Ceza HukukuGİZLİ TANIK NEDİR ŞARTLARI

Tanıklık, belirli bir olay hakkında beş duyu organıyla görgü ve bilgi elde etmiş kişinin bildiklerini mahkeme huzurunda ifade etmesidir. Beş duyu organıyla görgü ve bilgi elde eden kişiye ise tanık denilmektedir. Esas olan, tanığın kimliğinin gizli tutulmaması ve sanığa yönelik yargılamanın en adil şekilde tamamlanmasıdır. Ancak aşağıda açıklandığı üzere belirli hal ve şartlar altında tanığın kimliğinin gizli tutulması gerekmektedir.

Gizli tanık ise, beş duyu organıyla görgü ve bilgisi bulunan ancak güvenliği sebebiyle kimliği gizli tutulan tanığa denilmektedir. Tanığın gizli olmasının sebebi suç ile ilgili tehlikeler olabileceği gibi tanığın uğrayabileceği fiziksel veya psikolojik tehlikeler de olabilmektedir. Gizli tanıkların ifadeleri, mahkemede belirli şartlar altında dinlenmektedir.

GİZLİ TANIK NEDİR?

Gizli tanık, somut olay hakkında beş duyu organıyla algıladığı görüsüne ve bilgisine başvurulan kişidir. Gizli tanık gördüklerini ve bildiklerini mahkeme huzurunda anlatır. Suçtan kaynaklı olarak yaşanabilecek tehlikeler ve uğranabilecek zararlar dolayısıyla tanığın kimliği gizli tutulmaktadır.

GİZLİ TANIK OLMA ŞARTLARI NELERDİR?

Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca tanık olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çıkması kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturacaksa; kimliklerinin saklı tutulması için gerekli önlemler alınır. Kimliklerinin ortaya çıkması halinde tanık bir tehlike ile karşı karşıya kalacaksa tanığın kimliği gizlenir. Tehlike ile karşı karşıya kalacak olan kişinin tanık olma zorunluluğu yoktur. Tanığın bir yakınının tehlike ile karşı karşıya kalacak olması durumunda da tanığın kimliğinin gizli tutulması yoluna gidilebilir.

Tanığın kendisine veya bir yakınına gelebilecek tehlike, ağır bir tehlike olmalıdır. Kanun burada tanığın kimliğinin gizli tutulması için tehlikenin derecesini göz önünde bulundurmuştur. Meydana gelebilecek tehlikenin derecesi ağır değilse kanun, tanığın kimliğinin gizli tutulması yoluna gitmeye gerek görmemiştir.

Tanığın kimliğinin gizli tutulması için gereken şartlardan bir diğeri ise, suçun konusudur. Gizli tanık deliline başvurulabilmesi, her suç için değil, kanunda sayılı belirli suçlar için mümkündür. 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu, gizli tanık deliline hangi suçlar için gidilebileceğini belirtmiştir. Buna göre, gizli tanık deliline aşağıda belirtilen suçlar için gidilmesi mümkündür:

  1. Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar.
  2. Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar.

Son olarak, tanığın kimliğinin gizli tutulması için mahkeme kararı gerekmektedir. Gizli tanıklık, sadece mahkeme kararı ile uygulanabilecek bir delildir. Mahkeme, tanığın güvenliğinin riske atılmamasını sağlar ve buna yönelik önlemler alır.

HANGİ DAVALARDA GİZLİ TANIK KABUL EDİLİR?

Gizli tanık deliline başvurulabilmesi için belirli suçların işlenmiş olması gerekmektedir. Kanunda sayılan suçlar dışında birtakım suçların işlenmesi durumunda gizli tanık deliline başvurulamayacaktır. Yukarıda da ayrıca belirtildiği üzere bu suçlar kanunda şu şekilde belirtilmiştir:

  1. Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar.
  2. Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar.

GİZLİ TANIKLARIN YASAL HAKLARI VE KORUMA YÖNTEMLERİ

Gizli tanıkların sahip olduğu en önemli ve başlıca hak, kimliğinin gizli tutulması hakkıdır. Tanıkların kimliğinin gizli tutulması hakkı, hem tanığın güvenliğinin gizli tutulması açısından hem de adil yargılanma hakkı açısından oldukça önemlidir.

Bu hak uyarınca, dinlenme sırasında tanığın görüntü ve sesi değiştirilerek tanınması engellenebilir. Tanığın, duruşma salonunda fiziksel görünümünü engelleyecek tarzda mahkemece tayin ve tespit edilecek bir usule göre dinlenmesine karar verilebilir. Gizli tanıkların gerçek ismi yerine belirli ifadeler veya kod adlar kullanılabilir. Ayrıca gizli tanığın kimliği, yalnızca yargı organları tarafından bilinmelidir. Duruşma salonuna, gizli tanığın kimliğini öğrenebilecek kişiler girmemelidir, gizli tanığın kimliği başkaları tarafından bilinmemelidir.

Gizli tanık, tanıklık yaptığı hususa ilişkin ifadelerini açıkladıktan sonra da kimliğinin gizli tutulması hakkına sahiptir. Tanıklık sonrası tanığın kimliğinin ortaya çıkması, tanığa zarar verebileceği veya birtakım tehlikeler içerisine sokabileceği için bu tarz hususların önüne geçilmesi adına gizlilik sürdürülür.

Ayrıca tanık, Ceza Muhakemesi Kanununda belirtilen hallerin varlığı durumunda tanıklıktan çekinme hakkına sahiptir. Hiç kimse, kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Bu nedenle tanıklıktan çekinme hakkını haiz bir tanık, bu hakkını kullanabilir. Çekinme hakkını kullanan tanık, çekindiğini ve çekinme sebebini mahkemeye bildirir.

Gizli tanıklar, tanıklık yaptığı husus hakkında bazı tehlikeler ve riskler ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle gizli tanık, söz konusu tehlikelere ve risklere karşı korunma hakkına sahiptir. Gerekli görüldüğünde gizli tanık, koruma altına alınabilir. Bu hususta bazı kurum ve kuruluşlardan yardım alınabileceği gibi başka birtakım güvenlik önlemlerine de başvurulabilir.

Gizli tanıklar, birtakım tehlikeler ve riskler ile karşı karşıya kalabileceğinden dolayı belirli koruma yöntemleri uygulanabilir. Tanık Koruma Kanununda gizli tanık olarak dinlenecek kişiler için uygulanabilecek koruma tedbirleri sayılmıştır. Tanık Koruma Kanununa göre uygulanabilecek koruma tedbirleri şunlardır:

a) Kimlik ve adres bilgilerinin kayda alınarak gizli tutulması ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilmesi.

b) Duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan dinlenmesi ya da ses veya görüntüsünün değiştirilerek özel ortamda dinlenmesi.

c) Tutuklu veya hükümlü olanların durumlarına uygun ceza infaz kurumu ve tutukevlerine yerleştirilmesi.

ç) Fizikî koruma sağlanması.

d) Kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerin değiştirilmesi ve düzenlenmesi:

1) Adlî sicil, askerlik, vergi, nüfus, sosyal güvenlik ve benzeri bilgi ve kayıtlarının değiştirilmesi ve düzenlenmesi.

2) Nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, evlilik cüzdanı, diploma ve her türlü ruhsat gibi resmî belgelerin değiştirilmesi ve düzenlenmesi.

3) Taşınır ve taşınmaz mal varlığıyla ilgili haklarını kullanmasına yönelik işlemlerin yapılması.

e) Geçici olarak geçimini sağlama amacıyla maddî yardımda bulunulması.

f) Çalışan kişinin iş yerinin ya da iş alanının değiştirilmesi veya öğrenim görenin devam etmekte olduğu her türlü eğitim ve öğretim kurumunun değiştirilmesi.

g) Yurt içinde başka bir yerleşim biriminde yaşamasının sağlanması.

ğ) Uluslararası anlaşmalara ve karşılıklılık ilkesine uygun şekilde, geçici olarak başka bir ülkede yerleştirilmesinin sağlanması.

h) Fizyolojik görünümün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesi ve buna uygun kimlik bilgilerinin yeniden düzenlenmesi.

Burada sayılan tedbirlerden biri veya birkaçı aynı anda uygulanabilir. Ancak hafif bir tedbir ile aynı sonuç elde edilebiliyor ise, bu durum da göz önünde bulundurulur.

GİZLİ TANIK NEDİR ŞARTLARI

GİZLİ TANIK NEDİR ŞARTLARI

GİZLİ TANIK İFADESİ NASIL ALINIR?

Tanığın ifadesinin alınması usulüne ilişkin Tanık Koruma Kanununda düzenleme yapılmıştır. Öncelikle haklarında tedbir kararı alınan tanıkların duruşmada dinlenmesi sırasında Ceza Muhakemesi Kanunun 58’inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uygulanır. Buna göre, duruşma sırasında tanığın sesi ve görüntüsü değiştirilerek tanığın tanınması engellenebilir. Tanığın, duruşma salonunda fiziksel görünümünü engelleyecek tarzda mahkemece tayin ve tespit edilecek bir usule göre, dinlenmesine de karar verilebilir.

Duruşmada hazır bulunma hakkına sahip olanlar bulunmadan tanığın dinlenmesine karar verilmesi halinde, tanık tarafından verilen  beyanlar, hakim tarafından Ceza Muhakemesi Kanununda belirtilen sınırlamalara uymak koşuluyla duruşmada hazır bulunma hakkına sahip olanlara açıklanır.

Tanığa sorulacak sorular, Tanık Koruma Kanunu kapsamında tanık hakkında uygulanan tedbirlerle orantılı ve amaca uygun olmalıdır. Bu amaçla hakim, sorulan soruların tanığa sorulmamasına karar verebilir veya tanığı dinlerken dolaylı dahi olsa tanığın kimliğini ortaya çıkaracak soruların sorulmasına izin vermez.

Tanığın dinlenme usulüne ilişkin uygulanacak tedbirler, savunma hakkını kısıtlayacak şekilde uygulanamaz. Adil yargılanma hakkını ihlal etmeyecek ve gizli tanığın kimliğini saklı tutacak şekilde kanunda belirtilen usul uygulanmalıdır.

GİZLİ TANIK VE CEZA DAVALARINDA ROLÜ

Gizli tanık, ceza hukuku sistemimizde bir delil olarak nitelendirilmektedir ve bazı suçların aydınlatılmasında delil olarak kullanılmaktadır. Tanığın gizli olması ve belirli tedbirler ile koruma altına alınması, görgü ve bilgisini daha rahat aktarabilmesine vesile olmaktadır. Gizli tanıktan yararlanılabilecek suç konuları dikkate alındığında gizli tanığın yargılamada ciddi önemi bulunmaktadır. Suçların aydınlatılması ve adaletin sağlanması açısından önem arz ettiğinden dolayı genellikle organize suçlar, terör suçları, narkotik suçlar gibi davalarda kritik deliller sunar. Ayrıca tanıkların kimliği gizli tutulduğundan ve birtakım tedbirler alınarak korunmaları sağlandığından dolayı gizli tanıklar, hem daha doğru ve sağlıklı bir şekilde görgülerini ve bilgilerini aktarır hem de yalan tanıklık suçunun önüne geçilmesi sağlanır.

GİZLİ TANIKLIK UYGULAMASININ HUKUKİ DAYANAĞI

Gizli tanıklık uygulaması, kanuni dayanağını Ceza Muhakemesi Kanunundan almaktadır. Anayasa ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinde yer alan birtakım hükümlerle de korunmaktadır. Anayasada düzenlenen hak arama hürriyeti, gizli tanıklık uygulaması için önem teşkil eden haklardan biridir. Sanığın savunma hakkının etkilenmesi durumunda hak arama hürriyetine müdahaleden bahsedilecektir. Bu nedenle gizli tanıklık uygulamasının, hak arama hürriyetini ihlal etmemesi gerekmektedir. Anayasa ve Sözleşme uyarınca adil yargılanma hakkı başlığı altında ele alınmaktadır ve bu nedenle savunma hakkının korunması açısından önem teşkil etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, gizli tanıklığın istisnai olarak kullanılması gerektiğini ve kullanıldığı takdirde ise savunma hakkının ihlal edilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca Tanık Koruma Kanunu ile gizli tanıkların korunmasına ilişkin tedbirler tedbirlerin uygulanma süresi, usulü, uygulanması vb. hususlarda gizli tanıklara yönelik düzenlemeler getirilmiştir.

GİZLİ TANIK İFADESİNİN MAHKEMELERDE KULLANIMI

Mahkemelerde gizli tanık deliline başvurulabilmesi için tanığın kimliğinin ortaya çıkması kendisi veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturması gerekmektedir. Ayrıca yargılama konusu suç kanunda sayılan suçlardan birisi olmalıdır. Başka bir ifadeyle, ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda ve kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda başvurulabilecektir.

Gizli tanığın mahkemede ifadesi alınırken buna yönelik tedbirler alınır. Tedbirler, sadece ifade alınırken değil, gerekli görüldüğü takdirde ifadesi alındıktan sonrası için de alınabilir. Alınabilecek tedbirlerin neler olduğu Tanık Koruma Kanununda ve yukarıda detaylı olarak açıklanmıştır.

Mahkeme, gizli tanığın ifadesini diğer delillerle birlikte değerlendirir. Gizli tanık beyanı, Tanık Koruma Kanunu uyarınca, tek başına hükme esas alınamaz. Mahkeme, gizli tanığın ifadesinin doğruluğunu, somut olaya ilişkin başkaca delillerden yararlanarak ve bunlarla karşılaştırarak değerlendirir. Delillerin tutarlılığı ve güvenilirliği, nihai karar için önem arz etmektedir.

Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca kovuşturma aşamasında kural olan, tanıkların, duruşmada hazır bulunma hakkını haiz kişiler huzurunda dinlenmesidir. Mahkeme, nihai olarak vereceği kararını, ancak doğrudan dinlediği ve tarafların bu hususta tartışma imkanı bulduğu tanık beyanına dayandırabilir. Bu gerekçeyle, tarafların gizli tanığa soru sorma hakları saklıdır. Beyanda bulunan kişinin gizli tanık olması, adil yargılanma hakkının ihlaline çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesine halel getirilmesine sebep olmamalıdır. Bu durumda savunma hakkı kısıtlanmamalı, tarafların soru sorma hakkına yönelik sınırlamalar getirilmemelidir. Ancak tanığa sorulacak sorular her halükarda tanık hakkında uygulanan tedbirlerle orantılı ve amaca uygun olması gerekir. Bu amaçla, hakim, sorulan soruların tanığa sorulmamasına karar verebilir veya tanığı dinlerken dolaylı daha olsa tanığın kimliğini ortaya çıkaracak soruların sorulmasına izin vermez.

GİZLİ TANIĞIN KİMLİĞİ NASIL KORUNUR?

Gizli tanığın kendisi veya yakınları birtakım tehlikeler ve riskler altında olabileceğinden dolayı kimliği saklı tutulmalıdır. Bu nedenle Kanun, gizli tanığın kimliğinin korunması amacıyla birtakım tedbirler öngörmüştür.

Gizli tanığın, beyanlarını sunarken, görüntüsünün ve sesinin değiştirilmesine yönelik tedbirler alınabileceği gibi Kanunda öngörülmüş başka tedbirlerin de alınmasına karar verilebilir.  Tanığın, duruşma salonunda fiziksel görünümünü engelleyecek tarzda mahkemece tayin ve tespit edilecek bir usule göre, dinlenmesine de karar verilebilir.

Önemle belirtmek gerekir ki bu tedbirlerden birkaçı aynı anda uygulanabileceği gibi sadece birinin uygulanmasına yönelik de karar alınabilir. Daha hafif bir tedbir ile aynı sonuç elde edilebiliyorsa, bu husus da dikkate alınmalıdır.

TANIK KORUMA PROGRAMI NEDİR?

Tanık koruma programı, tanıklığına başvurulan kişinin kendisinin veya yakınının birtakım tehlikeler ve riskler altında olması sebebiyle alınacak olan tedbirlerdir. Tanık koruma programının başlıca amacı, tanığın veya yakınlarının güvenliğini sağlamaktır. Bu program, özellikle organize suçlar, terör suçları ve uyuşturucuya ilişkin suçlar ile ilgili davalarda, tanıkların korku ve tehditlerden dolayı beyanda bulunmaktan çekinmelerini veya yalan tanıklık yapmalarını engellemeyi amaçlar.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar, tanık koruma programının kapsamındadır.

Tanık koruma programına, tanık veya yakınları dahil edilebilir. Program kapsamında Tanık Koruma Kanununda ve yukarıda ayrıca belirtilen gerekli tedbirler alınır ve tanıkların güvenliği sağlanır.

GİZLİ TANIKLIK VE ADİL YARGILANMA HAKKI

Adil yargılanma hakkı, yasal bir anlaşmazlığın olduğu bir yargılamada davanın makul bir süre içerisinde, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, hakkaniyete uygun bir biçimde ve kamuya açık olarak görülmesi anlamına gelmektedir. Bu unsurlar, belirli hal ve şartlar altında sınırlanabilmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi, gizli tanığın söz konusu olduğu yargılamalarda adil yargılanma hakkına yönelik değerlendirmeleri somut olay özelinde yapmaktadır. Bu minvalde uygulanan tedbirlerin makul ve orantılı olması, tarafsızlık ve bağımsızlık, makul süre, silahların eşitliği vb.  unsurlar ve ilkeler göz önünde bulundurulmaktadır.

Gizli tanıklığın söz konusu olduğu bir yargılamada adil yargılanma hakkı dikkate alınarak karar verilmelidir. Başka bir ifadeyle, yargılama süresince savunma hakkı ihlal edilmemeli, gizli tanığın kimliği saklı tutulmalı, çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesine aykırı hareket edilmemelidir. Bu nedenle adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi için savunma hakkı ihlal edilmemeli, tanığın güvenliği sağlanmalı, gizli tanığın beyanı varsa diğer deliller ile desteklenmelidir. Bu kapsamda soru sorma hakkı ihlal edilmemeli, ancak tanığın güvenliği önem arz ettiğinden dolayı kimliğini teşhir edebilecek soruların sorulmasının da önüne geçilmelidir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

GİZLİ TANIK NEDİR?

Kanunda belirtilen suçlarda beş duyu organıyla algıladığı görgüsüne ve bilgisine başvurulan ve suç konusundan ya da başkaca etkenlerden dolayı tehlikede ve risk altında bulunan kişiye gizli tanık denir.

GİZLİ TANIK E-DEVLETTE GÖRÜNÜR MÜ?

Gizli tanık, yargılama süresince ve gerektiğinde yargılama aşamasından sonra kimliği gizli tutulan kişidir. Gizli tanığın kimliği, yalnızca yargı organları tarafından bilinebilir. Bundan dolayı gizli tanığın kimliği veya gizli tanığa ilişkin bilgiler e-devlette görünmez.

GİZLİ TANIK DELİL OLUR MU?

Tanık, Ceza Muhakemesi Kanununda delil niteliği taşımaktadır. Gizli tanık da bir delil niteliği taşımakla beraber Tanık Koruma Kanunda tek başına hükme esas alınmayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle gizli tanığın delil olabilmesi için başka birtakım deliller ile karşılaştırılmalı ve desteklenmelidir.

GİZLİ TANIĞA DAVA AÇILIR MI?

Gizli tanık, kimliği saklanan ve sadece yargı organları tarafından bilinen bir kişi olduğundan dolayı belirli tedbirler ile korunmalıdır. Gizli tanığın beyanlarından ötürü dava yoluna gidilmesi mümkün değildir. Ancak gizli tanık, beyanda bulunurken iftira suçu, yalan tanıklık suçu vb. bir suç işlediği takdirde hakkında suç duyurusunda bulunulması mümkündür ancak tanık gizli olduğundan dolayı böyle bir durumda dahi kimliği korunmalı, birtakım tedbirler ile tehlikede bulunması önlenmelidir.

GİZLİ TANIK HANGİ SUÇLARDA OLUR?

Tanık Koruma Kanununda gizli tanığa başvurulabilecek birtakım suçlar öngörülmüştür. Tanık Koruma Kanunu uyarınca gizli tanığa başvurulabilecek suçlar şöyledir:

  1. Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar.
  2. Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar.

GİZLİ TANIK MAHKEMEYE ÇIKAR MI?

Gizli tanık, soruşturma aşamasında doğrudan Cumhuriyet savcısı tarafından, kovuşturma aşamasında ise doğrudan mahkeme tarafından dinlenir. Söz konusu makamlar dışında bir kişi veya makamın gizli tanığı dinlemesi hukuka aykırıdır ve hükme esas alınamaz. Gizli tanığın Cumhuriyet savcısı ve mahkeme tarafından dinlenmesi sırasında gerekli tedbirler alınır.

EREN EVREN

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment