Müsadere, Türk Ceza Hukukunda, konusu suç teşkil eden eşya veya kazanca devletin müdahalesi yani kendi mülkiyetine alması anlamına gelir. Kişinin mülkiyet hakkına müdahale oluşturan bir kurumdur. Suç işlemeyi önlemeye hizmet eder eşyanın suçlunun elinden alınıp devletin mülkiyetine geçirilmesiyle suçlunun tekrar suç işleme arzusunun önüne geçmeye ve suç işleme düşüncesindeki kişilerin haksız kazancının elinden alınacağını bilmesinden dolayı ahlaki bir amaca da hizmet ettiği söyleyebiliriz.
Müsadere, eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi olarak ikiye ayrılır; eşya müsaderesi, suçta kullanılan ya da suç sonrası elde edilen eşyaların devlete geçmesini, kazanç müsaderesi ise suç ile elde edilen ekonomik kazançların devlete geçirilmesini ifade eder. Müsadere hükümlerinin uygulanabilmesi için işlenen suçun kasıtlı olması gerekir, ancak mahkumiyet hükmü şart değildir. Müsadere, ceza yaptırımı değil, bir güvenlik tedbiri olup, kişiyi ve toplumu koruma amacı taşır. Müsadere süreci, mahkeme tarafından yürütülür ve karar duruşmalı olarak alınır. Ayrıca, müsadere kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
İÇİNDEKİLER
MÜSADERE NEDİR?
Müsadere en genel anlamıyla el koymak, zor alım şeklinde tanımlanır. Türk Ceza Hukukunda da bu manayla eş değer olarak; konusu suç teşkil eden bir eşyaya veya kazanca devletin el koyması ve o şeyin mülkiyetinin devlete geçmesini sağlayan bir yaptırım çeşididir. Müsadere hükümlerinin uygulanabilmesi için asıl suçtan mahkumiyet hükmü verilmesi gerekmez ayrıca işlenen suçun kasıtlı olarak işlenmesi şarttır. Müsadere; eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi olarak ikiye ayrılır. Eşya müsaderesi; kasıtlı bir suçun işlenilmesinde kullanılan ya da suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suç oluştuktan sonra meydana gelen yani suç neticesinde elde edilmiş olan eşyanın devlet mülkiyetine geçirilmesidir.
Kazanç müsaderesi ise suç işlendikten sonra elde edilmiş olan veya suçun işlenebilmesi için sağlanan maddi menfaatler,suç işlendikten sonra ortaya çıkan ekonomik kazançlardır.Örneğin konusu suç teşkil eden bir fiil ile elde edilen taşınmazın satılması sonucunda elde edilen kazanç,kazanç müsaderesinin konusudur.Suçun işlenişinde kullanılan bir silah ise eşya müsaderesinin uygulanmasını gerektirir.
MÜSADERENİN YASAL DAYANAĞI
Kanunumuz müsadereyi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yaptırımlar başlığı altında güvenlik tedbiri olarak 54.maddede eşya müsaderesini devamındaki 55.maddede ise kazanç müsaderesi tanımlamıştır.
Kanunda konusu suç teşkil eden fiiller için sadece ceza değil cezalarla birlikte veya tek başına güvenlik tedbirleri de uygulanabilmektedir.Kişinin suçun işlenmesinde kusuru bulunmaması durumunda ceza verilmesine yer olmamakla birlikte güvenlik tedbirleri pekala uygulanabilmektedir. Bu bakımdan ceza sistemini tamamlayan bir niteliktedir.Müsadere bir güvenlik tedbiridir bu yönüyle amacı kişiyi ve toplumu koruyucu nitelikte bir ceza hukuku yaptırımıdır.
Diğer güvenlik tedbirlerinden farkı ise kalıcı ve sürekli olmasıdır.Kanunun lafzına bakıldığında ; kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşya.iyiniyetli 3. kişilere ait değilse müsadere edilir.Suç henüz işlenmemiş ama suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanmış fakat icra hareketlerine henüz başlanmamış ise sadece bu sebebin varlığı müsadere için yeterli değildir eşyanın müsadere edilebilmesi için o şeyin kamu güvenliği,kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda eşyanın müsaderesine hükmedilecektir.
Müsaderenin uygulanabilmesi için kasıtlı işlenmiş bir suçun varlığı şarttır ama bu suçtan dolayı mutlaka kişinin cezaya hükmedilmesi şart değildir.Örneğin akıl hastası olması nedeniyle cezalandırılmayan failin suç işlenmesinde kullandığı eşya da müsaderenin konusunu oluşturabilir.
SUÇTAN ELDE EDİLEN GELİLERİN MÜSADERESİ
Suç gelirleri, suç işlenerek elde edilen veya suçun konusu olan maddi kazançlar ile bu kazançların değerlendirilmesi ve dönüştürülmesi sonucunda ortaya çıkan ekonomik kazançlardır. Kazanç müsaderesi hükümleri uygulanır TCK madde 55’in düzenlenme amacı suç işlemek suretiyle veya suç işlenmesi dolayısıyla elde edilmiş olan maddi menfaatin,kişinin yanına kâr kalmasının önüne geçmektir (Artuk-Gökçen). Bu şekilde elde edilen kazanç başkasına devredilse dahi müsadereye konu olabilmektedir.Bu şekilde elde edilen gelirlere müsadere kararı verilebilmesi kazanç müsaderesinin şartlarının varlığına bağlıdır.
KAZANÇ MÜSADERESİ VE ŞARTLARI
Kazanç müsaderesi TCK madde 55’de hüküm altına alınmıştır. Kazanç müsaderesini,eşya müsaderesinden ayıran temel özelliği suç konusu olan mal veya malvarlığının “ekonomik” nitelik taşımasıdır. Kanun koyucu bu maddede müsadereye tabi olan menfaatleri belirlerken geniş bir yelpazede tanımlamıştır; buna göre, suçun işlenmesi ile elde edilen, suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler;suçun işlenmesiyle elde edilen doğrudan kazançlar olarak kabul edilebilir. Ancak kazancın tamamıyla geri alınması amaçlandığından kanun koyucu bunlarla sınırlı kalmamış 55.maddede sayılan menfaatlerin değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu elde edilen menfaatleri de müsadere kapsamına almıştır.
Bunlar da suçun işlenmesi dolayısıyla elde edilen, bir başka deyişle suçtan sağlanan dolaylı kazançlardır. Kazanç müsaderesinin konusunun mutlaka ekonomik değer taşıması gerekirken, eşya müsaderesine tabi eşyanın ekonomik değer taşıması gerekmez. Kazanç müsaderesi, suçla mücadelede önemli bir yaptırım aracıdır. Suçtan elde edilen kazançların devlet tarafından alınması, suçlunun ekonomik kazançlarının geri alınması ve böylece suçun cazibesinin azaltılması amaçlanır.
Örneğin, bir uyuşturucu ticareti suçundan elde edilen gelirlerin müsaderesi, sadece suçu işleyen kişinin maddi kazanımlarını engellemekle kalmaz; aynı zamanda bu tür suçların toplumsal maliyetlerini de görünür kılar. Böylece, bu tür suçları işlemek isteyenler için risk ve getirilerin dengesi bozulur.Kazanç müsaderesine karar verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere el konulması mümkün olmadığı taktirde ( satılması,yok olması,kazancın harcanması…) bunların karşılığı olan değerlerin müsaderesine karar verilir.
Kanunun lafzına bakıldığında kazanç müsaderesinin uygulanabilmesi belli şartlara tabi kılınmıştır bunlar;
- Suçun icrasına başlanmış olmalı.Suçun tamamlanması şart değildir.
- Suç ile kazanç arasında bağ bulunması gerekir
- Elde edilen kazancın mağdur veya suçtan zarar görene verilememesi gerekir
- Müsadereye konu kazancın sonradan 3. kişilerce iktisap edildiği durumlarda devralan kişinin TMK hükümlerince iyiniyerli olmaması gerekir iyiniyeti korunduğu durumda kazancın sahibi olur.
- Müsaderesi istenen kazancın belirlenebilir bir kazanç olması gerekir
EŞYA MÜSADERESİ VE ŞARTLARI
Eşya müsaderesi; kasten işlenmiş bir suçta kullanılan eşyanın ,suçun işlenişine tahsis edilen ya da suç işlendikten sonra meydana gelen eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesidir. Suç henüz meydana gelmeden suçun işlenmesi için hazırlanan yani suç daha hazırlık aşamasındayken kullanılan eşyanın müsaderesi için bu eşyanın kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması gerekir.Bu eşyaların müsaderesi bir şekilde imkansız hale gelmesi durumunda ( elden çıkması,yok olması,satılması…) söz konusu eşyanın değeri kadar para tutarının müsadere edilmesine karar verilir.Bu şartlar haricinde en nihayetinde üretimi,bulundurulması,kullanılması,taşınması,alım satımı suç oluşturan eşya da müsadere edilir.
Örneğin bir hint keneveri henüz uyuşturucu madde haline dönüştürülmeden yetiştirilmesine dahi müsadere kararı verilmektedir.Müsadere kararı iki konuda verilir; suçla ilgili eşyanın müsaderesi, suç teşkil eden eşyanın müsaderesi.Suçla ilgili eşyanın müsadere edilebilmesi için bu eşyanın 3.bir kişiye ait olmaması gerekir. Suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşya açısından kasıtlı bir şekilde suçun işlenmesi gerekir. Bu iki koşulun varlığı halinde işlenen suç nedeniyle bir kimse hakkında cezaya mahkûm olunmasına ihtiyaç duyulmadan müsadere kararı verilebilecektir.Yani taksirli işlenen suçlarda müsadere kararı verilemez.
Müsadere bir güvenlik tedbiridir ve güvenlik tedbirlerinin uygulanması için bir suçun varlığı şart olmakla birlikte tamamlanmış olması gerekmez müsadere için de, eşyanın suçta kullanılmasının mümkün olması yeterli değildir, icra hareketlerine başlanmış olması gerekir bu yüzden teşebbüs aşamasında kalmış olması müsadereye engel değildir.Örneğin bir hırsızın evin kapısını açabilmek için levyeyle kapı kilidine vurması fakat bir şekilde suçun teşebbüs aşamasında kalması levyenin müsaderesine engel değildir.
Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında müsaderesine hükmedilmeyebilir bu hüküm de ihtiyari müsadere kurumunun varlığını gösterir.Örneğin bir kişinin kamyonuyla hırsızlık yapmak istediği eve gidip evden sadece bir dizüstü bilgisayar çalması ve sonucunda kamyon için müsadere kararı verilmesi hakkaniyete aykırıdır burada hakime takdir yetkisi verilmiştir.
Eşya müsaderesinin şartları şunlardır;
- Kasıtlı bir suçun icrasına başlanmış olması.
- Eşya ile suç arasında bağlantı bulunması.
- Eşyanın iyiniyetli 3.kişiye ait olmaması gerekir.
EŞYA MÜSADERESİ |
|
|
|
|
|
|
|
MÜSADERE USULÜ
Müsadere kararı verilip verilmemesine ilişkin görülen dava,müsadere davasıdır.Müsadere kararı verme yetkisi mahkemenindir.Bu karar asıl davayla beraber de verilir ayrıca açılmış bir müsadere davasında da verilebilir.Bir ceza davası açıldığında müsadere davası da açılmış sayılır bu durumda ayrıca müsadere davası açmaya gerek yoktur.Hakimin bu kararı verebilmesi taleple olur kendiliğinde müsadere kararına hükmedemez , talep edecek kişiler cumhuriyet savcısı veya davaya katılanlardır.Yetkili mahkeme asıl kararı vermeye yetkili olan mahkemedir.
CMK madde 257’ye göre bu dava duruşmalı olarak görülür ve müsadere veya iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleri üzerinde hakkı olan kimseler de duruşmaya çağrılır. Bu kişiler, sanığın sahip olduğu hakları kullanabilirler.Müsadere davasında hakim kişinin suçlu olup olmadığını araştırmaz suçun oluşup oluşmadığına dair karar verir ve suçla ilgili kazanç veya eşyanın müsaderesine karar verir yani amacı cezalandırmak değildir.Üretimi,bulundurulması,kullanılması suç oluşturan eşyalar kime ait olup olmadığına bakılmaksızın hatta birine ait olmasına bile gerek olmaksızın müsadereye tabilerdir bu eşyalar hakkında sulh ceza hakimi duruşmasız olarak müsadere kararı verir.Örneğin; ruhsatsız silah bulundurmak,uyuşturucu madde.
MÜSADERE KARARINA İTİRAZ
Müsadere yargılamasına karşı kanun yoluna başvurulabilir.Ceza Muhakemesi Kanunu madde 258’e göre Cumhuriyet savcısı, davaya katılan ve eşya üzerinde hakkı olanlar istinaf yoluna başvurabilirler.Başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren 2 haftadır.Kararı sulh ceza hakimi vermişse bu bir hüküm niteliğinde olmadığı için itiraz kanun yoluna gidilir bunun da süresi değişen 8.yargı paketiyle 2 haftaya çıkarılmıştır.
MÜSADEREYLE EL KOYMA ARASINDAKİ FARKLAR
Elkonulan her eşya veya kazanç müsadere edilmez.El koyma koruma tedbiriyken müsadere bir güvenlik tedbiridir.Elkoyma genelde bir suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin belli olmadığı ya da işleme muhatap olan şüpheli tarafından işlendiğinin henüz yargı kararı ile sabit olmadığı hallerde,gecikmesinde sakınca bulunmasından dolayı kuvvetli şüphenin varlığı halinde başvurulan bir koruma tedbiridir.Müsadere ise bir yaptırım çeşidi olan güvenlik tedbiridir.Müsadere ve elkoyma ikisi de kişinin mülkiyet hakkına yapılan bir müdahaledir elkoymada müdahale geçiciyken müsaderede kalıcıdır.3.kişilerin eşyalarına elkonulabilir fakat müsadere edilemez.Bir diğer farklılık suçun manevi unsuru bakımındandır elkoymaya başvurabilmek için suçun kasten veya taksirle işlenmesi önem arz etmez fakat müsadere kararının verilmesi kasıtlı suçlar için geçerlidir.
Usul bakımıından da farklılık bulunur; elkoyma kararı sulh ceza hakimi tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı,savcıya ulaşılamadığı takdirde kolluk amirinin yazılı emriyle de verilebilirken müsadere kararı yargı kararıyla gerçekleştirilir.Elkoyma kararının verilmesi duruşmasız olarak verilirken müsadere kararı müsadereye, suç konusu olmayıp sadece müsadereye tabi bulunan eşya haricinde, kural olarak duruşma yapılarak karar verilir.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Müsadere kararını kim uygular?
Müsadere, bir ceza hukuku yaptırımı olması nedeniyle yargısallık ilkesine tabi olup, kural olarak suçla ilgili yargılamayı yapan ceza mahkemesince veya sulh ceza hakimi tarafından verilir. Asıl davadan bağımsız olarak açılan müsadere davasında yetkili mahkeme esas davayı görmeye yetkili olan mahkemedir. Buna göre yetkili mahkeme, eşyanın kullanıldığı fiil ile ilgili asıl davanın açıldığı mahkeme ya da fiil ile ilgili olarak dava açılmış olsaydı hangi mahkemeye açılacak ise o mahkemedir.
Müsadere mülkiyet hakkını ihlal eder mi?
Mahkemenin verdiği müsadere kararı kalıcıdır.Kişinin o şey üzerindeki mülkiyet hakkı da doğal olarak sona erecektir.Anayasaya göre mülkiyet hakkı ancak kanunla düzenlenir ve sınırlandırılabilir ayrıca kamu yararı amacı da aranır.Müsadere Türk Ceza Kanununda düzenlenmiştir bu yüzden kişinin her ne kadar mülkiyet hakkına müdahalede bulunulsa da bir ihlal söz konusu değildir burada dikkat edilmesi gereken nokta müdahalenin orantılı ve amacına uygun olması gerekir.
Savcı müsadere kararı verebilir mi?
Savcı müsadere kararı veremez.Yargılamayı gören mahkeme ve bulundurulması suç teşkil eden eşyalarda sulh ceza hakimi müsadere kararı vermeye yetkilidir.
Müsadere kararı İstinaf’a tabi mi?
Müsadere kararı bir mahkeme tarafından asıl davaya bağlı olarak veya ayrı şekilde hüküm olarak verilmişse istinafa tabiidir,kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık bir süresi vardır.İstinaf başvurusu kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçeyle yapılır kararı ise kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki bölge adliye mahkemesi verir.
Özel müsadere nedir?
Özel müsadere suçla bağlantılı ; suçta kullanılan, kullanılmak üzere hazırlanan ya da suçtan meydana gelen veya varlığı suç oluşturan şeylerin müsaderesidir.Genel müsadereden farkı suçlunun tüm malvarlığı müsadere edilmez.