Esas hakkında mütalaa, ceza yargılamasında delillerin ortaya koyulup serbestçe tartışılmasından sonra iddia makamı olan Cumhuriyet savcısının süreç hakkında edindiği son kanaati içeren metindir. Cumhuriyet savcısının hüküm öncesi vereceği mütalaası mahkemenin hükmüne doğrudan dayanak oluşturamaz ancak yardımcı bir unsur olarak ele alınabilir.
Yargının üç kurucu unsuru bulunmaktadır: iddia, savunma ve hüküm. Hukuk devletinde yargılama sürecinin, ulusal ve uluslararası ilkelere uygun olması için bu üç unsur doğru bir şekilde işlemelidir.
Türkiye’de kamusal iddia makamı kural olarak Cumhuriyet savcılarından oluşur. Kamu davası doğrudan şahıslar tarafından açılamaz. Bu davanın açılabilmesi için Cumhuriyet savcısının, soruşturma evresinin sonunda, suçun işlendiğine dair yeterli şüphe edinmesi halinde fail ve fiile ilişkin bir iddianame hazırlaması ve bunu mahkemeye iletmesi gerekir. Tüm ceza davaları bir kamu davasıdır. Bu davalarda asıl amaç objektif bir sürecin sonunda maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır.
İÇİNDEKİLER
- ESAS HAKKINDA MÜTALAA NEDİR?
- ESAS HAKKINDA MÜTALAA NE ZAMAN VERİLİR?
- ESAS HAKKINDA MÜTALAA NASIL OLMALIDIR?
- İDDİANAME İLE ESAS HAKKINDA MÜTALAA ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
- ESAS HAKKINDA MÜTALAAYA KARŞI İTİRAZ HAKKI NEDİR?
- ESAS HAKKINDA MÜTALAAYA KARŞI BEYANDA BULUNMA SÜRESİ NEDİR?
- SIKÇA SORULAN SORULAR
- Esas Hakkında Mütalaa Sonrası Ne Olur?
- Cumhuriyet Savcısının esas hakkında mütalaası ne demektir?
- Savcılık Esas Hakkında Mütalaasını Değiştirebilir Mi?
- Esas Hakkında Mütalaa Hangi Aşamada Verilir?
- Cumhuriyet Savcısı Mahkemeye Sunduğu Esas Hakkında Mütalaasında Beraat İsterse Ne Olur?
- Esas Hakkında Mütalaası Alınmak Ne Demektir?
- Davanın Esastan Görüşülmesi Ne Anlama Gelir?
- Cumhuriyet Savcısının Verdiği Karar Hâkimi Etkiler Mi?
- Tevsii Tahkikat Nedir?
- Esas Hakkında Mütalaa İçeriği Nasıl Olmalıdır?
- Ceza Avukatı Savcılık Mütalaasına Karşı Beyanda Bulunmak Zorunda Mıdır?
- ESAS HAKKINDA MÜTALAAYA KARŞI BEYAN DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
ESAS HAKKINDA MÜTALAA NEDİR?
Esas hakkında mütalaa, duruşma sırasında iddianamede belirtilen fail ve fiil hakkında, deliller ortaya koyulup serbestçe tartışıldıktan sonra iddia makamı olan cumhuriyet savcısının, uyuşmazlığın çözümüne ilişkin edindiği son kanaatiyle birlikte esas hakkındaki beyanını açıklamasıdır. Esas hakkında mütalaa, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 216. Maddesinin bir gereği olarak ortaya çıkmıştır. İlgili madde delillerin tartışılması, başlığı altında düzenlenmiştir.
Düzenleme kapsamında ele alınan husus, hüküm verilmeden önce söz alacak süjeleri sırasıyla göstermektedir. Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, en son sanığa ve müdafiine veya kanunî temsilcisine verilir. Bu düzenleme Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde 6. Maddede düzenlenen adil yargılanma hakkının bir uzantısı olan hukuki dinlenilme hakkının (meramını anlatabilme hakkı) gereğidir. Hukuk devletlerinde kişi uyuşmazlık hakkındaki görüşlerini serbestçe beyan edebilmelidir. Bu kapsamda herhangi bir kısıtlamaya ya da zorlamaya maruz kalmamalıdır.
Bu hak temelde üç unsura dayanır:
- Bilgilendirilme
- Açıklamada bulunma
- Açıklamalarının dikkate alınmasını talep etme.
ESAS HAKKINDA MÜTALAA NE ZAMAN VERİLİR?
Deliller tartışıldıktan sonra duruşma esnasında eğer cumhuriyet savcısı hazırsa mütalaasını açıklar ancak hazır olarak bulunmaz ise hâkim bir talep oluşturur ve sonraki celseye kadar esas hakkında mütalaanın sunulmasını ister. Oluşturulan esas hakkındaki mütalaa, kovuşturmanın sözlülüğü ve delillerin doğrudan doğruyalığı ilkesi gereğince yargılama esnasında okunmak zorundadır. Hüküm verilmeden önce sanığa tanınan söz hakkının kapsamının daraltılmaması için sanık duruşma esnasında yürütülen usuller ve esaslara ilişkin bilgilendirilir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 216. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, sanık, müdafii ya da kanuni temsilcisi Cumhuriyet savcısının açıklamalarına cevap verebilir.

ESAS HAKKINDA MÜTALAA AVUKATA SOR
ESAS HAKKINDA MÜTALAA NASIL OLMALIDIR?
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını oluştururken hukuki dayanakları ile birlikte ceza yargılamasına konu olan durum ve koşulları değerlendirmelidir. Esas hakkındaki mütalaa açık ve anlaşılır bir dille oluşturulmalıdır ve gerekçeli bir şekilde verilmelidir. Birbirinin aynısı, durum ve koşulları özümseyememiş bir metnin kopyala- yapıştır şeklinde hükümde yer alması doğru bir usul değildir.
Taraflar Cumhuriyet savcısının vermiş olduğu esas hakkında mütalaa için bilgilendirilmelidir. Duruşma sırasında sadece özeti sunulan ve cumhuriyet savcısı tarafından yazılı olarak mahkemeye sunulan metinler Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 216. Maddesinde öngörülen usulü karşılamamaktadır. Esas hakkında mütalaanın düzenlenmesi açısından Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açık düzenleme yoktur ancak süregelen yargı uygulamaları ile bu duruma ilişkin genel çerçeve belirlenmiştir.
İDDİANAME İLE ESAS HAKKINDA MÜTALAA ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Kamu davasını açma görevi Cumhuriyet savcısına verilmiştir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler. İddianamede şüphelinin lehine ya da aleyhine olacak hususlar belirtilir.
Daha sonrasında cumhuriyet savcısı bu iddianameyi ilgili mahkemeye gönderir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. Maddesinde yer alan iddianame iade nedenleri yoksa mahkeme tarafından iddianame kabul edilir ve bu tarihten itibaren kamu davası açılmış olur. Bu aşamadan itibaren soruşturma evresi bitmiş olur ve kovuşturma evresine geçilir. Eğer mahkeme iddianamenin sunulmasından itibaren 15 gün içinde iddianameyi kanunda belirtilen herhangi bir sebebe dayanarak iade etmezse iddianame kabul edilmiş sayılır. Bu aşamadan sonra herhangi bir eksiklik bulunması halinde eksiklikler mahkeme tarafından giderilir.
Kamu davasının açılabilmesi için Cumhuriyet savcısının iddianame hazırlaması zorunlu bir unsurdur. İddianamede belirtilen fail ve fiil hakkında mahkeme karar vermek zorundadır. İddianamede yer alan suçun hukuki nitelendirmesinde bir hata varsa bu bir iddianame iade sebebi oluşturmaz.
Esas hakkında mütalaa ise duruşmada delillerin ortaya koyulmasından sonra cumhuriyet savcısı tarafından bildirilen son görüştür. Aynı şekilde burada da sanığın lehine ya da aleyhine olacak unsurları içeren bir metin düzenlenir. Cumhuriyet savcısı taleplerini ve duruma ilişkin çözümlerini iletir ancak hakim bu taleplerle doğrudan bağlı değildir.
Esas hakkında mütalaa verilmesi duruşma sonucunda verilecek hüküm adına zorunluluk teşkil etmemektedir. Ancak delillerin kolektifliği ilkesini zedeleyecek bir unsur olarak değerlendirilebilir.
ESAS HAKKINDA MÜTALAAYA KARŞI İTİRAZ HAKKI NEDİR?
Yargılama sırasına görev alan ceza avukatları, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı beyan ve itirazlarını sunarlar. Mütalaanın sanığın lehine olması halinde sanığın avukatı (bu avukata ceza yargılaması sırasında müdafii denmektedir.) esas hakkındaki mütalaaya itiraz etmeyecektir. Müşteki tarafı temsil eden ceza avukatı (bu avukata ceza yargılaması sırasında vekil denmektedir.) ise itiraz hakkını kullanacaktır.
ESAS HAKKINDA MÜTALAAYA KARŞI BEYANDA BULUNMA SÜRESİ NEDİR?
Adil yargılanma hakkı kapsamında cumhuriyet savcısının sunduğu esas hakkında mütalaaya ilişkin sanık ve müdafiiye karşı beyanda bulunma hakkı tanınmıştır. Bunun bir sonucu olarak da talep edilmesi halinde mahkeme bu karşı beyanın sunulabilmesi için gerekli süreyi vermektedir.
Uygulamada bir diğer celseye kadar süre verilebilmektedir. Esas hakkında verilen mütalaaya karşı savunma yapmak için süre verilmemesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinin 3.a/b maddelerine aykırılık teşkil eder. Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:
- a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
- b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak, bu hakların tanınmadığı bir yargılama süreci gerçekleştirilirse, üst mahkeme için bu bir bozma sebebidir.

ESAS HAKKINDA MÜTALAA İLETİŞİM
SIKÇA SORULAN SORULAR
Esas Hakkında Mütalaa Sonrası Ne Olur?
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 216. Maddesinde düzenlendiği üzere Cumhuriyet Savcısı esas hakkında mütalaasını verdikten sonra, hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir. Bu aşamada sanığa son sözü verilmez ise adil yargılanma hakkına aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması gündeme gelecektir.
Sanık veya müdafii savunmalarını yapmak için süre talebinde bulunurlar ise bu süre mahkeme tarafından verilmelidir.
Cumhuriyet Savcısının esas hakkında mütalaası ne demektir?
Ceza yargılamasında, deliller tartışıldıktan sonra uyuşmazlık hakkında savcının son görüşünü açıklamasıdır. Esas hakkında mütalaa, mahkeme açısından bağlayıcı olmamakla birlikte delillerin kolektif olarak tartışılması ve maddi gerçeğe ulaşılabilmesi için gerekli bir adımdır.
Ceza yargılamalarında amaç, hukuk yargılamalarında yargılamalarından farklı olarak şekli gerçekten ziyade maddi gerçeğe ulaşmaktır. Maddi gerçeğe ulaşabilmek için bu davalarda hakim kendiliğinden hareket eder, delil toplar ve serbestçe değerlendirir. Hukuka aykırı edinilmemiş her türlü şey delil olarak dosyada yer alabilmektedir. Herhangi bir şekilde dava dosyasına girmiş hukuka aykırı delil, dosyadan çıkarılamaz ancak hüküm verilirken esasa etki etmez. Hakim mahkemede sunulan ikrarlarla bağlı değildir. Hakim olay ve koşulları deliller ile birlikte kollektif olarak değerlendirir ve bir hüküm kurar.
Savcılık Esas Hakkında Mütalaasını Değiştirebilir Mi?
Sunulan esas hakkında mütalaa sonrasında, hüküm verilmeden önce, savcılığın duruma ilişkin görüşü değişirse, eklemesi gereken bir hal varsa sanığın lehine ya da aleyhine olmak üzere, bu konuda herhangi bir sınırlama içinde olmadan değişiklik yapabilmektedir. Değişiklikler taraflara duruşmada açık ve anlaşılır bir biçimde sunulmalıdır. Bu esas hakkında mütalaa için sanık ve müdafii tekrar savunmalarını yapmak üzere süre talebinde bulunabilirler.
Cumhuriyet savcısı iddianame iade edilmedikten sonra, mahkemeye verdiği iddianameyi değiştirememektedir. Esas hakkında mütalaa için ise böyle bir sınırlama söz konusu değildir. Kanunda kısıtlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır.
Esas Hakkında Mütalaa Hangi Aşamada Verilir?
Deliller duruşmada ortaya koyulduktan sonra delillerin tartışılması sırasında, hüküm verilmeden önce, cumhuriyet savcısı dava hakkındaki kanaatinden yola çıkarak esas hakkında mütalaasını mahkemeye sunar. Ceza davalarında soruşturma evresi sıkı şartlara tabi değilken kovuşturma evresinde neredeyse her duruma ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemelerden bazılarına uyulmaması, üst mahkemelerde bozma nedeni olurken çoğu zaman Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de konu olabilmektedir. Bu kuralardan biri de duruşma sırasında Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilen düzene uyulması yönündeki madde 216 düzenlemesidir.
Bu madde hükmü gereğince,
Delillerin tartışılması sırasında söz sırasıyla;
- Katılan ve vekiline, burada katılan olarak adlandırabileceğimiz kişiler 3 tanedir: mağdur, suçtan zarar gören ve malen sorumlu.
- Cumhuriyet savcısı, bu aşamada esas hakkında mütalaasını açıklamaktadır.
- Sanığa ve müdafiine ya da sanığın kanuni temsilcisine, son söz mutlaka sanığa verilmek zorundadır.
Cumhuriyet Savcısı Mahkemeye Sunduğu Esas Hakkında Mütalaasında Beraat İsterse Ne Olur?
Savcılık, kamusal iddia makamı olarak duruşmada yer almaktadır. Sanığın lehine ya da aleyhine olan durumları değerlendirerek buna ilişkin bir görüş bildirir. Savcılığın sunduğu görüşü mahkeme değerlendirir ancak savcılık beraat istese dâhi beraat kararı vermek zorunda değildir. Sanık veya müdafii esas hakkında mütalaada yer alan beraat istemine itiraz edemeyeceklerdir.
Bu durumun kanuni dayanağı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 217. Maddesidir. Bu madde metninde açıkça ‘’deliller hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe değerlendirilir’’ ifadesi yer almaktadır. Cumhuriyet savcısının istemleri hakimin hüküm kurarken kanaat oluşturmasında yardımcı olabilmektedir ancak belirtildiği üzere hüküm doğrudan cumhuriyet savcısının istemine ilişkin kurulamamaktadır.
Esas Hakkında Mütalaası Alınmak Ne Demektir?
Mütalaa, kelime itibariyle görüş alınmasını belirtmektedir. Ceza yargılamasında mahkemenin cumhuriyet savcısından görüşünü almasına ise esas hakkında mütalaa denir. Savcılığın esas hakkındaki mütalaası duruşmada hazır olması halinde, duruşma sırasında bildirilir. Savcılık mütalaası duruşma sırasında hazır değil ise, dosya mütalaanın hazırlanması için mahkeme savcısına verilir daha sonraki celsede bu esas hakkında mütalaa okunarak değerlendirilir.
Davanın Esastan Görüşülmesi Ne Anlama Gelir?
Bir dava usulden ve esastan olmak üzere iki aşamada incelenmektedir. Davanın usulen incelenmesi sırasında herhangi bir ret nedeni ile karşılaşılmaz ise esas incelemesine geçilir. Usul bakımından incelendiğinde herhangi bir eksikliğin olması halinde dava esasa ilişkin incelenmeden usulden ret olunur. Esastan davanın görüşülmesi sırasında ise taraflar iddia ve savunmalarını sunar, mahkeme verileri değerlendirir ve kararını açıklar. Kovuşturma evresinde kanun hızlı bir şekilde çözüme ulaşılması açısından tek duruşma prensibi öngörmüştür.
Cumhuriyet Savcısının Verdiği Karar Hâkimi Etkiler Mi?
Cumhuriyet savcısının verdiği karar, doğrudan hâkimi bağlamamaktadır. Cumhuriyet savcısı ceza yargılamasının soruşturma aşamasını yürütür, elinde bulunan bilgiler üzerine iddianamesini hazırlar ve mahkemeye sunar. Bu aşamadan sonra mahkeme verdiği nihai kararda cumhuriyet savcısının görüşünü değerlendirir ancak hükmü davaya ilişkin büyün yasal düzenlemelere ve uygulamalara dayanarak taktir yetkisiyle verir.
Salt cumhuriyet savcısının verdiği karar ile hüküm kuramaz.
Tevsii Tahkikat Nedir?
Bu terim 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer almamaktadır, yargıtay uygulaması ile uygulamaya girmiştir. Davada yer alan tüm süjeler; dosyada yer almayan, daha önce araştırılıp incelenmemiş, mahkeme tarafından toplanması gereken delilleri bildirerek bunların getirilmesi için tevsii tahkikat talebinde bulunabilirler.
Tevsii tahkikat, ceza yargılamasında, mahkemenin veya savcılığın, var olan delilleri yetersiz görmesi halinde veya ek bilgiye ihtiyaç duyduğunda yeni deliller toplamak amacıyla yürüttüğü süreçtir.
Yargıtay verilen kararı, bu aşama gerekliyse ve yerine getirilmemişse ‘’eksik inceleme’’, ‘’eksik araştırma’’ nedenleri ile kararı bozabilmektedir.
Esas Hakkında Mütalaa İçeriği Nasıl Olmalıdır?
Esas hakkındaki mütalaanın sadece sübuta yani maddi meseleye değil, hukuki meseleye de taalluk etmesi gerekir. Muhakemenin aynı zamanda hukuki meseleyi de halletmek zorunda olması, savcının bu konudaki düşüncelerini de bildirmesini gerektirmektedir.
Ceza Avukatı Savcılık Mütalaasına Karşı Beyanda Bulunmak Zorunda Mıdır?
Avukat beyanda bulunmayı gerekli görüyorsa ya da sanık talep ediyorsa esas hakkında mütalaanın açıklanmasından sonra mütalaa ile oluşan hukuki duruma göre mütalaaya itirazlarını bildirebilir, yeni deliller toplanmasını ve deliller toplandıktan sonra savcılık eğer yeni mütalaa sunarsa buna ilişkin de savunma yapabilir. Avukatlık mesleği gereğince, avukatlar hukuka uygun şekilde müvekkillerinin menfaatlerini gözetmek zorundadır. Süreci dürüstlük ve meslek kuralları çerçevesinde takip etmeli, gerekli işlemleri yerine getirmelidir. Avukatın yapacağı çoğu işlemde genel vekaletname geçerli olurken, kanunda sayılan belli başlı hallerde avukatın işlemi yapabilmesi için özel vekaletname gerekir.

ESAS HAKKINDA MÜTALAA
ESAS HAKKINDA MÜTALAAYA KARŞI BEYAN DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
…AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO : …
BEYANDA
BULUNAN SANIK : İSİM SOYİSİM/ TC
KONU : İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı beyanlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALARIMIZ
Mahkemenizin ………… tarihli duruşmasında İddia Makamı Esas Hakkındaki Mütalaasında TCK……maddeleri gereği cezalandırılmama karar verilmesini talep etmiştir. İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına katılmamakla birlikte itirazlarımı sunuyorum. Şöyle ki;
…
Bu sebeple BERAATİME karar verilmelidir.
Yukarıda izah ettiğimiz sebeplerle iddia makamının mütalaasına ilişkin itiraz dilekçemizi sunma gereği hasıl olmuştur.
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle; … sebebi ile BERAATİME KARAR VERİLMESİNİ, Aksi kanaatte lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederiz.
SANIK
İSİM, SOY İSİM
İMZA