Aile HukukuHAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

Hakaret ve küfür nedeniyle boşanma davası, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının bir tezahürü olarak karşımıza çıkar. Eşler arasında meydana gelebilen iletişim bozukluğu kimi zaman eşlerin birbirlerine karşı hakaret etmelerine, hatta daha ağır olarak küfretmelerine yol açabilmektedir. Özellikle eşlerin birbirine karşı sürekli olarak hakaret ve küfretmesi, boşanma davalarına konu olabilmektedir.

Kaleme aldığımız bu yazımızda hakaret ve küfür nedeniyle boşanma davası hakkında genel bilgilere yer vermenin yanı sıra bu hususta sıkça sorulan soruları da sizler için yanıtlamaya çalışacağız. Keyifli okumalar dileriz.

İÇİNDEKİLER

HAKARET VE KÜFÜR BOŞANMA SEBEBİ SAYILIR MI?

Hakaret ve küfür, Türk Medeni Kanunu’nda doğrudan boşanma sebebi sayılmaz. Fakat gerek içtihatlardan yola çıkarak gerek maddenin yorumuna bakarak 166. Maddede bulunan evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hakaret ve küfür nedeniyle olabilmektedir. Burada önemli olan hakaret ve küfretmenin sistematikliği, ağırlığı ve eşlerin birlikte yaşamalarını çekilmez kılmasıdır.

Hakaret ve küfrün boşanma sebebi sayılması için yukarıda da değindiğimiz üzere üç unsurun değerlendirilmesi gerekir. Bunlar;

  1. Süreklilik Unsuru: Eşlerden birinin diğerine sürekli olarak küfür veya hakaret etmesi,
  2. Ağırlık: Edilen küfür veya hakaretlerin, eşler arasında saygıyı ortadan kaldırabilecek nitelikte olması,
  3. Evlilik Birliğinin Sarsılması: Edilen küfür ve hakaretlerin, TMK 166’da yer aldığı gibi evlilik birliğini temelden sarsması ve eşlerin birbirlerine karşı tahammül edemeyecek hale gelmesi.

Şeklindedir.

Yargıtay içtihatlarından da anlaşılacağı üzere eşlerden birinin sürekli olarak diğer eşe hakaret ve küfretmesi “Psikolojik Şiddet” olarak sayılmaktadır. Fakat önemle belirtilmelidir ki ara sıra yaşanan hakaret ve küfretme durumlarının da tek başına boşanma sebebi olarak görülmediğine dair içtihatlar da mevcuttur.

HANGİ HAKARET VE KÜFÜRLER BOŞANMA SEBEBİDİR?

Hangi hakaretler ve küfürlerin boşanma sebebi sayılacağı noktasında dikkat edilmesi gereken bir konu da hakaret ve küfürlerin gerçekleşme şeklidir. Eğer taraflardan biri diğerine karşı sürekli olarak küfür ediyor ise, küfürler saygıyı ve evlilik içi saygıyı ortadan kaldıracak kadar ağır ise ve bu davranışlar evlilik birliğini sarsıyorsa boşanma sebebi olarak gösterilir.  Yargıtay kararlarına göre;

  1. Hayvan isimleri ile seslenilmesi
  2. “Sen adam değilsin, geri zekalısın” gibi ifadelerde bulunulması,
  3. Aileye karşı hakaretler,
  4. Eşe yapılan hakaretlere sessiz kalmak,
  5. İnternet ortamında eşe hakaret etmek,
  6. Çocuklara hakaret etmek,
  7. Sinkaflı ifadelerde bulunmak,
  8. Eşin gelir durumu ile alakalı hakaretlerde bulunmak,

Boşanma sebebi sayılan hakaret ve küfürler arasında karşımıza çıkmaktadır.

HAKARET VE KÜFÜR BOŞANMA DAVASINDA NASIL İSPAT EDİLİR?

Temelde Hakaret ve küfür nedeniyle boşanma davası açılması için eşlerin gerçekleştirmiş oldukları hakaret ve küfür söylemlerinin, evlilik birliğinin bu sebeple sarsıldığının, karşı tarafın kusurunun yani küfür ve hakaretin ispatlanması gereklidir.

Hakaret ve küfür eylemlerini çeşitli yollarla ispat etmek mümkündür. Örneğin internet kanalları ya da sms gibi uygulamalar üzerinden yapılan yazışmalar, güvenlik kamerası kayıtları, tanık beyanları ile bu ispat yükümlülüğü yerine getirilebilir.

Nitekim tanık delili ve diğer saydığımız örneklerin yanında ses ya da görüntü kaydı ile de ispat edilebilir. Burada önemli olan husus, ilgili delillerin hukuka uygun olmasıdır. Buna dair yazımız olan “WhatsApp mesajları delil olabilir mi?” başlıklı yazımızı okumanız mümkündür.

HAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?

Evlilik birliği saygı ve anlayış temelli bir ilişki olmalıdır. Ancak, bazı ilişkilerde eşler arasında olumsuzluklar yaşanmaktadır eşlerin birbirine hakaret ve küfür etmesi de bu tür olumsuz davranışların en kötüleri arasındadır zira ilişkideki saygı bittiği için taraflar açısından evliliği sürdürmek çekilmez bir hal alabilir.

Öncelikle boşanma davası açılması için bir avukat tarafından ya da bizzat hazırlanan bir dilekçe ile aile mahkemesine başvurulur.

Eğer açılacak boşanma davası çekişmeli ise ekine deliller konmalıdır. Ancak boşanma davası anlaşmalı boşanma ise anlaşmalı boşanma protokolü ek olarak konmalıdır.

Ardından mahkeme harç ve giderlerin yerine getirilmesiyle birlikte de boşanma davası açılabilmektedir. Boşanma davasının açılmasının mahkeme ön inceleme yapar. Ön incelemeden sonra ise tahkikat aşaması başlar. Tahkikat aşamasında mahkeme, tarafların iddia ve savunmalarını dinler ve bir kanaate varır. Varmış olduğu kanaat ise davanın karar aşamasını ifade eder.

Hakaret ve küfür sebebiyle açılan boşanma davası ortalama olarak 1 yıl 1,5 yıl ve 6 celse kadar sürmektedir.  Dikkat çekmek gerekir ki dava süreci boyunca usulen yapılan işlemlerin hukuka uygun yapılması için alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması oldukça önem arz eder.

BOŞANMA DAVASINDA TANIKLARIN ROLÜ NEDİR?

Tanıkların dava sürecindeki amacı boşanma sürecini yaşayan çiftin arasındaki ilişkiyi ve yaşadıkları olayları tarafsız bir şekilde aktarmaktır. Boşanma davasında olayların ispatı için görüntülü sesli kayıtların yanı sıra tanıkların rolü de çok büyüktür. Zira elde herhangi bir kanıt olmaması durumunda tanık delili iddiaların ispatında yardımcı olacaktır.

Bu noktada bir diğer önemli husus şudur; tanık konuyla ilgili bilgilerini aktarırken varsayımsal ya da başka şahıslardan duyduğu olaylardan ziyade bizzat 5 duyu organından biri veya birkaçına bağlı olarak şahsen elde edindiği bilgileri hâkime sunmalıdır. Yani tanığa kusurlu eylemi; objektif, bilinçli ve adil bir şekilde yargılama sırasında aktarma sorumluluğu yüklenmiştir.

BOŞANMA DAVASINDA MESAJ VE SES KAYITLARI DELİL OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?

Hukukumuzda delil serbestliği ilkesi bulunduğundan bir davada taraflar, dilekçelerinde yer verdikleri hususları her türlü delille ispat etmekte özgürdürler. Dolayısıyla video, ses vb. kayıtların boşanma davasında delil olarak kullanılması mümkündür.

Eşler delil sunma aşamasında bazen haklılıklarını kanıtlayacak yeterli somut delile ulaşamadıkları için lehlerine karar verilmesi adına telefon görüşme kayıtlarını diğer eşin haberi olmadan alma, gizlice ses kaydı ya da video görüntüsü alma gibi yollara başvurmaktadırlar ancak bu şekilde elde edilen bazı deliller hukuka aykırı olma özelliği taşımaktadır.

HAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

HAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

HAKARET NEDENİYLE BOŞANMADA DAVA AÇMA SÜRESİ

Evlilik içinde ağır derecede onur kırıcı bir davranışın olması boşanma davası açılması için yeterli bir gerekçedir. Onur kırıcı davranışlar; karşıdaki kişinin namusunu ve şerefini ihlal edecek kişiliğine ya da vücut bütünlüğüne yönelik hakaret iftira gibi hukuk dışı eylem ve söylemlerde bulunulmasıdır. Bu eylemler kasıtlı yapılan eylemlerdir. İspatlanması halinde diğer eş tam kusurlu sayılacaktır.

Onur kırıcı bir davranışın gerçekleşmesi halinde bu gerekçe ile bir boşanma davası açılması kanunen belirli sürelere bağlıdır. Buna göre; Boşanma sebebinin öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve her koşulda onur kırıcı davranışın üstünden 5 yıl geçmeden hakaret nedeniyle boşanma davası açılmalıdır.

EŞİ AFFETMİŞ OLMANIN DAVAYA ETKİSİ

Türk Medeni Kanunu 161. Madde uyarınca bir kusur durumunda affedilen ve hoşgörü ile yaklaşılan eşe karşı boşanma davasında kusur yüklenemez. İlgili hükümden anlaşılan affeden tarafın dava hakkı olmayacağıdır. Yargıtay kararlarına göre de boşanmaya sebep olan olayları affeden taraf artık bu olay ve olguların evlilik birliğinin temelden sarsıldığı iddiasında bulunsa dahi bu iddia hükme esas alınmayabilir.

Örneğin aldatılan eş aldatmayı öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde boşanma davası açmaz ise eşini affetmiş sayılır ancak burada şöyle istisnai bir durum vardır. Şayet aldatan eş aldatmaya devam ediyorsa yani aldatma eylemi sona ermemişse 6 aylık hak düşürücü süre bu durumda işlemez.

HAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE BOŞANMA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Hakaret ve küfür nedeniyle boşanma davası açmak söz konusu ise burada onur kırıcı bir davranış olması ve dolayısıyla evlilik birliğinin temelden sarsıldığı bir durum gerçekleşmesi gerekmektedir.

Türk Medeni Kanunu uyarınca; Boşanma davasında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri ya da dava açılmadan önce son kez 6 aydan beri beraber oturdukları yer mahkemesidir.

Boşanma davalarında görevli mahkeme ise aile mahkemesidir. Ancak boşanma davasının açılacağı yerde aile mahkemesinin olmaması halinde asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla ilgili davaya bakacaktır.

EŞE KARŞI HAKARET VE KÜFÜRÜN CEZASI (CEZA HUKUKU)

Türk Ceza Kanunu 125/1. Maddeye göre “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” İfadesi yer almaktadır. Bu bağlamda Ceza Hukuku bakımından eşine karşı hakaret ve küfür suçunu işleyen bir kişi hakkında da 3 aydan 2 yıla kadar hapis ya da adli para cezasına hükmedilebilir.

HAKARET VE KÜFÜR DAVASINDA TAZMİNAT

Evlilik birliğinin sarsılması demek evlilik içindeki uyum, saygı ve birlikteliğin bitmesi anlamına gelir. Küfür etme davranışı sürekli olduğunda ve evliliği; evlilik birliğini sarsacak duruma getirdiğinde boşanma sebebi olduğu kabul edilir. Aile mahkemeleri de bu doğrultuda bu davranışların zarar verici nitelik taşıdığına kişilik haklarına yapılan saldırı sona erse dahi olumsuz etkilerin devamı halinde tazminat sorumluluğuna hükmedilebilir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus şudur; ceza davalarında mağdur hukuk davası ile manevi tazminat talep edebilir. Bu noktada tazminatın yasal dayanaklarından biri Türk Medeni Kanunu 25/3.maddesi iken, bir diğeri Türk Borçlar Kanunu 58. maddedir.

HAKARET VE KÜFÜR DAVASINDA NAFAKA TALEBİ

Öncelikle Nafakanın ne olduğunu açıklayacak olursak; nafaka, Eşlerden birinin diğer eşin ve çocukların geçinmesine yardımcı olması için ödediği maddi bir yardımadır. Yukarıda hakaret ve küfür unsurunun ispatlanması halinde eşe tam kusur yükleneceğinden bahsetmiştik ancak boşanma davalarında; davadaki tarafların kusurunun nafakaya etkisi yoktur. Yalnızca yoksulluk nafakasında kusurun etkisinden bahsetmek mümkündür.

Yine de bilinçli olarak yanlış beyanlarla karşı tarafı zarara uğratmak için nafaka talebinde bulunulursa ödenen nafakaların iadesi istenebilir.

Nafakanın bakım ve yardım nafakası olmak üzere iki türü vardır. Boşanma davalarında bakım nafakasından söz edilir. Her ne kadar toplumda erkeğin nafaka ödemek zorunda olduğu yönünde bir kanı oluşmuşsa hukukumuzda kadın ya da erkek fark etmeksizin ihtiyaç sahibi eşe nafaka ödeme konusunda cinsiyet ayrımı yapılmamaktadır. Burada bilinmesi gereken bir diğer husus da nafaka çeşitleridir:

  1. Tedbir Nafakası: Türk Medeni Kanunu 169’a göre tedbir nafakası boşanma davası açılınca talep edilen nafakadır. Zira boşanma davası açılmasıyla birlikte eşler olası mağduriyetler yaşayabilmektedir bunun önüne geçmek için hâkimin takdir yetkisi ile tedbir nafakasına hükmedilebilir.
  2. İştirak Nafakası: Tarafların müşterek çocuğu olması durumunda ortak çocuğun ihtiyaçları için talep edilen aylık olarak yapılan bir ödemedir. Çocuğun velayeti hangi tarafta ise o tarafa iştirak nafakası ödenir.
  3. Yoksulluk Nafakası: Boşanma kesinleştikten sonra yoksulluğa düşen tarafa ödenen nafaka türüdür. Bu nafakanın ödenmesi için önemli bir koşul vardır. Yoksulluk nafakası davada kusuru olmayan tarafa ödenmesine hükmedilen bir nafaka türüdür.

ÇOCUKLARIN VELAYETİ

Velayet hakkı kanunen düzenlenen; anne ve babalara çocuklarının haklarına ve mallarına özen gösterilmesi temsil edilme hakları konusunda yüklenen bir sorumluluktur. Anne ve baba evli oldukça ortak velayet kavramı söz konusudur eğer anne ve baba evlilerse ancak ayrı yaşıyorlarsa hâkim tarafından geçici velayet eşlerden birine verilir. Şayet anne ve baba evli değilse velayet annededir. Çocuğun menfaati gereği velayetin babaya verilmesi gerekiyorsa velayet babaya verilebilir.

Anlaşmalı boşanma söz konusu olduğu takdirde veya boşanma yabancılık unsuru varsa ortak velayet de söz konusu olabilir.

HAKARET VE KÜFÜR BOŞANMA DAVASINDA HAKİMİN DEĞERLENDİRMESİ

Hakaret ve küfür gerekçeleri ile boşanma davası açılması halinde hakim tarafların kusur oranına, olayın koşullarına göre objektif bir değerlendirme yapacak; ve dava süreci sonucundaki kanaatini de kusur, delil, tanık beyanları gibi emarelere dayanarak oluşturacaktır.

EŞLER ARASINDA KARŞILIKLI HAKARET BOŞANMA SEBEBİ MİDİR?

Taraflardan birinin diğerine küfür ya da hakaret etmesi evlilik içi saygıyı ve evlilik birliğini ortadan kaldıracağından boşanma sebebi olarak gösterilir.

Ceza Hukukuna göre hakaret suçu karşılıklı olarak işlenirse olayın koşulları da göz önüne alınarak taraflardan ikisi ya da biri için verilen ceza 3/1’ine kadar indirilebilir veya ceza verilmesinden vazgeçilebilir.

EŞİN AİLESİNE HAKARET BOŞANMA SEBEBİ MİDİR?

Eşler evlilik birliği boyunca birbirlerine ve birbirlerinin ailelerine karşı nazik davranmalı ve hakaret küfür hakaret gibi davranışlardan kaçınmalıdırlar. Eğer eşler birbirlerine ya birbirlerinin ailelerine hakaret ve küfür ederlerse bu davranışlar evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olacaktır ve evlilik birliğinin temelden sarsılması bir boşanma nedenidir.

Eşin ailesine hakaret edilmesi Türk Ceza Kanunu’na göre de suç teşkil eden bir davranıştır. Bu aşamada hakarete uğrayan aile üyeleri hakaret eden kişiye karşı Cumhuriyet Başsavcılığından suç duyurusunda bulunabilirler.

Nitekim yargıtay kararlarında da yer aldığına göre eşin ailesine hakaret edilmesi evlilik birliğini temelden sarsan bir unsur olarak görülmüştür. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 10/06/2020 tarih 2020/1546 Esas ve 2020/2929 Karar numaralı ilamına göre kadının ailesine hakaret eden koca hakkında evlilik birliğini sürdürme görevi ihmal edildiğinden kocanın ağır kusurlu olduğuna kanaat getirilerek kadının boşanma talebi de haklı görülmüştür.

HAKARET VE KÜFÜR NEDENİYLE BOŞANMA SEBEBİ YARGITAY KARARI ÖRNEKLERİ

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Konya 3. Aile Mahkemesi, E. 2015/6809, K. 2015/21108, T.21/01/2015

“…Mahkemece davalı kadın ağır kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının eşine hakaret ettiği ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacı erkeğin de kadına hakaret ettiği ve sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Hal böyle iken davalı kadın ağır kusurlu kabul edilip, bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı erkeğin boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…”

Salihli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 2011/5866 E.  ,  2012/5065 K.

“…Toplanan delillere göre davalı-davacı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği davacı-davalı kadının ise eşine hakaret edip kardeşinin eşine hakaret etmesine tepkisiz kaldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı kadında kusurlu olup kocanın davası yönünden Türk Medeni Kanunu’nun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. O halde kocanın boşanma davasının da kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile karşı davanın reddi doğru bulunmamıştır…”

Yargıtay, 2. Hukuk Dairesi, E. 2020/6913, K. 2021/2394, T. 18.03.2021

“…Erkeğin son olayda eşine hakaret içeren mesajlar çektiği ve bu olaydan sonra bir araya gelmedikleri, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanmaya ve ferilere karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmiştir. İtiraz üzerine inceleme yapan bölge adliye mahkemesi erkeğin eşine hakaret ettiği, aşağıladığı ve zaman zaman şiddet uyguladığı, buna karşılık kadının da zaman zaman eşine ve ailesine hakaret ettiği, tarafların bir arada yaşamasının af değil ancak süregelen kusurlu davranışa katlanma olarak nitelenebileceği ve erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle kusurun düzeltilmesine, erkeğin boşanma davasının da kabulüne, kadının boşanma davası ve ferilerine yönelik istinaf talebinin reddine karar vermiştir. Bu karar taraflarca yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz edilmiştir…temyiz dilekçesinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.”

Karar 1: Mahkeme, eşin sürekli ve aşağılayıcı şekilde küfür etmesini “psikolojik şiddet” olarak değerlendirerek boşanma sebebini kabul etmiştir.

Karar 2: Ara sıra yaşanan küfür etme durumları, diğer evlilik sorunları ile birlikte değerlendirilmiş, ancak tek başına boşanma sebebi olarak görülmemiştir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Sürekli Hakaret Eden Kocaya Nasıl Davranmalı?

Eşlerin birbirlerine karşı onur kırıcı davranışlarda bulunması ilişkideki saygıyı bitirdiği için evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olmaktadır. Bu noktada boşanma davası açılması en sağlıklısı olacaktır. En nihayetinde eğer eşler sürekli olarak birbirlerine hakaret ediyorlarsa ve bu bir alışkanlık halini almışsa evlilik birliğinin de bozulduğu anlamına gelmektedir. Bu sebebi kullanarak boşanma davası açmak mümkündür.

Hakaret Nedeniyle Boşanma Davası Açabilir Miyim?

Hakaret nedeniyle boşanma davası açılabilir. Evlilikte hakaret ve küfür gibi eylemlerin olması evlilikte huzursuzluğa sebep olan ve bir evlilikte olmaması gereken hareketlerdendir. Bir eşin bir diğerine ya da iki eşin de birbirine hakaret etmesi boşanma davasında evlilik birliğinin temelden sarsılması için yeterli bir gerekçedir. Ve bu sebeple de hakaret nedeniyle boşanma davası açılabilir.

Boşanma Davasında Hakaret Nasıl İspatlanır?

Boşanma davasında hakaret çeşitli yazılı görsel deliller ya da tanıklar aracılığıyla ispatlanabilir. Burada delillerin hukuka uygunluğu da tarafların karşısına çıkabilecek önemli bir konudur. Hukukumuzda yer alan delil serbestliği ilkesi gereği elde edilen deliller elde edilme şekli hukuka uygun olmasa da sunulabilir bu delillerin ispat yönü olmayacaktır.

Hangi Hakaretler Boşanma Sebebi Olabilir?

Yargıtay kararlarında yer aldığına göre aşağıda yer verdiğimiz hakaretler boşanma sebebi arasında gösterilebilir.

  1. Hayvan isimleri ile seslenilmesi
  2. Sen adam değilsin, geri zekalısın gibi ifadelerde bulunulması,
  3. Aileye karşı hakaretler,
  4. Eşe yapılan hakaretlere sessiz kalmak,
  5. İnternet ortamında eşe hakaret etmek,
  6. Çocuklara hakaret etmek,
  7. Sinkaflı ifadelerde bulunmak,
  8. Eşin gelir durumu ile alakalı hakaretlerde bulunmak,

Eşim Bana Sürekli Küfür Ediyor, Boşanma Sebebi Midir?

Eşlerden birinin diğerine istikrarlı olarak küfür ve hakaret etmesi bir psikolojik şiddet çeşididir. Birçok mahkeme kararına göre tekrara bağlamayan ara sıra yaşanan bu tür davranışlar diğer evlilik sorunları içerisinde karşılaşılabilen bir durum olarak görülmüştür. Ancak bu durumun istikrarlı ve git gide katlanarak artması evlilik birliğini bozan ve şiddete varan bir davranış biçimidir.

Hakaret Ve Küfür Davalarında Hangi Deliller Kabul Edilir?

Hakaret ve küfür davalarında tanık beyanları, yasal yollarla elde edilmiş yazılı, görsel, sesli deliller kabul edilebilmektedir. Mevcut yargıtay kararları da örneğin bir eşin diğerine telefon üzerinden yazılı olarak hakaret etmesi ve bu mesajların mahkemeye sunulmasının yasal bir delil olarak kabul edilebildiğini göstermiştir.

Eşimin Hakaretlerini Mesajla Kanıtlayabilir Miyim?

Bir iddianın delil yoluyla kanıtlanması için hukuka uygun olarak elde edilmesi gerektiğinden bahsetmiştik. Eşin hakaretlerinin mesajla olması halinde delil olarak sunulması mümkündür. Ancak mesajlaşmanın taraflarından biri siz iseniz bu mesajların kayıt altına alınması hukuka uygun olacaktır.

Hakaret Ve Küfür Nedeniyle Boşanmada Tazminat Alabilir Miyim?

Evlilik içerisinde süregelen hakaret ve küfürlerin taraflara zarar verici nitelik taşıması kişilik haklarına yapılan bir saldırıdır. Tarafların birbirine ettiği hakaret ve küfürler sona erse dahi kişi üzerindeki ruhsal olumsuz etkileri devam edebilir. Bu durumda hâkim kendi takdir yetkisi ile tazminata hükmedebilir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da ceza hukuku sebebiyle hukuk davası açılarak hakaret sebebiyle mağdurun manevi tazminat talep edebileceğidir.

Sözlü Hakaret Boşanma Sebebi Sayılır Mı?

Sözlü hakaretler onur kırıcı davranışlar arasında olduğu için boşanma sebebi sayılabilir ancak dava sürecinin bu alanda uzman bir avukat ile yürütülmesi hak kaybı yaşanmaması adına oldukça önemlidir.

Hakaret Ve Küfür Davasında Ses Kayıtları Delil Olabilir Mi?

Telefon konuşmaları hukuka uygundur ve mahkemede delil olarak kullanılabilir. Ancak gizlice ve karşı tarafın haberi olmadan alınan ses kayıtları özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi suçunu oluşturduğundan hukuki bir delil olarak kullanılamaz. Şahsın kendisine ya da yakının karşı bir suç işlenmesi halinde haksız bir saldırı yoksa yapılan her kayıt hukuka aykırı delil konumundadır.

Hakaret Nedeniyle Boşanma İçin Tanık Göstermek Şart Mı?

Boşanma davalarında ve hakaret nedeniyle boşanma davalarında tanık göstermek şart değildir. Yine de tanık beyanlarının olayın izahı ve kusur tespiti bakımından yadsınamaz bir önemi olduğu açıktır dolayısıyla hakaret nedeniyle açılan bir boşanma davasında eğer davayı açan eşin elinde yeterli delil yoksa veya elindeki delillerin hukuken bir geçerliliği yoksa tanık beyanlarına dayanılmasının etkisi büyük olacaktır.

Eşim Hakaret Ettiğini İnkar Ederse Dava Düşer Mi?

Eşin hakaret ettiğini inkâr etmesi davayı düşürmez. Bir davayı düşüren sebepler kanunda yer almaktadır. Düşme sebeplerine Taraflardan birinin ölmesi, Zamanaşımı, Tarafların anlaşması örnek olarak verilebilir.

Boşanmada Hakaretin İspatı İçin WhatsApp Yazışmaları Yeterli Mi?

WhatsApp yazışmaları hukuka uygun olarak elde edildiği sürece delil niteliği taşır. Hukuka uygun olması için de konuşmayı delil olarak sunan kişinin konuşmayı yapan taraflardan biri olması gereklidir. Hakaretin ispatı noktasında sadece WhatsApp yazışmalarının yeterli olup olmayacağı hâkimin takdirindedir. Yine de böyle bir iddianın varlığı halinde iddiayı destekleyen birden fazla delil ile ispatlanması daha yerinde olacaktır.

Eşim Bana Sosyal Medya Üzerinden Hakaret Etti, Boşanabilir Miyim?

Evlilikte taraflardan birinin diğerine hakaret etmesi boşanma sebebidir. Aynı zamanda hakaret suçu internet kanalları aracılığı ya da sosyal medya paylaşımları aracılığı ile de işlenebilen bir suçtur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2015/6685 Esas, 2015/21443 karar numaralı kararına göre de Facebook üzerinden eşine hakaret eden kişi ağır kusurlu sayılmış ve bu eylemi boşanma sebebi olarak görülmüştür.

Eşimin Hakaretlerini Üçüncü Şahıslar Duydu, Bu Boşanma İçin Yeterli Mi?

Eşin hakaretini üçüncü kişilerin duyması tek başına hakaret nedeniyle boşanma davası için yeterli olmayabilir ancak Türk Ceza Kanunu’nda Gıyapta hakaret denen bir suç türü vardır. Gıyapta hakaret suçunun meydana gelmesi için, fail mağdur hakkında hakaret ederken –kendisi hariç- en az üç kişinin daha duyması gereklidir. Bu durumun aynı anda gerçekleşmesi de şart değildir. Hakareti farklı zamanlarda duymuş olsalar dahi suçun unsuru gerçekleşmiş olur.  Bu suçun söz, yazı gibi alternatif bir yolla gerçekleşmiş olmasında bir farklılık yoktur. Bu suçun işlenmesi ve mahkemede tanık, yazı gibi alternatif yollarla ispatlandığı sürece boşanma için yeterlidir.

Hakaret Nedeniyle Boşanma Davasında Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?

Boşanma davalarında tazminat kusur oranı ve olay koşullarına göre değerlendirilir. Hakaret nedeniyle açılan boşanma davasında da hakaret eden eşin kusur oranına göre ya da tarafların karşılıklı kusur düzeyine göre tazminat miktarı belirlenir.

Hakaret Ve Küfür İddiasıyla Boşanma Davası Açmak İçin Süre Sınırı Var Mı?

Hakaret ve küfür sebebiyle boşanma davası açılacak ise bir süre sınırı vardır. Bu sınırlamaya göre boşanma sebebinin öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve her durumda ağır onur kırıcı davranışın gerçekleşmesinden itibaren 5 yıl geçmeden dava açılmalıdır.

Boşanmada Hakaretin Cezai Boyutu Nedir?

Hakaret Suçu Türk Ceza Kanunu 125/1. Madde’ ye göre hakaret suçu 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ya da adlî para cezası ile cezalandırılır. Eğer eşlerden biri diğerine karşı hakaret sebebiyle ceza davası açarsa yukarıda izah ettiğimiz yaptırımlarla karşı karşıya kalınması söz konusu olacaktır.

Eşim Bana Hakaret Ettikten Sonra Özür Diledi, Yine De Boşanabilir Miyim?

Evlilik içi yaşanan bazı olaylarda eşlerin birbirlerini affettikleri affetmeseler dahi “hoşgörü” ile karşılama denen tepkiler ile yaşananları göz ardı ettikleri zamanlar olur. Hoşgörü ya da affetme kapsamına girecek davranışlar karşı tarafın kusurunu ortadan kaldırarak öne sürülen hakaret gerekçesi ile boşanılmasını etkileyebilir.

Eşe Hakaret Tazminat Davası Açılır Mı?

Eşe hakaret edilmesi sonucu Hukuk davası açılarak hakaret gerekçesi ile manevi tazminat talep edilebilir.

Eşe Hakaret Cezası Nedir?

Eşe hakaret edilmesinin cezası hakaret suçu bakımından Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. İlgili kanun hükümleri uyarınca hakaret suçu 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ya da adlî para cezası ile cezalandırılır.

Hangi Kelimeler Hakaret Sayılmaz?

Beceriksiz, terbiyesiz, Şizofren, Lan, Adam değilsin, hakaret eden kişiye karşı “sensin”, deli, manyak, sen kimsin, eşkıya mısın? Gibi kelimeler yargıtay kararlarından görüldüğü kadarıyla hakaret kapsamında sayılmamıştır.

Boşanmada Onur Kırıcı Davranışlar Nelerdir?

Boşanma davalarında onur kırıcı davranışlar; eşlerin birinin diğerine karşı ya da birbirlerine karşı hakaret, küfür etmesi iftira atması gibi davranışlardır. Bu davranışları yazılı, sözlü, sosyal medya gibi kanallar aracılığıyla gerçekleştirmeleri onur kırıcı davranış kategorisine girmesini engellemez.

Fatma Melis YARALI

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment