Ceza yargılamasının temel amacı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanmasıdır. Ancak, soruşturma evresinde yeterli delil bulunamaması veya kovuşturma şartlarının gerçekleşmemesi durumlarında Cumhuriyet savcısı, “takipsizlik kararı” (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar-KYOK) vererek kamu davasının açılmasına gerek olmadığı sonucuna varabilmektedir. Bu karar, hukuk düzeninde önemli bir koruma işlevi görse de, mağdur veya suçtan zarar gören açısından hak kaybına yol açabilmektedir. İşte bu noktada, mağdurlara tanınan “takipsizlik kararına itiraz” hakkı Cumhuriyet savcısının verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz hakkı olarak devreye girmektedir.
İÇİNDEKİLER
- TAKİPSİZLİK KARARI NEDİR? TANIMI VE HUKUKİ KAPSAMI
- TAKİPSİZLİK KARARI VERİLME NEDENLERİ NELERDİR?
- TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ HAKKI VE ŞARTLARI
- TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ SÜRESİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
- TAKİPSİZLİK KARARINA NASIL İTİRAZ EDİLİR? ADIM ADIM SÜREÇ
- TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZDA GÖREVLİ MAHKEMELER
- TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ İÇİN GEREKLİ BELGELER
- TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZDA SAVUNMA VE DELİL SUNMA HAKKI
- TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ EDİLMEZSE NE OLUR?
- TAKİPSİZLİK KARARI NE ZAMAN KESİNLEŞİR?
- ANAYASA MAHKEMESİNE VE AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE BAŞVURU
- TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ
- CEZA HUKUKU AVUKATI OLARAK VERDİĞİMİZ HİZMETLER
- SIKÇA SORULAN SORULAR
- Takipsizlik Kararına Nasıl İtiraz Edilir?
- Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Hangi Hallerde Verilir?
- Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Tebliğ Edilir Mi?
- Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Kaç Gün?
- Kyok Kararına İtiraz Kaç Günde Sonuçlanır?
- Takipsizlik Kararı Verilen Dosya Nasıl Kapatılır?
- Takipsizlik Verilen Ceza Dosyası Tekrar Açılır Mı?
- Takipsizlik Kararı Bozulur Mu?
- Takipsizlik Kararı ile Adli Kontrol Kalkar Mı?
- Takipsizlik Kararından Sonra Dava Açılır Mı?
- Takipsizlik Kararına İtirazın Reddi Ne Demek?
- Savcı Hangi Hallerde Takipsizlik Verir?
- Savcının Verdiği Takipsizlik Kararı Nasıl Öğrenilir?
- Savcılık Takipsizlik Kararı Uyapta Görünür Mü?
- Takipsizlik Verilen Dosya Sicile İşler Mi?
- Takipsizlik Kararı Ne Zaman Kesinleşir?
- Savcılık Takipsizlik Kararına İtiraz Nereye Yapılır?
TAKİPSİZLİK KARARI NEDİR? TANIMI VE HUKUKİ KAPSAMI
Takipsizlik kararı, Türk ceza muhakemesi hukukunda Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma evresi sonunda verilen bir karardır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 172. maddesine göre, kamu davasının açılması için kovuşturma olanağının bulunmaması veya yeterli şüphe oluşturacak delillerin elde edilememesi hâllerinde savcı tarafından takipsizlik kararı verilmektedir. Bu karar, ceza yargılamasının başlatılmamasıdır ve soruşturma sürecinde ortaya çıkan delillerin yetersiz olduğu veya kamu davası açma şartlarının mevcut olmadığı anlamına gelmektedir.
Takipsizlik kararı, suçtan zarar gören kişiyi, müştekiyi ve şüpheliyi doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle takipsizlik kararının, objektif ölçütler çerçevesinde hukuka uygun olarak verilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda suçtan zarar gören ile mağdurun takipsizlik kararına itiraz hakkını kullanabilmesi için kararın gerekçelerinin ayrıntılı şekilde yazılması ve suçtan zarar gören veya mağdura ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerekmektedir. CMK 172/1 hükmü uyarınca takipsizlik kararında, bu karara itiraz hakkı, süresi ve itiraz merci açıkça gösterilmek zorundadır.
Takipsizlik kararının hukuki kapsamı oldukça geniştir. Bu karar, hem maddi anlamda bir kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte CMK 172/2’ye göre, yeni deliller bulunmadıkça aynı fiilden dolayı tekrar kamu davası açılamaz. Yine de, kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin tespit edilmesi gibi istisnai durumlarda soruşturma yeniden açılabilmektedir. Bu yönüyle takipsizlik kararı, yalnızca bir usul kararı olmanın ötesinde maddi hukuka da etkisi olan bir karar niteliğindedir.
TAKİPSİZLİK KARARI VERİLME NEDENLERİ NELERDİR?
Takipsizlik kararının verilme nedenleri, CMK’nın 172. maddesinde belirtilmiştir. Bu nedenler, ve bir suçun kovuşturulabilirliği açısından önemli değerlendirme kriterleri olarak görülebilir. Takipsizlik kararı, genellikle iki ana nedene dayanılarak verilir:
- Yeterli Şüphe Oluşturan Delil Bulunmaması: Ceza muhakemesi, şüphe üzerine kurulu bir sistemdir ve soruşturma evresinde toplanan deliller suçun işlendiği yönünde yeterli şüphe oluşturmadığında kamu davası açılmaz. Cumhuriyet savcısı, bir suçun işlendiği izlenimini veren bir fiilin haberini aldığında somut olayın gerçeğini araştırır. Burada suçun işlendiği izlenimini veren hâl, şüphe anlamına gelmektedir. Bu şüphenin yeterli bir düzeye ulaşması halinde ise kovuşturma evresine geçilmektedir. İşte burada, şüphenin yeterli bir düzeye ulaşmaması halinde, savcı, kovuşturmaya yer olmadığına karar vermektedir. CMK 172/1 gereği, savcının dava açabilmesi için toplanan delillerin suçun işlendiğini güçlü bir şekilde gösterebilmesi gerekmektedir. Delillerin yetersiz olması, şüpheli hakkında suç isnadını hukuken destekleyecek bir durum yaratmadığından dolayı takipsizlik kararı verilmektedir.
- Kovuşturma Şartlarının Eksikliği: Bazı durumlarda kovuşturma şartlarının eksik olması takipsizlik kararı verilmesine neden olmaktadır. Burada kovuşturma şartlarının eksik olması, dava şartlarının bulunmaması anlamına gelmektedir. Dava şartlarının eksik olması halinde kamu davası açılamamaktadır. Dava şartları arasında; şahsî cezasızlık sebepleri (örneğin, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması), dava zamanaşımı süresinin dolması, şikâyet hakkının kullanılmaması, izin, derdestlik, uzlaşma ve ön ödeme, şüphelinin ceza ehliyetinin bulunmaması, yaş küçüklüğü ve suçun affedilmesi bulunmaktadır.
- Şahsi Cezasızlık Sebepleri: Şahsi cezasızlık nedenlerinin varlığı halinde takipsizlik kararı verilmektedir. Örneğin, etkin pişmanlık hükümleri uygulandığında suçun cezalandırılabilirliği belirli durumlarda ortadan kalkabilmektedir.
- Ölüm: Şüphelinin ölmesi halinde ceza sorumluluğu sona ereceği için kovuşturma yapılamaz.
- Şikâyet: Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlarda, mağdurun süresi içinde şikâyette bulunmaması veya şikayetinden vazgeçmesi halinde kamu davası açılamaz. Bu durum, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 73 gereği dava şartı olarak değerlendirilmektedir.
- Derdestlik: Aynı fiil nedeniyle, aynı şüpheli hakkında daha önce dava açılmışsa veya halen görülmekte olan bir dava mevcutsa yeni bir kamu davası açılamaz.
- Uzlaşma: Uzlaştırma kapsamında yer alan suçlarda, tarafların uzlaşması ve bu kapsamda gerekli edimlerin yerine getirilmesi durumunda kamu davası açılamaz. CMK m. 253 kapsamında uzlaştırma şartı, belirli suçlar için dava şartı olarak düzenlenmiştir.
- Genel Af: Genel af halinde, şüphelinin işlediği suç nedeniyle cezalandırılma olanağı ortadan kalkmaktadır. Bu durumda kovuşturma yapılamamakta ve takipsizlik kararı verilmektedir.
- Zamanaşımı: Soruşturma konusu suç için öngörülen zamanaşımı süresinin dolması halinde, ceza yargılaması yapılamayacaktır. Bu durumda, zamanaşımı, kamu davası açılmasına engel bir dava şartıdır.
- Şikâyet Süresi: Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlarda, mağdurun kanunda öngörülen süre içinde şikâyet hakkını kullanmaması halinde kamu davası açılamaz. TCK m. 73 uyarınca, şikâyet süresi altı ay olarak belirlenmiştir.
- İzin: Kamu görevlileri hakkında soruşturma yapılabilmesi için yetkili merciin izni gereklidir. 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca izin alınmaması halinde kovuşturma yapılamaz.
- Ceza Ehliyeti: Şüphelinin 12 yaşının altında olması ve bu nedenle ceza ehliyetine sahip olmaması durumunda, suç teşkil eden fiil nedeniyle kovuşturma yapılması mümkün değildir. Bu nedenle 12 yaş altından küçükler için kamu davası açılamaz.
- Ön ödeme: TCK m. 75 gereği, yalnızca adli para cezasını gerektiren veya üst sınırı altı ay hapis cezasını geçmeyen suçlarda, şüphelinin ön ödeme teklifini kabul ederek ödeme yapması halinde şüpheli hakkında kamu davası açılamaz.
TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ HAKKI VE ŞARTLARI
Takipsizlik kararına itiraz hakkı, mağdurun adil yargılanma hakkı kapsamında etkin bir soruşturma yapılmasını talep etme haklarını koruyan önemli bir hukuki güvencedir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 173. maddesine göre, suçtan zarar gören kişi, takipsizlik kararının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde bu karara itiraz edebilir.
İtiraz hakkını kullanabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Öncelikle, takipsizlik kararına itiraz dilekçesi yazılı olmalı ve kamu davasının açılmasını gerektirecek deliller ve olaylar açıkça belirtilmelidir. CMK 173/2 hükmü, itiraz dilekçesinin kapsamını belirlerken suçtan zarar görenin ve mağdurun etkin bir şekilde adil yargılanma hakkını kullanabilmesini amaçlamıştır.
Takipsizlik kararına itiraz, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine yapılmaktadır. Sulh ceza hâkimliği, itirazın yerinde olup olmadığını değerlendirmekte ve gerekirse soruşturmanın genişletilmesine karar verebilmektedir. Takipsizlik kararına itirazın reddedilmesi durumunda ise, takipsizlik kararı kesinleşmektedir. Ancak yeni delillerin ortaya çıkması halinde, CMK 172/2 hükmü uyarınca tekrar kamu davası açılması mümkündür.
Bununla birlikte CMK 172/3 hükmü gereğince, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından, takipsizlik kararının etkin bir soruşturma yapılmaksızın verildiğinin kesinleşmiş bir kararla tespit edilmesi yahut aynı karara ilişkin yapılan başvurunun dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı ile sonuçlanması durumunda, AİHM kararının kesinleşme tarihinden itibaren üç ay içinde başvurulması halinde yeniden soruşturma yapılması mümkündür.
İtiraz hakkı, özellikle etkin bir soruşturma yapılmadığını düşünen mağdurlar için hayati bir öneme sahip olmaktadır. Bu süreçte delillerin toplanması, itiraz süresine dikkat edilmesi ve itiraz gerekçelerinin detaylı şekilde belirtilmesi, itirazın kabul edilmesi bakımından önem taşımaktadır. Nitekim CMK m.173/2 hükmünde de itiraz dilekçesinde, itirazın sebepleri ve kamu davasının neden açılması gerektiğine dair hususlara yer verilmesi gerektiği açıkça düzenlenmiştir.

TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ
TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ SÜRESİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Takipsizlik kararına itiraz süresi, CMK 173. maddesi uyarınca iki hafta olarak belirlenmiştir. Bu süre, kararın mağdura veya suçtan zarar görene tebliğ edilmesinden itibaren işlemeye başlamaktadır. İtiraz süresine riayet edilmemesi durumunda, takipsizlik kararı kesinleşmektedir.
İtiraz süresi içinde dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan biri, itiraz dilekçesinin içerik bakımından Kanun’un aradığı yeterlilikte olmasıdır. CMK 173/2 gereği, dilekçede kamu davası açılmasını gerektiren olaylar ve deliller açıkça belirtilmelidir.
TAKİPSİZLİK KARARINA NASIL İTİRAZ EDİLİR? ADIM ADIM SÜREÇ
Takipsizlik kararına itiraz süreci, suçtan zarar görenin veya mağdurun adalet arayışını sürdürebilmeleri için sağlanmış önemli bir hukuki mekanizmadır. CMK 173. madde uyarınca, itiraz süreci belirli prosedürler çerçevesinde gerçekleşmektedir ve hukuka uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir.
- Kararın Tebliği ve İtiraz Süresinin Başlaması: Takipsizlik kararı, suçtan zarar gören müşteki ve şüpheliye tebliğ edilmek zorundadır. Kararın tebliğ edilmesiyle birlikte iki haftalık takipsizlik kararına itiraz süresi işlemeye başlamaktadır. Bu sürenin aşılması halinde itiraz hakkı kaybedileceğinden, tebligat tarihine dikkat edilmesi önem taşımaktadır.
- İtiraz Dilekçesinin Hazırlanması: Takipsizlik kararına itiraz dilekçesi yazılı olarak hazırlanmalı ve dilekçede, takipsizlik kararının hukuka aykırılığına ilişkin gerekçeler detaylı olarak belirtilmelidir. CMK 173/2 gereği, kamu davasının açılmasını gerektiren olaylar ve deliller dilekçede açıkça sunulmalıdır. Ayrıca, delillerin nasıl toplandığı ve neden hukuki şüphe oluşturduğu dilekçede gerekçelendirilmelidir.
- Yetkili Sulh Ceza Hâkimliğine Başvuru: Hazırlanan dilekçe, takipsizlik kararını veren Cumhuriyet savcısının görev yaptığı yerde ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine sunulmalıdır. Hâkimlik, takipsizlik kararına itirazın yerinde olup olmadığını incelemektedir.
- Hâkimliğin İncelemesi ve Karar Süreci: Sulh ceza hâkimliği, itiraz dilekçesini incelemekte ve soruşturmanın genişletilmesine gerek duyarsa, Cumhuriyet savcısından ek deliller toplanmasını isteyebilmektedir. Bu durumda, savcı yeni delilleri toplamakta ve hâkimliğe sunmaktadır. Eğer hâkimlik, takipsizlik kararına itirazı yerinde bulursa, takipsizlik kararı kaldırılarak kamu davasının açılması sağlanmaktadır. Aksi halde itiraz reddedilmektedir.
- İtirazın Kabulü: Hâkimlik takipsizlik kararına itirazı yerinde bulursa, takipsizlik kararı kaldırılmaktadır ve Cumhuriyet savcısı kamu davası açmak üzere iddianame düzenlemektedir.
- İtirazın Reddi: Hâkimlik itirazı reddederse, itiraz eden, hukuki giderlere mahkûm edilmektedir ve takipsizlik kararı kesinleşmektedir.
- Kararın Bildirilmesi: Sulh ceza hâkimliğinin verdiği karar, Cumhuriyet savcısına ve savcı tarafından da, şüpheli ve itiraz eden mağdura tebliğ edilmektedir.
TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZDA GÖREVLİ MAHKEMELER
Takipsizlik kararına itirazın değerlendirileceği merci, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açıkça belirtilmiştir. CMK 173. maddesine göre, itiraz başvurusu, kararı veren Cumhuriyet savcısının görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine yapılmaktadır.
Görevli mahkemenin sulh ceza hâkimliği olmasının nedeni, bu mahkemelerin soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde karar alma yetkisine sahip olmalarıdır. Sulh ceza hâkimlikleri, karar verirken takipsizlik kararını inceleyip, hukuka uygunluğunu değerlendirmektedir. Eğer hâkimlik, kararın hukuka aykırı olduğuna kanaat getirirse, takipsizlik kararını kaldırarak kamu davası açılmasına karar verebilmektedir.
TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ İÇİN GEREKLİ BELGELER
Takipsizlik kararına itiraz sürecinde sunulması gereken belgeler, itirazın kabul edilmesi ve sürecin hukuka uygun şekilde yürütülmesi için kritik bir öneme sahiptir. İtiraz dilekçesi ve ekleri, CMK 173. maddeye uygun bir şekilde hazırlanmalıdır.
- İtiraz Dilekçesi: Takipsizlik kararının neden hukuka aykırı olduğunu açıklayan, kamu davasının açılmasını gerektiren olaylar ve delilleri ayrıntılı olarak dilekçede belirtilmelidir.
- Tebligat Örneği: Takipsizlik kararının tebliğine ilişkin belge, itiraz süresinin başlangıcını belirlemek için gerekmektedir. Süre açısından hak kaybı yaşanmaması adına bu belge önem taşımaktadır.
- Deliller: Kamu davası açılmasını gerektiren olayları destekleyen tüm delil ve belgelerin de dilekçeye eklenmesi gerekmektedir. Bunlar arasında tanık ifadeleri, video kayıtları, yazılı evrak veya adli raporlar gibi deliller yer alabilir.
- Vekâletname (Vekil Varsa): Takipsizlik kararına itirazın bir avukat aracılığıyla yapıldığı durumda, noter onaylı vekaletnamenin de itiraz merciine sunulması gerekmektedir.
TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZDA SAVUNMA VE DELİL SUNMA HAKKI
Ceza yargılamasında, suçtan zarar görenin savunma yapma ve delil sunma hakkı, hem ulusal hukukta hem de uluslararası insan hakları düzenlemelerinde güvence altına alınmış temel bir haktır. Bu kapsamda adil yargılanma hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesi ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 10. maddesiyle koruma altına alınmış olup, mağdurun etkin şekilde yargı sürecine katılımını sağlamayı amaçlamaktadır. Türkiye’de ise bu hak, CMK madde 234 hükmü ile düzenlenmiştir. Bu maddeye göre mağdur, delillerin toplanmasını talep etme ve bunları soruşturma evresinde sunma hakkına sahiptir.
Takipsizlik kararına itiraz süreci, mağdurun sunduğu delillerin ve yaptığı savunmanın değerlendirildiği, adalete erişim hakkının gerçekleştirildiği önemli bir mekanizmadır.
Mağdur, ceza soruşturmasında delillerin eksiksiz bir şekilde toplanmasını talep edebilmektedir. Örneğin, suçun işlendiğini kanıtlayan tanık beyanlarının alınmasını, kamera kayıtlarının incelenmesini veya bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyebilmektedir. Ayrıca mağdur, takipsizlik kararına itiraz dilekçesinde, delillerle desteklediği savunmasını yapabilmekte ve kamu davasının açılması gerekçelerini hukuki dayanaklarıyla birlikte açıklayabilmektedir. Bu haklar; mağdura adil, etkili ve hızlı bir hukuki süreç sunmayı amaçlamaktadır
Özellikle, mağdurun etkin katılımının sağlanması ve delillerinin değerlendirilmesi, sadece bireysel hakların korunmasını değil, aynı zamanda toplumun adalete olan güveninin güçlenmesini de sağlamaktadır. Uluslararası insan hakları düzenlemelerinde yer alan etkin başvuru hakkı ve adil yargılanma güvenceleri doğrultusunda, devletin mağdurun haklarını koruma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda soruşturmanın etkin bir biçimde yürütülmediğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ile de kesinleşmesi durumunda kamu davasının tekrar açılmasına karar verilebilmektedir.
TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ EDİLMEZSE NE OLUR?
Takipsizlik kararına itiraz edilmemesi halinde, takipsizlik kararı kesinleşmekte ve hukuki süreç sonuçlanmaktadır. CMK 173. maddesine göre, itiraz süresi olan iki hafta içinde karara itiraz edilmemesi durumunda, karar kesin hale gelmektedir. İtiraz edilmemesi durumunda mağdur, adli yargı süreçlerini kullanarak tekrar hak arama şansını yeni bir delil ortaya çıkmadığı sürece kaybetmektedir.
Kesinleşmiş bir takipsizlik kararı, şüpheli açısından önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Bu karar, şüphelinin suçu işlemediği anlamına gelmemekle birlikte, kamu davasının açılması için yeterli şüphe bulunmadığını ifade etmektedir. Ancak, yeni delillerin ortaya çıkması halinde CMK 172/2’ye göre soruşturmanın yeniden açılması mümkündür.
TAKİPSİZLİK KARARI NE ZAMAN KESİNLEŞİR?
Takipsizlik kararı, itiraz süresi olan iki hafta içinde takipsizlik kararına itiraz edilmezse kesinleşmektedir. Bu süre, kararın mağdur ve şüpheliye tebliğinden itibaren başlamaktadır. Mağdurun itiraz hakkını kullanamaması veya takipsizlik kararına itiraz edildikten sonra sulh ceza hâkimliğinin itirazı reddetmesi durumlarında, takipsizlik kararı kesinleşmektedir.
Ancak, kesinleşen bir takipsizlik kararı, CMK 172/2’ye göre yeni delillerin ortaya çıkması durumunda tekrar değerlendirilebilmekte ve şüpheli hakkında yeniden soruşturma açılabilmektedir. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin etkin soruşturma yapılmadığına dair kararı da, kesinleşmiş bir takipsizlik kararının mevcut olmasına rağmen, yeniden soruşturma açılabilmesine imkân tanımaktadır.
ANAYASA MAHKEMESİNE VE AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE BAŞVURU
Takipsizlik kararına yapılan itirazın sulh ceza hâkimliği tarafından reddedilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, mağdur veya suçtan zarar gören kişi, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi ve ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuruda bulunma hakkına sahiptir. Ancak bu süreç belirli şartlar çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
- Anayasa Mahkemesi’ne Başvuru
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, anayasal hakların ihlal edildiği iddialarını incelemek amacıyla yapılmaktadır. Türkiye’de, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) paralel düzenlemelerle güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesi halinde başvurulabilmektedir.
Başvuru Şartları:
- İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi: Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmadan önce, tüm iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda takipsizlik kararına karşı sulh ceza hâkimliğine yapılan itirazın reddedilmiş olması ve başka bir iç hukuk yolu kalmamış olması gerekmektedir
- Başvuru Süresi: İç hukuk yollarının tükenmesinden, yani sulh ceza hâkimliğinin itirazı reddetme kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılmalıdır.
- Başvuru Konusu: Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun konusu; adil yargılanma hakkı, etkili başvuru hakkı veya diğer temel hakların ihlal edilmesi olmalıdır ve bu hakların ihlal edildiğine dair somut gerekçeler ve deliller sunulmalıdır.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Başvuru
Anayasa Mahkemesi’nden de bir sonuç alınamaması durumunda, mağdur veya suçtan zarar gören kişinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapması mümkündür.
Başvuru Şartları:
- İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi: AİHM’e başvuru yapmadan önce, Türkiye’deki Anayasa Mahkemesi dâhil tüm iç hukuk yollarının tüketilmiş olması zorunludur.
- Başvuru Süresi: Anayasa Mahkemesi’nin kararının tebliğinden itibaren 4 ay içinde AİHM’e başvuru yapılmalıdır.
- AİHS Kapsamında Hak İhlali: Başvurunun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile korunan bir hakkın ihlali iddiasına dayanması gerekir. Örneğin, adil yargılanma hakkı (AİHS m.6), etkili başvuru hakkı (AİHS m.13),
Başvuru Süreci: AİHM başvurusu, Mahkeme’nin resmî web sitesinden temin edilebilen başvuru formu doldurularak yapılmaktadır. Başvuruda; iç hukuk yollarının nasıl tüketildiği, hangi hakların ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler, ihlali kanıtlayan belgeler sunulmalıdır. AİHM, başvuruyu kabul edilebilir bulursa, davayı inceleyerek Türkiye’den savunma isteyecektir. İhlal tespit edilirse, etkin soruşturma yapılması veya mağdura tazminat ödenmesi yönünde hüküm verebilecektir.
TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ
Soruşturma No: ………/………
………. NÖBETÇİ SULH CEZA HÂKİMLİĞİ’NE
Gönderilmek Üzere
………… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
İTİRAZ EDEN MÜŞTEKİ:
İsim-Soy isim:
T.C. Kimlik No:
Adres:
VEKİLİ (Varsa):
İsim-Soy isim:
Baro Sicil No:
Adres:
UETS No:
ŞÜPHELİ:
İsim-Soy isim:
T.C. Kimlik No:
Adres:
KONU:
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… Soruşturma numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına itiraz edilmesi ve şüpheli ……………. hakkında kamu davası açılması talebidir.
AÇIKLAMALAR:
- ……… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… soruşturma numaralı dosyasında şüpheli ……………. hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı usul ve yasaya aykırı bulmaktayız. Bu nedenle söz konusu karara itiraz etme gereği doğmuştur.
- Şikâyet dilekçesinde yer alan suçlamalar ve dosyada bulunan deliller incelendiğinde, şüpheli tarafından …………… suçunun işlendiği açıkça anlaşılmaktadır. …nedenlerle, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
- Dosya kapsamında bulunan deliller, suçun unsurlarının oluştuğunu göstermektedir. Özellikle:
Tanık ifadeleri: Olayı birebir gören ve detaylı beyanlarda bulunan tanıklar (tanık isimleri: …………… ve ……………) dinlenmemiştir.
Belge ve kayıtlar: ………… tarihli ödeme makbuzları, telefon görüşme kayıtları ve diğer belgeler şüphelinin suçunu ispatlar niteliktedir.
Türk Ceza Kanunu’nun ……… maddesi uyarınca, suçun unsurlarının gerçekleştiği sabittir.
- Ceza yargılamasının amacı, maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Ancak, somut olayda dosyada mevcut delillerin yeterince incelenmeden ve tanıkların beyanları alınmadan takipsizlik kararı verilmiştir. Bu durum, adaletin tecellisini engellemekte ve müvekkilin hak arama özgürlüğünü ihlal etmektedir.
- Ayrıca, suç tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı ve olayın unsurlarına uygun şekilde değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınmamıştır.
HUKUKİ DELİLLER:
- ………… Soruşturma numaralı dosyada yer alan tüm belgeler,
- Tanık beyanları,
- Telefon görüşmeleri, belge ve makbuzlar,
- Türk Ceza Kanunu ve sair ilgili mevzuat.
HUKUKİ SEBEPLER:
- Ceza Muhakemesi Kanunu,
- Türk Ceza Kanunu,
- İlgili yargı içtihatları ve ulusal mevzuat.
NETİCE VE TALEP:
Yukarıda sunulan açıklamalar ve dosyada mevcut deliller çerçevesinde:
- ………… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… soruşturma numaralı ve …/… karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının kaldırılmasını,
- Şüpheli ……………. hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca kamu davası açılmasına karar verilmesini,
- İtirazımızın kabulü ile dosyanın yeniden değerlendirilerek maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını,
Saygılarımla arz ve talep ederim.
Tarih: …/…/…
İsim-Soy isim
İmza
CEZA HUKUKU AVUKATI OLARAK VERDİĞİMİZ HİZMETLER
Harbiye Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin haklarını korumak ve adaletin tecellisini sağlamak amacıyla etkin bir savunma stratejisi sunmaktayız. Özellikle ceza hukukunda takipsizlik kararına itiraz süreçlerinde, hukuki bilgi ve deneyim kritik bir rol oynamaktadır. Sulh ceza hâkimliği önünde başarılı bir itiraz için hukuki gerekçelerin detaylı ve hatasız sunulması gerekmektedir. Avukatınız, kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı yapılacak itirazda delilleri etkili bir şekilde sunmalı ve savunmanızı profesyonel bir dille hazırlamalıdır. Bu süreçte ceza hukuku alanında deneyimli bir avukatın rehberliği, hak kaybını önlemek açısından hayati bir önem taşımaktadır.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Takipsizlik Kararına Nasıl İtiraz Edilir?
Takipsizlik kararına itiraz, takipsizlik kararını veren savcının görev çevresinde yer alan ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine yazılı bir dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde yapılmaktadır.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Hangi Hallerde Verilir?
Kamu davasının açılabilmesi için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmaması veya kamu davasının açılabilmesi için kovuşturma şartlarının yer almaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Tebliğ Edilir Mi?
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, CMK m.172 hükmü gereğince daha önce sorguya çekilmiş şüpheliye, suçtan zarar görene ve mağdura tebliğ edilmek zorundadır.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Kaç Gün?
İtiraz süresi, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftadır.
Kyok Kararına İtiraz Kaç Günde Sonuçlanır?
İtirazın sonuçlanma süresi kanunda açıkça belirtilmemiştir. Sulh ceza hâkimliğinin iş yükü, dosyanın kapsamı ve delillerin toplanma süresi gibi durumlar, itirazın sonuçlanma süresini etkileyebilmektedir. Bu nedenle, KYOK kararına karşı yapılan itirazların sonuçlanma süresi her dosya için farklılık göstermektedir. Genel olarak, sulh ceza hâkimlikleri itirazları makul bir süre içinde sonuçlandırmaya çalışmaktadır.
Takipsizlik Kararı Verilen Dosya Nasıl Kapatılır?
Takipsizlik kararı verilen dosya, bu kararın suçtan zarar görene ve şüpheliye tebliğ edilir ve bu karara süresi içinde itiraz edilmezse veya itiraz edilse bile yapılan itiraz reddedilirse dosya kapatılmakta ve savcılık arşivine kaldırılmaktadır.
Takipsizlik Verilen Ceza Dosyası Tekrar Açılır Mı?
Yeni delillerin ortaya çıkması durumunda takipsizlik kararı verilen dosya tekrar açılır. Bununla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmediğinin tespit edilmesi yahut Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm veya tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren başvuru halinde üç ay içinde tekrar açılabilir.
Takipsizlik Kararı Bozulur Mu?
Suçtan zarar gören veya mağdurun, takipsizlik kararına karşı 2 hafta içinde sulh ceza hâkimliğine itiraz etmesi ve Hâkimlik tarafından itirazın kabul edilmesi durumunda, takipsizlik kararı kaldırılmakta ve kamu davası açılması için Cumhuriyet savcısına talimat verilmektedir.
Takipsizlik Kararı ile Adli Kontrol Kalkar Mı?
Takipsizlik kararının verilmesi ile adli kontrol tedbiri ortadan kalkmaktadır. CMK m.109 uyarınca, adli kontrol tedbiri soruşturmanın devam ettiği süre boyunca uygulanan bir tedbirdir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinde, soruşturma da sona erdiği için adli kontrol tedbirleri de ortadan kalkmaktadır.
Takipsizlik Kararından Sonra Dava Açılır Mı?
Takipsizlik kararından sonra belirli şartlarda dava açılabilir. CMK m.172/2 gereği, yeni delillerin ortaya çıkması durumunda Cumhuriyet savcısı soruşturmayı yeniden başlatma yetkisine sahiptir. Ayrıca, suçtan zarar gören veya mağdur tarafından, takipsizlik kararına 2 hafta içinde sulh ceza hâkimliğine itiraz edildiğinde ve Hâkimlik tarafından itiraz kabul edildiğinde Cumhuriyet savcısı tekrar iddianame düzenler ve dava açılır.
Takipsizlik Kararına İtirazın Reddi Ne Demek?
Takipsizlik kararına karşı yapılan itirazın Sulh Ceza Hakimliği tarafından kabul edilmediğini ve takipsizlik kararının kesinleştiğini ifade etmektedir.
Savcı Hangi Hallerde Takipsizlik Verir?
Savcı, takipsizlik kararını kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturan deliller bulunmadığında veya kovuşturma şartlarının eksik olması durumunda (örneğin, şikâyet yapılmaması, izin alınmaması, zamanaşımı süresinin dolması, uzlaşma veya ön ödeme sürecinin tamamlanması), şüphelinin ölmesi, suçun affa uğraması veya aynı fiil için başka bir davanın devam etmesi (derdestlik) ya da kesin hüküm bulunması hallerinde vermektedir.
Savcının Verdiği Takipsizlik Kararı Nasıl Öğrenilir?
Takipsizlik kararı, tebligat yoluyla suçtan zarar görene, mağdura ve daha önce sorgusu alınmış şüpheliye bildirilmektedir.
Savcılık Takipsizlik Kararı Uyapta Görünür Mü?
Ceza soruşturmasında verilen takipsizlik kararları genellikle soruşturma dosyasından öğrenilmektedir, ancak bu dosyalar çoğu zaman UYAP üzerinden erişime açık değildir. Bu nedenle, takipsizlik kararının detaylarını öğrenmek için fiziki olarak savcılığa başvurmak gerekebilir. Ancak her halükârda verilen takipsizlik kararı, ilgililere tebliğ edilmek zorundadır.
Takipsizlik Verilen Dosya Sicile İşler Mi?
Takipsizlik kararı, şüpheli hakkında ceza yargılaması yapılmadığını ve şüpheli hakkında herhangi bir mahkûmiyet kararı bulunmadığını ifade etmektedir. Bu nedenle, takipsizlik kararı verilen dosyada için şüpheliye ilişkin adli sicil kaydında suç kaydı oluşmamaktadır.
Takipsizlik Kararı Ne Zaman Kesinleşir?
Takipsizlik kararı, suçtan zarar gören veya müştekiye tebliğ edildikten sonra 2 haftalık itiraz süresi içinde itiraz edilmezse kesinleşmektedir. Eğer bu süre içinde itiraz yapılırsa, sulh ceza hâkimliği itirazı değerlendirmektedir. Hâkimliğin itirazı reddetmesi durumunda takipsizlik kararı kesinleşmektedir.
Savcılık Takipsizlik Kararına İtiraz Nereye Yapılır?
Savcılık tarafından verilen takipsizlik kararına itiraz, kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresindeki ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerin sulh ceza hâkimliğine yapılmaktadır.