Hukuki süreçlerde önemli bir yere sahip olan ikrar, taraflardan birinin, diğer tarafça ileri sürülen bir vakıayı kabul etmesi durumudur. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 236. maddesine göre, ikrar taraf aleyhine delil teşkil eder. Ancak, kanun maddesinde ikrarın tanımı açıkça yapılmamıştır.
Öğretide ve yargı uygulamalarında, ikrar (dar anlamda), davanın taraflarından birinin, diğer tarafın iddia ettiği ve kendisi aleyhine hukuki sonuç doğurabilecek bir maddi vakıayı doğrulaması olarak tanımlanır. İkrarın bu tanımı, Yargıtay kararlarında da benimsenmiştir.
İÇİNDEKİLER
İKRARIN ŞARTLARI
Bir durumun ikrar olarak değerlendirilebilmesi için bazı şartların oluşması gerekir:
1. Vakıa İleri Sürülmeli:
İkrarın konusu, ancak karşı tarafça ileri sürülen maddi vakıalar olabilir.
2. Doğrulama Beyanı:
Taraflardan birinin, diğer tarafça ileri sürülen vakıayı doğru olduğunu açıkça kabul etmesi gerekir.
3. Kendi Beyanı İkrar Sayılmaz:
Bir tarafın, kendisinin ileri sürdüğü vakıayı doğrulaması, ikrar niteliği taşımaz.
4. Hukuki Sebepler İkrar Konusu Olamaz:
Karşı tarafın iddia ettiği hukuki sebepler, ikrara konu edilemez.
İKRARIN TÜRLERİ
Öğretide ve uygulamada, ikrar çeşitli türlere ayrılır. Bu türler, ikrarın yapıldığı yer, kapsamı ve içeriğine göre farklılık gösterir.
1. YAPILDIĞI YERE GÖRE İKRAR
• Mahkeme Dışı İkrar:
Mahkeme dışında yapılan ikrar, takdiri delil niteliğindedir.
• Mahkeme İçi İkrar:
Mahkeme huzurunda yapılan ikrar, kesin delil niteliği taşır ve ayrıca ispat edilmesi gerekmez.
2. KAPSAMINA GÖRE İKRAR
• Tam İkrar:
Karşı tarafça ileri sürülen maddi vakıanın tamamının kabul edilmesidir.
• Kısmi İkrar:
Karşı tarafça ileri sürülen maddi vakıanın sadece bir kısmının kabul edilmesidir.
3. İÇERİĞİNE GÖRE İKRAR
• Basit (Adi) İkrar:
Karşı tarafça ileri sürülen bir vakıanın, herhangi bir kayıt veya şart ileri sürülmeden doğru olduğunun kabul edilmesidir. Basit ikrarda vakıa tartışmalı olmaktan çıkar ve ayrıca kanıtlanması gerekmez.
• Vasıflı (Mevsuf) İkrar:
Karşı tarafın ileri sürdüğü vakıa kabul edilmekle birlikte, vakıanın hukuki niteliğinin (vasfının) ileri sürülenden farklı olduğu belirtilir. Bu tür ikrara gerekçeli inkâr da denir.
• Bileşik (Mürekkep) İkrar:
Karşı tarafın ileri sürdüğü vakıanın doğruluğunun kabul edilmesiyle birlikte, buna eklenen bir vakıanın, ikrar edilen vakıanın hukuki sonuçlarını engelleyecek veya hükümsüz kılacak bir etkisinin olduğu belirtilir.
Bileşik ikrar, iki türe ayrılır:
• Bağlantılı Bileşik İkrar: Eklenen vakıa ile ikrar edilen vakıa arasında bir bağlantı bulunur.
• Bağlantısız Bileşik İkrar: Eklenen vakıa ile ikrar edilen vakıa arasında bir bağlantı bulunmaz.
İKRAR NASIL YAPILIR?
İkrar, hukuk davalarında taraflardan birinin, diğer tarafça ileri sürülen maddi bir vakıanın doğruluğunu kabul etmesi durumudur. İkrarın hukuki anlamı ve sonuçları, yapıldığı yere ve şekline göre farklılık göstermektedir. Bu yazıda, ikrar çeşitlerini ve bu çeşitlerin yapılış şekillerini inceleyeceğiz.
MAHKEME İÇİ İKRAR
Mahkeme huzurunda yapılan ve mahkemeye karşı beyan edilen ikrara mahkeme içi ikrar denir. Mahkeme içi ikrarın en önemli özelliği, kesin delil niteliği taşımasıdır.
MAHKEME İÇİ İKRAR NASIL YAPILIR?
1. Sözlü İkrar:
• Mahkeme huzurunda sözlü olarak yapılan beyan, tutanağa geçirilir ve taraflarca imzalanır.
2. Yazılı İkrar:
• Dilekçe veya diğer yazılı belgelerle mahkemeye sunulan beyanlardır.
• Yazılı ikrar, taraf iradesini açıkça ortaya koyar ve mahkemeye delil olarak sunulur.
3. Yetkisiz veya Görevsiz Mahkemede İkrar:
• İkrarın, yetkisiz veya görevsiz bir mahkemede yapılmış olması geçerliliğini etkilemez.
• Önemli olan, beyanın bir mahkeme huzurunda yapılmış olmasıdır.
MAHKEME İÇİ İKRARIN ÖZELLİKLERİ
• Kesin Delil Niteliği:
Mahkeme içi ikrar, kesin delil kabul edilir ve ayrıca ispat edilmesi gerekmez.
• Başka Davalarda Kullanılabilir:
Bir davada yapılan mahkeme içi ikrar, başka bir davada da delil olarak kullanılabilir.
YARGITAY KARARLARI
• “Mahkeme içi ikrar, kesin delil niteliğinde olup başka davalarda da delil olarak kullanılabilir.” (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü)
• “Ceza davasında yapılan ikrarlar da hukuk mahkemeleri nezdinde geçerli kabul edilir.”
MAHKEME DIŞI İKRAR
Mahkeme dışında yapılan beyanlar mahkeme dışı ikrar olarak değerlendirilir. Mahkeme dışı ikrar, kesin delil değil, takdiri delil niteliğindedir.
MAHKEME DIŞI İKRAR NASIL YAPILIR?
1. Yazılı Beyanlar:
• Mektup, SMS, e-posta gibi belgeler ikrar içeren ifadeler içeriyorsa bu belgeler mahkemeye delil olarak sunulabilir.
2. Sözlü Beyanlar:
• Tanık huzurunda yapılan ikrarlar, mahkemede tanık beyanlarıyla ispat edilebilir.
3. Savcılık veya Emniyet Beyanları:
• Savcılık ve emniyette yapılan ifadeler mahkeme dışı ikrar kabul edilir.
• Ancak Yargıtay bazı durumlarda bu tür beyanları kesin delil olarak değerlendirebilmektedir.
MAHKEME DIŞI İKRARIN ÖZELLİKLERİ
• Takdiri Delil Niteliği:
Mahkeme dışı ikrar, kesin delil olarak kabul edilmez. Hâkimin takdirine bağlı olarak değerlendirilir.
• Sulh ve Arabuluculuk Görüşmelerinde İkrar:
Sulh ve arabuluculuk süreçlerinde yapılan ikrarlar gizlilik ilkesine tabidir ve mahkemede delil olarak kullanılamaz.
İkrar, hukuki süreçlerde tarafların davadaki iddialarını ve savunmalarını doğrudan etkileyen güçlü bir delildir. Mahkeme içi ikrar, kesin delil niteliği taşırken; mahkeme dışı ikrar, takdiri delil olarak değerlendirilir. Her iki türde de ikrarın geçerliliği, beyanın içeriği ve yapılış şekline bağlıdır.
Hukuki süreçlerde ikrarın doğru şekilde yapılması ve değerlendirilmesi, tarafların hak kaybını önlemek açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, bu tür süreçlerde uzman bir hukukçudan destek alınması tavsiye edilir.
İKRARIN HUKUKİ SONUÇLARI
İkrar, hukuki süreçlerde önemli sonuçlar doğurur:
1. Mahkeme İçi İkrar Kesin Delil Niteliğindedir:
Mahkeme huzurunda yapılan ikrar, kesin delil kabul edilir ve ayrıca ispatlanması gerekmez.
2. İkrar Edilen Vakıa Tartışmalı Olmaktan Çıkar:
İkrar edilen vakıa artık çekişmeli bir durum oluşturmaz.
3. İspat Yükü:
Bağlantısız bileşik ikrar dışındaki ikrar türlerinde, ispat yükü ikrar eden tarafa ait değildir. İddiasını ispatlama yükümlülüğü karşı tarafa aittir.
SONUÇ
İkrar, hukuki süreçlerde delil olarak değerlendirilen önemli bir beyan türüdür. Mahkeme huzurunda yapılan ikrar, kesin delil niteliği taşırken, mahkeme dışında yapılan ikrar takdiri delil olarak kabul edilir. İkrarın türleri ve sonuçları, tarafların davadaki iddialarını ve savunmalarını önemli ölçüde etkiler.
Hukuki süreçlerde ikrar beyanlarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve yönetilmesi, tarafların hak kaybını önlemek açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, hukuki işlemlerde uzman bir avukattan destek almak faydalı olacaktır.