İÇİNDEKİLER
- ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI NEDİR?
- ELEKTRONİK KELEPÇE NEDİR?
- ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASININ ŞARTLARI
- ELEKTRONİK KELEPÇE HANGİ HALLERDE TAKILIR?
- ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASINA KARAR VERMEYE YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME
- ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİNİN SÜRESİ EN FAZLA NE KADARDIR?
- ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİNİN UYGULANMA PROSEDÜRÜ
- ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİNE İTİRAZ USULÜ
- ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİNİN KALDIRILMASI
- ELEKTRONİK KELEPÇENİN KASTEN KIRILMASI HALİNDE UYGULANACAK HÜKÜM NEDİR?
- ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİ VE CEZADAN MAHSUPLUK
- HARBİYE HUKUK BÜROSU OLARAK CEZA HUKUKUNA YÖNELİK HİZMETLERİMİZ
- SIKÇA SORULAN SORULAR
ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI NEDİR?
Elektronik kelepçe takılması, Yönetmelik’te şüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun veya toplumun korunmasını destekleyen bir çeşit uygulama olarak tarif edilmiştir.
Elektronik kelepçe takılması, esasen bir tedbir olarak karşımıza çıkar. Şüpheli, sanık veya hükümlülerin belli bir alandan çıkmasını engelleyen ve izlemeye yarayan elektronik kelepçe takılması tedbirini açıklamayı amaçladığımız bu yazımızda siz değerli okurlarımıza elektronik kelepçenin ne olduğu, şartları, itiraza tabi olup olmadığı gibi birçok bilgiye yer verdik. Keyifli okumalar dileriz.
ELEKTRONİK KELEPÇE NEDİR?
Elektronik kelepçe; şüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun veya toplumun korunmasını destekleyen bir uygulamadır. Keza Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 4.maddesinde de şu şekilde yer almıştır:
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan;
… i) Elektronik izleme: Şüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun veya toplumun korunmasını destekleyen uygulamaları,
…ifade eder.
Elektronik kelepçe takılması ile kişi kendisi için görevlilerce belirlenmiş ve haritalanmış alanları terk etmemek ile yükümlü hale gelir, bu alanlar sınırında yaşam faaliyetini sürdürmelidir.
ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASININ ŞARTLARI
Adli Kontrol Tedbiri Olarak Elektronik Kelepçe Takılması
Alınan adli kontrol tedbirlerinin elektronik kelepçe takılması suretiyle uygulanması da mümkündür. Bu husus Yönetmelik’te şu şekilde yer almıştır:
Adli kontrol tedbirlerinin yerine getirilmesi
MADDE 57 (5) Haklarında 56’ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (ç), (d) ve (e) bentlerinde sayılan adli kontrol tedbirlerine karar verilen şüpheli veya sanıkların toplum içinde izlenmesi, denetim ve takibi elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle yerine getirilebilir.
Adli kontrol tedbirleri farklı şekillerde vuku bulabilir. İşte bunlardan
- Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak,
- Konutunu terk etmemek,
- Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek,
- Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek ya da ancak bazı yerlere gidebilmek,
Şeklinde vuku bulan tedbirin elektronik kelepçe takılmak suretiyle uygulanması mümkündür.
Adli kontrol tedbiri Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109.maddesinde ‘’ Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100’üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir.’’ şeklinde ifade edilmiştir. Anlaşılacağı üzere bu tedbire karar verilmesi için bazı şartların oluşmuş bulunması yani tutuklama sebeplerinin varlığı gerekir. Bir diğer deyişle, tutuklama kararı verilebilecek bir durum söz konusu olmalı ki adli kontrol tedbiri verilmesi mümkün olsun. Bu şartları kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve tutuklama nedeninin varlığı şeklinde ifade edebiliriz.
- Kuvvetli Suç Şüphesinin Varlığı
Eldeki deliller değerlendirildiğinde sanığın mahkûm olma ihtimali kuvvetle muhtemel ise bu noktada kuvvetli suç şüphesinin varlığından söz edilir. Bu husus, adli kontrol kararı alınabilmesi ve dolayısıyla elektronik kelepçe takılması suretiyle bu tedbirin uygulanması için gereklidir.
- Tutuklama Nedeninin Varlığı
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100.maddesinde bahsedildiği üzere şu hallerde tutuklama nedeni var sayılabilir:
- Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
- Şüpheli veya sanığın davranışları; Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
Bunlara ek olarak Kanun’da birtakım katalog suçlar listelenmiş ve bu suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde tutuklama nedeninin var sayılabileceği öngörülmüştür. Bu katalog suçlar;
- soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78)
- göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80)
- kasten öldürme (madde 81, 82, 83)
- kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent b, e ve f; madde 87)
- istismar (madde 94, 95)
- cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102)
- çocukların cinsel istismarı (madde 103)
- hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149)
- uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188)
- suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220, iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç)
- devletin güvenliğine karşı suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308)
- anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315)
- silah kaçakçılığı (6136 sayılı Kanun, madde 12)
- zimmet suçu (4389 sayılı Bankalar Kanunu, madde 22, fıkra 3 ve 4)
- kaçakçılıkla mücadele kanununda tanımlanan suçlar (4926 sayılı Kanun)
- kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanununda tanımlanan suçlar (2863 sayılı Kanun, madde 68 ve 74)
- kasten orman yakma suçları (6831 sayılı Orman Kanunu, madde 110, fıkra 4 ve 5)
- toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda sayılan suçlar (2911 sayılı Kanun, madde 33)
- terörle mücadele kanununda belirtilen suçlar (3713 sayılı Kanun, madde 7, fıkra 3)
- kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu (7406 sayılı Kanun)
- sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu (7406 sayılı Kanun)
İnfaz Aşamasında Elektronik Kelepçe Takılması
İnfaz aşamasında; cezasının hangi infaz rejimine göre infaz edildiği, infaz edilen cezanın içeriği gibi hususlar gözetilerek infaz hakimliği tarafından elektronik kelepçe yönünde bir karar verilebilir.
ELEKTRONİK KELEPÇE HANGİ HALLERDE TAKILIR?
Adli Kontrol Tedbirlerinin Uygulanması
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109.maddesinde adli kontrolün maddede sayılan yükümlülüklerden bir veya birkaçına tabi kılınmasını içeren bir müessese olduğundan söz edilmiştir. Yukarıda da bahsettiğim üzere adli kontrol tedbirleri farklı şekillerde vuku bulabilir. İşte bunlardan
- Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak,
- Konutunu terk etmemek,
- Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek,
- Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek ya da ancak bazı yerlere gidebilmek,
Şeklinde vuku bulan tedbirin elektronik kelepçe takılmak suretiyle uygulanması mümkündür.
Kısa Süreli Hapis Cezasına Seçenek Yaptırım Uygulanması
Hükmedilen hapis cezası bir yıl veya daha az süreli ise kısa süreli hapis cezasıdır. Kısa süreli hapis cezası söz konusu olduğunda birtakım seçenek yaptırımların uygulanması gündeme gelir. İşte bu seçenek yaptırımları Türk Ceza Kanunu’nun 50.maddesinde sayılmıştır. Bunlardan biri de mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaktır. Bu seçenek yaptırıma karar verildiği takdirde bu yaptırımın elektronik kelepçe takılması suretiyle gerçekleşmesi mümkündür.
Hapis Cezasının Konutta İnfazı
Hapis cezasının cezaevinde infazı her zaman için her koşulda tercih edilmeyebilir. Failin toplumdan dışlanması, sahip olduğu hayat ilişkilerinin kaybedilmesi, suçu meslek haline getirmiş kişilerle birlikte cezaevinde kalma sonucunda etkilenme ve yüksek mali külfet, hapis cezalarının olumsuz yönleri olarak sayılabilir ve bu sebepten de her zaman hapis cezasının cezaevinde infazı tercih edilmeyebilir. Bunun yerine hapis cezasını konutta infaz yoluna gidilebilir, bunun da elektronik kelepçe takılması suretiyle yapılması mümkündür.
Bu husus Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinde de ifadesini bulmuştur:
Hapis cezasının konutta infazı
MADDE 74 – (1) Hapis cezasının konutta infazı; 5275 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinde sayılan şartları taşıyan hükümlünün, hapis cezasının konutunda çektirilmesidir. …
…
(9) Cezanın konutta çektirilmesine ilişkin kararların infazı, elektronik cihazların kullanılması suretiyle de yapılabilir.
Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimleri Uygulanması
5275 sayılı Kanunun 107.maddesine göre:
‘’… İnfaz hâkimi ayrıca, iki yılı geçmemek üzere denetim süresi içinde hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verebilir. Bu karar gereğince denetimli serbestlik müdürlüğü, risk ve ihtiyaçlarını dikkate alarak hükümlüyü;
- a) Belirli bir bölgede denetim ve gözetim altında bulundurma,
- b) Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme,
- c) Belirlenen programlara katılma, yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutar. …‘’
Bu hüküm, mükerrirler bakımından da uygulama alanı bulur. Yönetmelik ile belli yerlere gitmekten yasaklanmak veya belli konut, yer veya bölgeden çıkmamak ya da belli kişilerle ilişki kurmamak veya yaklaşmamak şeklinde hükmedilen yükümlülüklerin elektronik cihazların kullanılmasıyla infaz edilebileceği düzenlenmiştir.
ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASINA KARAR VERMEYE YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME
Adli Kontrol Tedbiri Olarak Elektronik Kelepçe Takılması
Adli kontrol tedbirlerinin elektronik kelepçe takılması suretiyle gerçekleşebileceğinden bahsetmiştik. Bu durumda buna hangi merciin karar vereceği soruşturma ve kovuşturma evrelerinde farklılık gösterecektir.
Soruşturma Evresinde Elektronik Kelepçe Takılmasına Karar Vermeye Yetkili ve Görevli Mercii
Ceza Muhakemesi Kanununun 110.maddesinde bu husustan şu şekilde bahsedilmiştir:
Adlî kontrol kararı ve hükmedecek merciler
Madde 110 – (1) Şüpheli, Cumhuriyet savcısının istemi ve sulh ceza hâkiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adlî kontrol altına alınabilir.
(2) Hâkim, Cumhuriyet savcısının istemiyle, adlî kontrol uygulamasında şüpheliyi bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; kontrolün içeriğini oluşturan yükümlülükleri bütünüyle veya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüpheliyi bunlardan bazılarına uymaktan geçici olarak muaf tutabilir.
Soruşturma evresinde şüpheli ile ilgili olarak verilecek adli kontrol tedbirini verme huşunda görevli mercii Sulh Ceza Hakimliğidir. Kaldı ki, 5235 sayılı Kanunun 10.maddesinde ‘’ Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hâkimliği kurulmuştur.’’ İfadesiyle soruşturma evresinde bir hâkim kararı gerektiren durumlarda Sulh Ceza Hakimliklerinin devreye gireceği öngörülmüştür. Tüm bu bilgiler ışığında soruşturma evresinde şüpheli hakkında verilecek adli kontrol kararının Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilir.
Ayrıca Cumhuriyet savcısının da bu konuda bir istem de bulunması mümkündür ancak bu durumda da bu istem üzerine kararı veren mercii Sulh Ceza Hakimliği olacaktır.
Kovuşturma Evresinde Elektronik Kelepçe Takılmasına Karar Vermeye Yetkili ve Görevli Mercii
Bir kamu davası açılıp da kovuşturma evresine geçilen durumlarda ise bu kararı o davayı gören mahkeme verebilecektir.
Cezanın İnfazı Aşamasında Elektronik Kelepçe Takılması
Bu aşamada bu hususta infazın yapıldığı yer İnfaz Hakimliği karar verir.
ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİNİN SÜRESİ EN FAZLA NE KADARDIR?
Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak, konutunu terk etmemek, belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek, belirlenen yer veya bölgelere gitmemek ya da ancak bazı yerlere gidebilmek şeklinde vuku bulan adli kontrol tedbirin elektronik kelepçe takılmak suretiyle uygulanmasının mümkün olabileceğinden yukarıda bahsedilmiştir. Yani, ortada bir adli kontrol tedbiri vardır. Bu durumda süreler meselesi için Ceza Muhakemesi Kanununun ilgili maddelerine bakılmalıdır:
Adli kontrol altında geçecek süre
MADDE 110/A – (Ek:8/7/2021-7331/17 Md.)
(1) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hâllerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir.
(2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hâllerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda dört yılı geçemez.
(3) Bu maddede öngörülen adli kontrol süreleri, çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır.
Kanun maddesinde ifade edildiği üzere:
- Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanında olmayan işler için azami sınır 2 yıldır. Zorunlu hallerde gerekçe gösterilerek 1 yıl daha uzatılması mümkündür.
(2 yıl + [1yıl])
- Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanındaki işler için azami sınır 3 yıldır. Zorunlu hallerde gerekçe gösterilerek uzatma süresi toplam 3 yılı aşmayacak şekilde uzatılabilir, bir kısım suçlar için ise uzatma süresi toplam 4 yılı aşmayacak şekilde uzatılabilir.
(3yıl + [3-4 yıl])
- Bu maddede bahsi geçen süreler çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır. (½)
ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİNİN UYGULANMA PROSEDÜRÜ
Elektronik kelepçe takılması tedbirinin uygulanma prosedüründen Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 100 vd. maddelerinde söz edilmiştir. Bu prosedür şu şekilde toparlayarak aktarabiliriz: Vaka sorumlusunun talebiyle, risk durumu ve toplumun korunma ihtiyacı göz önünde bulundurularak, yükümlünün elektronik cihaz ile takibi Daire Başkanlığına önerilir. Hakkında karar alınan yükümlüye, izleme yöntemleri, kurallar ve bu kurallara uymaması halinde karşılaşacağı sonuçlar görevli personel tarafından yazılı olarak bildirilir ve cihaz yükümlünün evinde veya müdürlükte kurulup devreye sokulur. Yükümlü, cihazların çalışır durumda kalmasını sağlamak ve belirlenen kurallara uymak zorundadır, aksi takdirde yükümlülüğünü ihlal etmiş olur.
İzleme merkezi, kurallara aykırı davranışları tespit ettiğinde müdahale ekibini bilgilendirir ve kurala aykırı davranışın vaka sorumlusu tarafından yükümlülüğün ihlali olarak değerlendirilmesi halinde durum komisyona iletilir. Yükümlülüğün sona ermesi veya ihlal edilmesi, yükümlünün ceza infaz kurumuna alınması ya da yükümlünün elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibinden vazgeçilmesi durumunda, elektronik cihazlar görevli denetimli serbestlik personelince sökülür. İzleme işlemleri sonlandırılır.
Ayrıca elektronik izlemenin rızası alınmak koşuluyla yükümlüye ait elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle de yapılması mümkündür.

ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI NEDİR
ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİNE İTİRAZ USULÜ
Bu durumun bir adli kontrol tedbiri alınması kapsamında söz konusu olacağından yukarıda defaatle bahsettik. Elektronik kelepçe takılmasına itiraz edilirken adli kontrol kararına itiraz edilirkenki usul takip edilecektir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 111. Maddesinin 2.fıkrası ‘’ Adlî kontrole ilişkin kararlara itiraz edilebilir.’’ demektedir. İtiraz, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 267 ve devamındaki maddelerde kendine yer bulmuştur. Bu maddelere göre, ‘’Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir. Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren iki hafta içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. ‘’
Ceza Muhakemesi Kanununun 262.maddesine göre ‘’ Şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi, şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilirler.’’ Bu durumda adli kontrol kararına itirazın şüpheli veya yasal temsilcisi ve eşi tarafından yapılması mümkündür.
Ceza Muhakemesi Kanununun 111.maddesinin 1.fıkrasına göre ‘’ Şüpheli veya sanığın istemi üzerine, Cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra hâkim veya mahkeme 110 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre beş gün içinde karar verebilir.’’ Yani itiraz edildiğinde hâkim veya mahkeme şüpheli veya sanığı bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; kontrolün içeriğini oluşturan yükümlülükleri bütünüyle veya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüpheliyi bunlardan bazılarına uymaktan geçici olarak muaf tutabilir.
Ancak belirtmekte fayda var ki; adli kontrol kararlarına itiraz edilmese dahi adli kontrol tedbirlerinin devamının gerek olup olmadığına dair hâkim veya mahkeme tarafından düzenli aralıklarla değerlendirmeler yapılır. Bu husus, Ceza Muhakemesi Kanununun 110.maddesinin 4.fıkrasında şöyle ifade edilmiştir: ‘’Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından 109 uncu madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir.’’
ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİNİN KALDIRILMASI
Tedbirin kaldırılması, şüpheli/sanık, onun yasal temsilcisi veya eşi tarafından yapılan itirazın bir sonucu olarak meydana gelebilir.
Keza, tedbirlerinin devamının gerek olup olmadığına dair hâkim veya mahkeme tarafından düzenli aralıklarla yapılan değerlendirmelerin sonucunda da tedbirin kalkması mümkündür.
Yukarıda bahsettiğimiz azami süreler dolduğunda tedbir sona erecektir.
Ve yargılama aşaması sona erip de hüküm kesinleştiği aşamada tedbir kendiliğinden kalkacaktır.
ELEKTRONİK KELEPÇENİN KASTEN KIRILMASI HALİNDE UYGULANACAK HÜKÜM NEDİR?
Elektronik kelepçe bir kamu malıdır. Bu durumda elektronik kelepçe kasten kırıldığında, mala zarar verme suçunun nitelikli hallerinden olan kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında işlenen mala zarar verme suçu söz konusu olacaktır. Bu durumda fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Nitekim Yargıtay kararlarında elektronik kelepçeye verilen kasten verilen zararlar kamu malına zarar verme kapsamında değerlendirilmiştir:
‘’ Sanığın olay tarihinde ifadesi alınmak üzere tutuklu/hükümlü odasında beklediği esnada bileğine takılı olan kelepçeyi açmak maksadıyla saatinin kordonundaki toka aparatı ile kelepçenin kilidini zorlayıp kullanılamaz hale getirdiğinin iddia ve kabul edildiği olayda, kamu malına zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2015/2165 E. , 2015/904 K. ‘’
ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILMASI TEDBİRİ VE CEZADAN MAHSUPLUK
Ceza Muhakemesi Kanununa göre:
‘’ Adlî kontrol altında geçen süre, şahsî hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemez. Bu hüküm, maddenin üçüncü fıkrasının (e) ve (j) bentlerinde belirtilen hallerde uygulanmaz. Ancak, (j) bendinde belirtilen konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır.’’
Buna göre, adli kontrol tedbirleri altında geçen süre kural olarak cezadan mahsup edilmez ancak tedbirin muhatabı tedbir kapsamında bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmış ise veya konutunu terk etmemek ile yükümlü kılınmış ise tedbir altında geçen süreler cezadan mahsup edilir. Çünkü bunlar da tutuklamada olduğu gibi kişiyi kişi özgürlüğünden yoksun kılacak nitelikte tedbirlerdir. Ancak konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır.
HARBİYE HUKUK BÜROSU OLARAK CEZA HUKUKUNA YÖNELİK HİZMETLERİMİZ
Ceza hukuku hakkındaki tüm sorularınız ve sorunlarınız için bize ulaşın!
Harbiye Hukuk Bürosu avukatları müvekkillerinin haklarını tam anlamıyla koruyan onlara her konuda destek veren bir hukuk bürosudur. Harbiye hukuk bürosuna güvenerek haklarınızın güvenle korunduğundan emin olabilirsiniz. Zira Harbiye Hukuk Bürosu her alanda olduğu gibi bu alanda da uzman avukatlarla beraber müvekkillerine en iyi ve kaliteli hizmeti sunmaktadır. Siz de Harbiye hukuk sayfasında bulunan iletişim sütununa tıklayarak bu hizmetlerden faydalanabilir, avukata sor hizmeti ile avukatlarımıza sorularınızı iletebilirsiniz. Harbiye hukuk bürosu alanında uzman kadrosuyla, çözüm odaklı, hızlı ve etkili çözümleriyle sizlere hizmet vermeye her zaman hazırdır.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Elektronik kelepçe neden takılır?
Elektronik kelepçe şüpheli/sanığın hakkında alınan tedbir kararı kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin denetlenmesi için, hükümlünün ise hapis cezasının konutta çektirilmesi halinde konutunun dışına çıkmadığının denetlenmesi için takılır.
Kimlere elektronik kelepçe takılır?
Elektronik kelepçe bir soruşturma kapsamında şüpheliye, bir kovuşturma kapsamında sanığa, kesinleşen bir hükümle cezası infaz edilen hükümlülere takılabilir. Bir soruşturma veya kovuşturma söz konusu değilken, kişi hakkında kesinleşmiş ceza hükmü yokken elektronik kelepçe takılması mümkün değildir.
Elektronik kelepçe ne zaman çıkarılır?
Uygulanan tedbir sona erdiğinde elektronik kelepçe görevlilerce çıkarılacaktır.
Ancak dikkat edilmelidir ki, yükümlünün kendisinin elektronik kelepçeyi çıkarması yükümlülüğünü ihlal ettiği anlamına gelebilir.
Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m. 101/3
Elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle takibine karar verilen yükümlü, elektronik cihaz takılmasına ve ilgili ünitenin kurulmasına rıza göstermek, elektronik cihazları kullanılır durumda bulundurmak, kararın infazı için gerekli olan kısıtlamalara ve elektronik cihazların kullanımına ilişkin belirlenen kurallara uygun hareket etmek zorundadır. Bu kurallara aykırı davranış yükümlülüğünün ihlali sayılır.
Elektronik kelepçenin ihlali ve cezası nedir?
Elektronik izlemeye alınan yükümlünün kurallara uymadığı cihazlardan gönderilen sinyallerle anlaşılır. İşte ihlal de elektronik kelepçenin çıkarılması, elektronik kelepçenin sinyal vermesinin engellenmesi veya içinde bulunulması gereken alanın dışına çıkılması suretiyle gerçekleşir. İhlal halinde bu durum gerekçe gösterilerek tutuklama kararı alınması gündeme gelebilir.
Elektronik kelepçe izleniyor mu?
Elektronik kelepçe, yükümlü müdürlüğe davet edilerek veya yükümlünün evine gidilerek elektronik izleme ünitesi kurulur ve devreye sokulur. Ve Yönetmelikte bahsi geçen izleme merkezleri vardır. İzleme merkezi tarafından yükümlünün kurallara aykırı davrandığının belirlenmesi halinde, müdahale ekibi durumdan derhal haberdar edilmesi öngörülmüştür.
Elektronik kelepçe cezadan düşer mi?
Adli kontrol tedbirleri altında geçen süre kural olarak cezadan mahsup edilmez ancak tedbirin muhatabı tedbir kapsamında bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmış ise veya konutunu terk etmemek ile yükümlü kılınmış ise tedbir altında geçen süreler cezadan mahsup edilir. Çünkü bunlar da tutuklamada olduğu gibi kişiyi kişi özgürlüğünden yoksun kılacak nitelikte tedbirlerdir. Ancak konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır.
Ev hapsi elektronik kelepçe nedir?
Adli kontrol kapsamında şüpheli/sanık konutunu terk etmemek yükümlülüğüne tabi kılınabilir. Bu durumda yükümlünün konutunu mazereti olmadan veya izin almadan terk etmemesi gerekir. Aksi takdirde yükümlülüğünü ihlal etmiş olur.