Devlet memurluğu gündelik hayatımızda çok sıkça karşılaştığımız meslek gruplarından birisidir. Belirli bir idari teşkilatlanmaya bağlı olarak bağlı olduğu teşkilatlanma doğrultusunda kamu görevi yapmakla mükellef tutulan kişilere memur denilmektedir.

Peki memur olduktan sonraki süreçte kişi hakkında hiçbir şekilde memurluktan çıkarma cezası uygulanamaz mı sorusuna ise verilecek cevap “hayır” şeklinde olacaktır. Belirli şartların varlığı halinde kişilere, en ağır disiplin cezası olan memurluktan çıkarma cezası verilmektedir.

Bu makalenin konusu ise bu cezanın iptaline ilişkin işletilebilecek süreçtir. Yani bu makalenin konusu memurluktan çıkarma cezasının iptali ve bu iptal sürecindeki davadır, başka bir anlatımla memurluktan çıkarma cezası iptal davasıdır. Keyifli okumalar dileriz.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI NEDİR?

Memurluktan çıkarma cezası, bir devlet memuruna verilebilecek cezalardan en ağır olanıdır. Dolayısıyla da yalnızca çok ciddi suçlar doğrultusunda verilmektedir. Bu cezayı alan kişiler bir daha devlet memuru olarak atanamazlar.

Bununla beraber memurluktan çıkarma cezasının net bir tanımı yoktur. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E maddesinde devlet memurluğundan çıkarma cezası için “Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.” şeklinde bir tanım yapılmıştır.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI NEDEN VERİLİR?

Devlet memurları, kendi ayrıksı kanunları olmamaları halinde 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabii olarak hizmet etmektedirler. Bu kanunda devlet memurları ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. Elbette ki devlet memurluğundan çıkarma cezasının sebepleri de burada yazmaktadır.

Kanunun “Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 125/E maddesinde hangi hallerde devlet memurluğundan çıkarma cezası verileceği yazmaktadır. Madde hükmü incelendiğinde:

  • İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
  • Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
  • Siyasi partiye girmek,
  • Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
  • Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
  • Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
  • Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
  • Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
  • Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
  • Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
  • 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek,
  • Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak,

eylemleri görülmektedir. Maddede sayma yoluyla bazı durumlar belirtilmiştir ve bu eylemleri yapan memurlara devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmektedir.

HANGİ DURUMDA MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI VERİLİR?

Belirli koşulların varlığı halinde devlet memurlarına memurluktan çıkarma cezası verilebileceğinden yukarıda bahsedilmişti. Bu noktada önemli olan husus bu koşulların neler olduğudur.

Devlet memurları ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 125/E maddesinde memurluktan çıkarma cezasının tanımı yapılmıştır ve daha sonrasında memurların hangi eylemi doğrultusunda bu cezanın verilebileceğinden tahdidi olarak bahsedilmiştir.

İlgili eylemler bu makalenin “MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI NEDEN VERİLİR?” başlığında sıralanmıştır.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASINI KİM VERİR?

Yukarıdaki başlıklarda devlet memurlarına, gerekli koşulların oluşması halinde devlet memurluğundan çıkarma cezası verilebleceğinden bahsedilmişti. Bu bağlamda akıllara bu cezayı kimin vereceği sorusu gelmektedir. Başka bir anlatımla makalenin bu başlığında, devlet memurluğundan çıkarma cezası vermeye yetkili kurulun kim olduğu konusu açıklanacaktır.

Memurluktan çıkarma cezasını vermeye yetkili kurulun kim olduğu araştırmasında iki adet pozitif düzenleme ile karşılaşılmaktadır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 126/2 şöyle demektedir: “Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir.”

Bununla beraber disiplin kuralları ile bu kurulların görev, yetki, sorumluluk, kuruluşu gibi hususları düzenleyen “DEVLET MEMURLARI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ” bulunmaktadır. Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin “Yüksek disiplin kurullarının görev ve yetkileri” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasının a bendi uyarınca da yüksek disiplin kurulunun devlet memurluğundan çıkarma kararı vermeye yetkili kurul olduğundan bahsedilmiştir.

Sonuç olarak 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 126/2 ve Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği madde 18/1-a uyarınca memurluktan çıkarma cezasını vermeye yetkili kurul yüksek disiplin kuruludur.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASINDA SORUŞTURMA AŞAMASI

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde disiplin cezalarının tanımı yapılmıştır ve bu disiplin cezalarının hangi hallerde verilebileceğinden bahsedilmiştir. Dolayısıyla da bir memur hakkında 125. maddeye dayanarak disiplin cezası verilebilmesi adına önce memurun o maddede yazan eylemleri işleyip işlemediğine bakılması gerekmektedir.

Yukarıda açıklanan gerekçe neticesiyle bir memur hakkında disiplin cezası verilmesi için soruşturma yapılması şarttır. Bununla beraber Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin “Disiplin soruşturması” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında şöyle demektedir: “ Disiplin cezası verilebilmesi için memur hakkında soruşturma açılması zorunludur. Soruşturma yapılmadan disiplin cezası verilemez.

Buradaki pozitif düzenlemeden de bir memur hakkında disiplin cezası verilebilmesi için soruşturma yapılması gerektiği sonucuna açıkça ulaşılabilmektedir. Devlet memurluğundan çıkarma cezası da 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca bir disiplin cezası olarak düzenlendiğinden dolayı bu cezanın verilebilmesi için muhakkak bir soruşturma yapılması gerekmektedir.

Disiplin soruşturması, Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği uyarınca memurlar arasından görevlendirilen ve hakkında disiplin soruşturması yapılacak olan devlet memurundan hiyerarşik olarak daha alt kademede olmayan muhakkik aracılığı ile yönetilebileceği gibi teftiş, denetim ve soruşturma yapmakla görevli memurlar aracılığıyla da yönetilebilir.

Burada savunma hususu oldukça önem arz etmektedir. Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği uyarınca, hakkında disiplin cezası verilmesi için soruşturma açılan memurun savunması alınmadan ilgili disiplin cezası verilemez. Devlet memurunun savunması alındıktan sonra disiplin cezasının verilmesine hükmedilirse soruşturma dosyası, bu istem de belirtilerek yüksek disiplin kuruluna gönderilmektedir. Yüksek disiplin kurulunda da hakkında dsiplin cezası istemi bulunan memurun savunması, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 129. maddesi de dikkate alınarak alınır.

DİSİPLİN VE CEZA SORUŞTURMASININ TAMAMLANMASI VE CEZANIN VERİLMESİ

Disiplin cezalarının verilebilmesi adına öncelikle soruşturma yapılması zorunluluğu olduğuna yukarıda değinilmişti.

Yapılan disiplin soruşturması neticesinde bir karar verilmektedir. Soruşturma ile beraber eğer ilgili hakkında devlet memurluğundan çıkarma cezası talep ediliyorsa ilgilinin de savunması alındıktan sonra soruşturma dosyası yüksek disiplin kuruluna gönderilir. Burada karara bağlanır.

657 Sayılı Devlet Memurluğu Kanunu’nun 126. maddesinin 3. fıkrası bu bağlamda önemlidir. Karar vermeye yetkili merciiler kendilerinden talep edilen başka bir cezayı vermekle yetkili değildirler. Yani yetkili merciiler yalnızca cezayı kabul etme veya cezayı reddetme yetkilerine sahiptir.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASINDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

Devlet memurluğundan çıkarma konusunda bir diğer önemli husus zamanaşımı noktasındadır. Belirtmek gerekir ki buradaki zamanaşımı ifadesi kişilerin fiili işlediği tarihten itibaren haklarında verilebilecek hükümle ilgilidir, makalenin ileri başlıklarında görülecek olan memurluktan çıkarma cezası iptal davası noktasındaki zamanaşımı değildir.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Zamanaşımı” başlıklı 127. maddesinde aynı kanunun 125. maddesinde yer alan fiillere ilişkin soruşturma ve kovuşturma zamanaşımı süreleri bulunmaktadır. Bu makalenin konusu olan devlet memurluğundan çıkarma cezasına ilişkin zamanaşımı süresi incelenecek olursa 1. fıkranın b bendine bakılması gerekmektedir. Bu bent uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde cezayı verme yetkisi zamanaşımına uğramaktadır.

Bununla beraber bu makalede sıkça bahsedilen, devlet memurlarının disiplin işlemlerine karşı Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği bulunmaktadır. Bu yönetmelik hükümleri 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile paralel düzenlenmiştir. Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin “Zamanaşımı” başlıklı 32. maddesinin 1. fıkrasının b bendine bakıldığında da altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı görülmektedir.

Sonuç olarak memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde memurluktan çıkarma cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramaktadır.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI KARARINA KARŞI BAŞVURULACAK HUKUKİ YOLLAR

Makalenin bu kısmına kadar memurluktan çıkarma cezasının ne olduğu, hangi hallerde bu cezanın verilebileceği, cezayı vermeye yetkili organın kim olduğu ve cezanın verilmesi aşamalarından bahsedilmiştir. Makalenin bundan sonraki kısmı bu cezayı alan kişilerin neler yapabileceği ile ilgilidir.

Memurluktan çıkarma cezası alan kişilerin bu noktada hiçbir hakkı olmadığından söz edilemez. İlgili kişiler, bu idari işlemin iptalini isteyebilirler.

Başka bir anlatımla bu cezayı alan kişiler memurluktan çıkarma cezasının iptali istemli memurluktan çıkarma cezası iptal davasını açmalıdırlar.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASININ İPTALİ DAVASI

Devlet memurluğundan çıkarma cezası alanların hakları olduğundan yukarıda bahsedilmişti. Bu noktada ilgililer, memurluktan çıkarma cezasının iptali prosedürünü işleterek memurluktan çıkarma cezası iptal davasını açmaları gerekmektedir.

Devlet memurluğundan çıkarma işlemi bir idari işlem olduğundan dolayı memurluktan çıkarma cezasının iptali istemi için idari yargıda memurluktan çıkarma cezası iptal davası açılmalıdır.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI İPTAL DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Memurluktan çıkarma cezası alanların memurluktan çıkarma cezasının iptalini istemeye hakları olduğundan bahsedilmişti. Kişilerin memurluktan çıkarma cezasının iptalini isteyebilmelerinin yolu da idari yargıda iptal davası açmalarıdır.

Bu bilgiyle beraber “memurluktan çıkarma cezasının iptali için açılacak olan memurluktan çıkarma cezası iptal davası nerede ve hangi mahkemede açılmalıdır?” sorusu akıllara gelmektedir.

Memurluktan çıkarma cezasının iptali doğrultusunda açılacak olan memurluktan çıkarma cezası iptal davasında görevli mahkemeyi bulabilmemiz için, idari yargının usül kurallarını düzenleyen 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na bakılması gerekmektedir. Bu kanun uyarınca memurluktan çıkarma cezasının iptali istemi, vergi mahkemesinin veya danıştayın ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakması gereken dava konularından birisi değildir. Dolayısıyla memurluktan çıkarma cezası iptal davası idare mahkemelerinde açılmalıdır.

Memurluktan çıkarma cezası iptal davasında yetkili mahkeme incelenecek olursa ise bu davanın memurun son görev yaptığı yerdeki mahkemede açılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Sonuç olarak memurluktan çıkarma cezasının iptali istemiyle açılan memurluktan çıkarma cezası iptal davası devlet memurunun son görev yaptığı yerdeki idare mahkemesinde açılmalıdır.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI İPTAL DAVASINDA DAVA AÇMA SÜRESİ

Memurluktan çıkarma cezasının iptali istemi ile açılması gereken dava kapsamında görevli ve yetkili mahkemeden bir üst başlıkta bahsedilmişti. Usul hukuku bakımından önemli bir diğer konu da bu davanın açılabilme süresidir.

Memurluktan çıkarma cezasının iptalinin isteminin süresi hakkında başta 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere ayrıksı bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla da genel hükümlerin yer aldığı 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na bakılması gerekmektedir.

Memurluktan çıkarma cezasının iptali doğrultusunda açılacak olan davanın idare mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, bu makalenin “MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI İPTAL DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME” başlığında bahsedilmişti. İdari davalarda ise dava süresi 60 gündür. 60 günlük bu süre içerisinde memurluktan çıkarma cezasının iptaline ilişkin dava açılmalıdır. Aksi takdirde, 60 günlük bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olmasından dolayı bir daha bu davanın açılabilmesi mümkün olmayacaktır.

İPTAL DAVASINDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİ VE SONUCU

İdare hukuku bakımından geçerli olan ilkelerden bir tanesi de idari işlemlerin geçerliliği ilkesidir. Bu ilke kapsamında bir idari işlemin iptali için iptal davası açılmış olsa dahi idari işlem yürürlükte kalmaya devam etmektedir.

Bu bağlamda memurluktan çıkarma cezasının iptali doğrultusunda idare mahkemelerinde iptal davası açılsa bile işlem, hukuk dünyasında geçerliliğini koruyacaktır. Başka bir anlatımla kişi, memurluktan çıkaram cezasının iptalini istemek amacıyla dava açmış olsa dahi memurluktan çıkarılmış olacak ve bir daha devlet memuru olamayacağı bu disiplin cezası kararı uygulamaya konacaktır.

Bunu önlemenin bir yolu mevcuttur. Bu yol da iptal davası açılırken davanın yürütmenin durdurulması istemli açılmasıdır. Yani memurluktan çıkarma cezasının iptali doğrultusunda açılacak olan davadaki dava dilekçesinde yürütmenin durdurulmasının talep edilmesi gerekmektedir. Mahkemenin bu talebi uygun görmesi halinde ilgili idari işlem dava süreci boyunca verilecek karara kadar yürürlükte olmayacaktır. Böylece telafisi çok güç olan bu zararın da önüne geçilmiş olacaktır.

MEMURLUKTAN ÇIKARMA CEZASI İPTAL DAVASININ SONUCU

Memurluktan çıkarma cezası alan kişilerin, ilgili bu idari işleme karşı memurluktan çıkarma cezasının iptali istemiyle dava açabileceğinden bahsetmiştik. Bu dava isminden de anlaşılacağı üzere bir iptal davasıdır.

İptal davası 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu bağlamda kişi memurluktan çıkarma cezasının iptalini dava ederse ve kazanırsa yapılan bu idari işlem geçerliliğini yitirmekte ve kişi yeniden memurluğa dönmektedir.

Memurluktan çıkarma cezası alan memur, bu cezanın iptalini dava eder ve davayı kaybederse ilk derece mahkemesinin bu yönde vermiş olduğu kararı kanunyoluna götürebilir. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca kararın otuz gün içinde istinaf edilmesi mümkündür.

Memurluktan çıkarma cezası alan memur, istinaf ettiği kararda da kendi lehine bir sonuç alamazsa aynı kanunun 46. maddesinin 1. fıkrasının c bendi uyarınca bu kararı temyiz edebilir. Temyiz süresi de istinaf süresi ile aynı olup otuz gündür.

Memurluktan çıkarma cezası alan memur, temyiz kanunyolu aşamasında da lehine sonuç alamazsa artık hüküm kesinleşir. Eğer yürütmenin durdurulması kararı varsa o karar kalkar ve idari işlem hukuk dünyasında sonuç doğurur, kişi memurluktan çıkarılır.

HARBİYE HUKUK BÜROSU İDARE AVUKATI HİZMETLERİMİZ

Memurluktan çıkarma cezasının iptali süreci oldukça zor bir süreçtir. Net kurallarla dolu olan idari yargılama sürecinde talebin yanlış yöneltilmesi veya doğru yöneltilen bir talebin takibinin yapılmaması oldukça ciddi hak kayıplarına sebebiyet verebilir.,

Memurluktan çıkarma cezasının iptali süreci de yanlış yürütüldüğü sürece kişinin bir daha memur olamaması gibi ciddi ve telafisi imkansız sonuçlar doğurmaktadır.

Tam da bu noktada bizler Harbiye Hukuk Bürosu olarak sizlere hizmet vermekten büyük bir gurur ve mutluluk duymaktayız. Vermiş olduğumuz profesyonel destek ve idare hukuku alanında profesyonel hukukçularımız sayesinde sizlerin yaşamış olduğu hak kayıplarının önüne geçebilmekteyiz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Memurluktan Çıkarma Cezası Alan Kişi Ne Yapmalı?

Memurluktan çıkarma cezası alan bir kişi, idari yargıda memurluktan çıkarma cezasının iptaline ilişkin iptal davası açmalıdır.

Memurluktan Çıkarma Cezası İptal Davası Nasıl Açılır?

Memurluktan çıkarma cezası iptal davası, idari yargıda süresi içerisinde açılacak memurluktan çıkarma cezasının iptali istemli bir dava dilekçesi ile mümkün olmaktadır.

Memurluktan Çıkarılan Kişi Dava Açma Süresinde İptal Davası Açmazsa Ne Olur?

Memurluktan çıkarma cezasının iptaline ilişkin dava 60 günlük süre içerisinde açılmazsa, ilgili idari işlem kesinleşir. Memurluktan çıkarılan kişi artık memurluktan çıkarma cezasının iptalini isteyebileceği bir iptal davası açamaz.

Memurluktan Çıkarma Cezasına İtiraz Edilebilir Mi?

Memurluktan çıkarma cezasına, memurluktan çıkarma cezasının iptaline ilişkin süresinde açılacak bir idari dava ile itiraz edilebilir.

İptal Davası Aleyhe Sonuçlanırsa Ne Yapılır?

Memurluktan çıkarma cezası iptal davası kanunyollarından da geçirildikten sonra cezayı alan memur aleyhine sonuçlanırsa ilgili idari işlem kesinleşir. Dolayısıyla kişi memurluktan çıkarılmış olur.

Yürütmenin Durdurulması Kararı Verilirse Ceza Uygulanmaz Mı?

Memurluktan çıkarma cezasının iptali istemli davada yürütmenin durdurulması kararı verilirse, ilgili idari işlem mahkeme sonucuna kadar uygulanmaz. Yani kişi görevine devam edebilir.

Ensar Emin GÜNAY

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap