telafisi imkânsız zarara maruz kalacağından öncelikle yürütmenin durdurulması kararı verilmesini talep etmekteyiz.

DELİLLER :

Harç ödeme makbuzları, Fotoğraflar, İdari işlem, Bildirim kağıdı ve sair yasal deliller

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda kısaca açıklanan sebeplerle; ….. no.lu …/…/… tarihli, haksız ve hukuka aykırı yıkım kararı ve … TL para cezasının iptali ile öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini, davacı vekili olarak saygılarımla arz ve talep ederiz. 19.11.2023

Davacı Vekili

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap