Deport kararına itiraz, yabancı kişi hakkında kurulan sınır dışı edilme kararına istinaden yapılan itirazdır. Kişiler, idare tarafından yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğunu düşündüğünde mevzuatımız tarafından verilen hakları kullanabilmektedir. Bunlar itiraz ve iptal davası olarak örneklendirilebilir. Deport kararı da bir idari işlem olduğu için hakkında bu yönde karar kurulan yabancılar, kendileri yahut avukatları aracılığı ile karara itiraz edebilir, kararın iptali için idare mahkemeleri nezdinde süresi içinde dava açabilir.
Sınır dışı edilme kararı genellikle bir ülkenin göçmenlik, vize, oturma izni veya diğer yasal düzenlemelerine aykırı hareket eden yabancı uyruklu kişiler için alınır.
Deport kararına itiraz, söz konusu karara karşı yasal bir hak olarak tanınmaktadır. Hakkında sınır dışı (deport) kararı verilen kişi, kararın kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde deport kararına itiraz edebilir. Deport kararına itiraz sürecinde başvurulan kişi; ülke güvenliğine, kamu düzenine veya kamu sağlığına yönelik herhangi bir tehdit oluşturmadığını belge ve kanıtlarla ispatlamak zorundadır. Bu itiraz, ilgili makamlar nezdinde yapılabileceği gibi idari yargı yoluyla da değerlendirilebilir.
Deport kararı yani sınırdışı edilme kararı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda düzenlenmiş olup itiraz süreleri de özel olarak belirlenmiştir. İlgili kişinin itiraz sürelerini kaçıramaması önemlidir zira geri dönülemeyecek hak kayıplarına sebebiyet vermektedir. Bu noktada alanında uzman bir yabancılar hukuku avukatı ile idare hukuku avukatından destek almak elzemdir.
İÇİNDEKİLER
- DEPORT KARARI NEDİR? YASAL TANIMI VE KAPSAMI
- DEPORT KARARI HANGİ DURUMLARDA VERİLİR?
- SINIR DIŞI-DEPORT EDİLEMEYECEK KİŞİLER
- DEPORT KARARINA İTİRAZ HAKKI NEDİR?
- DEPORT KARARINA NASIL İTİRAZ EDİLİR?
- DEPORT – SINIR DIŞI KARARINA İTİRAZ VE İPTAL DAVASI
- DEPORT KARARINA İTİRAZ SÜRESİ NE KADARDIR?
- DEPORT KARARINA İTİRAZDA HANGİ BELGELER GEREKLİDİR?
- DEPORT KARARINA İTİRAZ SÜRECİNDE HUKUKİ DESTEK
- DEPORT KARARINA İTİRAZIN SONUÇLARI
- SINIR DIŞI EDİLMENİN SONUÇLARI
- SIKÇA SORULAN SORULAR
- Deport Kararı Ne Demek?
- Deport Kararına Karşı Ne Yapılabilir?
- Deport Kararını Kaldırma Yolları Nelerdir?
- Sınır Dışı Etme Kararını Kim Verir?
- Deportu Kim Kaldırır?
- Sınır Dışı Etme Kararına İtiraz Nereye Yapılır?
- Sınır Dışı Kararının İptali Dava Süresi Nedir?
- Deport Yiyen Biri Geri Dönebilir Mi?
- Deport Kararı Hangi Hallerde Verilir?
- Deport Kararı Verilen Kişi Hangi Şartlarda Türkiye’ye Geri Dönebilir?
- DEPORT KARARI İDARİ İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
- DEPORT KARARININ İPTALİ DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
DEPORT KARARI NEDİR? YASAL TANIMI VE KAPSAMI
Sınır dışı etme süreci yani deport kararı, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu‘nda ayrıntılı bir şekilde düzenlenmekle birlikte bu kanunun 52 ile 60. Maddeleri deportu açıklamaktadır. Deport kararı, bir yabancının yasal statüsünün sona ermesi veya Türkiye’deki göçmenlik düzenlemelerini ihlal etmesi durumunda, yasal olarak ülke sınırları dışına çıkarılması için verilen bir idari karardır. Bu karar genellikle yasal oturum izni, vize ihlali, kamu güvenliğini tehdit etme veya diğer yasal ihlaller sonucunda alınır.
Yani kısaca deport kararı, bir devletin ülke güvenliği ve kamu düzenini koruma amacıyla belirli nedenlerle tehlikeli gördüğü yabancıları ülkeden çıkarma faaliyetidir. Ayrıca deport kararı Türk hukukunda, sınır dışı etme kararı olarak ifade edilmektedir.
Deport kararı, ilgili idare tarafından gerekçeleri ile açıklanmak suretiyle verilir ve yabancı kişiye kendi dilinde de tebliğ edilmek mecburiyetindedir. Aksi halde usul hataları ortaya çıkmakta ve idare tarafından yapılan işlemler, mahkeme kararı ile iptal edilebilmektedir. Hakkında deport kararı verilen kişilerin, kararın kendilerine tebliğ edildiği andan itibaren hukuki süreçleri başlatmaları gerekmektedir. Aksi halde, deport kararına itiraz edemeyeceği gibi kesinleşen karar da icra edilecektir. Kişi, sınır dışı edileceği gibi hakkında da giriş yasağı uygulanacaktır.
Deport kararı, ülkemizde genel olarak yasal oturum izni olmaksızın oturan yabancılar için uygulanmaktadır. Bu kişiler, kolluk marifeti ile de tespit edilebilmektedir. Kolluk, yasal olarak Türkiye’de bulunma hakkı olmayan kişileri tespit ettikten sonra işlemlerinin tamamlanması adına Göç idaresine yönlendirmektedir. Akabinde Göç idaresi tarafından kişi hakkında idari gözetim ve sınır dışı edilme işlemleri yapılmaktadır.
DEPORT KARARI HANGİ DURUMLARDA VERİLİR?
Türk hukukunda sınır dışı etme kararı ile ilgili olarak Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu madde 54’te belirtilen durumlardan biri ya da birkaçının gerçekleşmesi halinde alınır. Bu maddeye göre sınır dışı etme kararı alınacak durumlar şunlardır:
Türk Ceza Kanunu’na Göre Sınır Dışı Edilmesi Gerekenler:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 59. maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gereken yabancılar. Bu durum, ceza kanununa göre suç işlemiş olan kişileri kapsar.
Terör Örgütü ile Bağlantılı Kişiler:
- Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olan kişiler hakkında sınır dışı etme kararı alınır.
Sahte Belge veya Gerçek Dışı Bilgi Kullanımı:
- Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için gerçek dışı bilgi veya sahte belge kullanan yabancılara deport kararı verilir.
Geçimini Meşru Olmayan Yollarla Sağlayanlar:
- Türkiye’de meşru olmayan yollarla geçimini sağlayan yabancılar (örneğin, suç işleyerek veya hileli yollardan gelir elde edenler) sınır dışı edilir.
Kamu Düzeni, Güvenliği veya Sağlığına Tehdit Oluşturanlar:
- Kamu düzeni, kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturan yabancılar hakkında deport kararı alınır.
Vize İhlali ve Vize Süresi Aşımı:
- Vize süresini 10 günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler sınır dışı edilir.
İkamet İzni İhlalleri:
- İkamet izni iptal edilenler, ya da ikamet izni süresi sona ermiş olup, kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın 10 günden fazla ikamet izni süresini ihlal edenler deport edilir.
Çalışma İzni Olmadan Çalışanlar:
- Türkiye’de çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler sınır dışı edilir.
Yasal Giriş ve Çıkış İhlalleri:
- Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal eden ya da bu hükümleri ihlale teşebbüs edenler deport edilir.
Giriş Yasağı Olan Kişiler:
- Türkiye’ye giriş yasağı bulunan ve Türkiye’ye giren yabancılar hakkında sınır dışı kararı alınır.
Uluslararası Koruma Durumları:
- Uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken ya da başvurusu geri çekilmiş kişiler hakkında sınır dışı etme kararı alınır.
İkamet İzni Uzatma Başvurusu Reddedilenler:
- İkamet izni uzatma başvurusu reddedilen ve 10 gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar sınır dışı edilir.
Uluslararası Kurumlar Tarafından Terörle Bağlantılı Kişiler:
- Uluslararası kurumlar tarafından terör örgütleriyle ilişkili olduğu değerlendirilen yabancılara deport kararı verilir.
Sınır dışı etme kararı, yasal olmayan yollardan ülkeye giriş yapan, vize veya ikamet izni ihlali yapan, kamu güvenliği ve düzenini tehdit eden, terörle bağlantılı ya da suç işleyen yabancılar için alınır. Ayrıca, uluslararası koruma başvurusu reddedilen, statüsü sona eren veya iptal edilen kişiler de deport edilebilir. Yabancılar ve Uluslararası Kanunu ve Uluslararası İş Gücü Kanunu gibi mevzuatlar, sınırdışı edilmenin yasal dayanaklarını oluşturur ve yabancıların Türkiye’den çıkarılması için yetkili mercilere bu kararları alma yetkisi tanır.
SINIR DIŞI-DEPORT EDİLEMEYECEK KİŞİLER
Türk hukukunda deport kararı alınması gereken yabancılar için bazı istisnai durumlar öngörülmüştür. Bu istisnalar, bazı yabancıların her ne kadar yasal olarak sınır dışı edilmesi gerekse de belirli şartlar altında bu kararın verilemeyeceği durumları kapsar. 6458 sayılı Kanun’un 55. maddesi uyarınca, belirli hallerde sınır dışı kararı alınamayacak yabancılar vardır. Hakkında deport kararı uygulanamayacak kişiler şunlardır:
- Ölüm Cezası, İşkence veya Onur Kırıcı Muamele Riski Taşıyanlar
- Eğer bir kişi, sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezası, işkence veya insanlık dışı ya da onur kırıcı cezalara veya muameleye tabi tutulma riskiyle karşı karşıyaysa, bu kişi geri gönderilemez. Bu durum, ciddi bir tehlike arz ettiği için uluslararası koruma sağlanır.
- Sağlık Durumu Nedeniyle Seyahat Etmesi Mümkün Olmayanlar
- Ağır sağlık sorunları, ileri yaş veya hamilelik gibi durumlar nedeniyle seyahat etmek zor ve riskli görülen kişiler, sağlıkları tehlikeye girebileceği için sınır dışı edilmezler. Bu kişilerin seyahat etmesi, ciddi sağlık risklerine yol açabilir.
- Tedavi Edilmeye Devam Edilen Hastalar
- Hayati tehlike arz eden hastalıkları bulunan ve tedavi süreci devam eden kişilerin, tedavi süreçleri tamamlanmadan, tedavi imkânlarının bulunmadığı bir ülkeye geri gönderilmesi yasaktır. Eğer geri gönderilecekleri ülkede tedavi olma imkânı yoksa, bu kişilerin ülke dışında kalmasına izin verilir.
- İnsan Ticareti Mağdurları
- İnsan ticareti mağdurları, mağduriyet sürecini aşmadıkları ve destek süreçlerinden yararlandıkları sürece, geri gönderilmemelidir. İnsan ticaretinin kurbanı olan kişiler, kendi ülkelerine gönderilerek daha fazla zarar görmemeleri için korunmalıdır.
- Psikolojik, Fiziksel veya Cinsel Şiddet Mağdurları
- Psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları, tedavileri tamamlanana kadar sınır dışı edilmemelidir. Bu kişilerin iyileşme süreçlerinin tamamlanması, onları güvenli bir şekilde tedavi edilme süreçlerinden geçirmek için gereklidir.
DEPORT KARARINA İTİRAZ HAKKI NEDİR?
Deport kararına itiraz hakkı, bir yabancının veya Türkiye’deki yasal olmayan durumdaki kişinin, kendisine uygulanan sınır dışı edilme kararına karşı hukuki yoldan itiraz etme hakkıdır. Türkiye’deki düzenlemelere göre, sınır dışı etme kararı alındığında, kişi veya yasal temsilcisi bu kararı gerekçeleriyle birlikte öğrenir ve bu karara karşı itiraz hakkı doğar. Deport kararına itiraz hakkı, bir kişinin alınan sınır dışı etme kararına karşı idare mahkemesine başvurabilmesini sağlar. Bu başvuru, kararın tebliğinden sonra yedi gün içinde yapılmalıdır.
Özellikle belirtmek gerekir ki hakkında sınır dışı edilme kararı verilen kişiler, süresi içerisinde idare mahkemesi nezdinde davalarını açtıktan sonra YUKK 46. Maddesi uyarınca İnsani İkamet için başvuru yapabilmektedirler. Bu hususta avukatlarımıza danışabilirsiniz.

İDARİ GÖZETİM KARARINA İTİRAZ
DEPORT KARARINA NASIL İTİRAZ EDİLİR?
Deport kararına itiraz, yabancıya uygulanan sınır dışı etme kararına karşı yasal bir başvurudur. Türkiye’deki mevzuata göre deport kararına karşı itiraz süreci belirli adımlarla işler.
- Sınır Dışı Etme Kararının Alınması
Sınır dışı etme kararı, ilgili valilik veya Göç İdaresi Başkanlığı tarafından alınarak, gerekçeleriyle birlikte yabancıya veya onun yasal temsilcisine tebliğ edilir. Tebliğin ardından, yabancıya itiraz süresi ve itiraz usulleri hakkında bilgilendirme yapılır. Yabancı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesine başvurarak itiraz hakkını kullanabilir. Burada yabancıya yapılan tebliğin yabancının kendi dilinde yapılıp yapılmadığı önemlidir. Aksi halde tebliğin yapılmadığı kabulü ile davanın açılabileceği hükmü çıkmaktadır.
- Karar Tebliği ve İtiraz Hakkı
Yabancı, bu karara karşı idare mahkemesine başvurma hakkına sahiptir. İtiraz süresi olarak, deport kararına karşı yedi gün içinde başvuru yapılması gerekmektedir. Başvuruyu yapan kişi, aynı zamanda başvuruyu veren makama da bildirimde bulunur. Mahkemeye başvurulduğunda, savunma verme süresi de göz önünde bulundurularak başvuru dosyasının tamamlanması sağlanır. Eğer davalı kişinin adresine tebligat yapılamazsa, tebligat süresi iki ay olarak uygulanır, bu süre 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre belirlenmiştir.
- İtiraz Dilekçesi Hazırlama
Deport kararına itiraz başvurusu, idare mahkemesine yapılır. Deport kararına itiraz dilekçesi, deport kararının detaylarını içermelidir; bu detaylar arasında kararın tarihi, numarası ve gerekçesi bulunur. Ayrıca, deport kararına itiraz edilen sebepler de belirtilmelidir; bu sebepler, hukuki dayanaklar, kişinin özel durumu, sağlık sorunları, güvenlik endişeleri gibi çeşitli gerekçeler olabilir. Son olarak, dilekçede talep edilen sonuç açıkça belirtilmelidir; yabancı, deport kararının iptali veya ertelemeyi talep edebilir.
- Mahkeme Süreci ve Kararın Kesinliği
Mahkeme başvurusu yapıldıktan sonra, başvuru dosyasının tamamlanmasından veya duruşma yapılması gereken durumlarda, bu süreçlerin tamamlanmasının ardından on beş gün içinde karar verilmelidir. Mahkemenin verdiği karar, kesindir ve deport kararı hakkında nihai hüküm oluşturur. Yabancı, dava süreci devam ederken rızası olmadan sınır dışı edilemez. Bu durumda, yargılama sonuçlanana kadar deport kararı uygulanmaz ve kişi sınır dışı edilmez.
DEPORT – SINIR DIŞI KARARINA İTİRAZ VE İPTAL DAVASI
Deport kararına itiraz ve iptal davası, yabancıların Türkiye’den sınır dışı edilme kararına karşı başvurabileceği yasal bir süreçtir. Deport kararı tebliğ edilen yabancı, bu karara karşı idare mahkemesine deport kararına itiraz edebilir. Deport kararına itiraz başvurusu, yedi gün içinde yapılmalı ve dilekçede kararın gerekçesi, deport kararına itiraz sebepleri ve talep edilen sonuç belirtilmelidir.
Mahkeme, başvuru dosyasını inceledikten sonra on beş gün içinde karar verir. Mahkemenin verdiği karar kesindir. Ayrıca, deport kararının hukuka aykırı olduğuna inanan yabancı, iptal davası açabilir. İptal davası da idare mahkemesi nezdinde görülür ve mahkeme, kararın iptaline veya onaylanmasına karar verir. Yargılama süreci devam ederken, yabancı sınır dışı edilemez; yani dava sonuçlanana kadar deport kararı uygulanmaz.
DEPORT KARARINA İTİRAZ SÜRESİ NE KADARDIR?
Deport kararına itiraz süresi, kararın tebliğinden itibaren yedi gündür. Yabancı, bu süre içinde idare mahkemesine başvurarak deport kararına itiraz hakkını kullanabilir. Kararın tebliği yabancı kişinin kendi dilinde de yapılmalıdır. Aksi halde yapılan tebliğin hukuken bir geçerliliği olmayacaktır.
DEPORT KARARINA İTİRAZDA HANGİ BELGELER GEREKLİDİR?
Deport kararına itiraz başvurusu yapılırken, idare mahkemesine belirli belgeler sunulmalıdır. İlk olarak, deport kararının aslı veya fotokopisi gereklidir; bu belge kararın tarihini, numarasını ve gerekçesini içermelidir. Ayrıca, başvuru sahibinin kimliğini doğrulamak için geçerli bir kimlik belgesi (pasaport, kimlik kartı vb.) de eklenmelidir. Deport kararına itiraz dilekçesinde, deport kararına karşı ileri sürülen itiraz sebepleri ve talep edilen sonuç açıkça belirtilmelidir. Eğer sağlık durumu gibi özel sebeplerle itiraz yapılıyorsa, sağlık raporu veya tıbbi belgeler de başvuruya eklenmelidir. Başvurunun bir avukat aracılığıyla yapılıyorsa, avukata verilen vekâletname de sunulmalıdır. Son olarak, mahkemeye yapılacak tebligatlar için adres ve iletişim bilgileri de dilekçeye dahil edilmelidir. Bu belgeler, itiraz sürecinin başlatılabilmesi için gereklidir.
DEPORT KARARINA İTİRAZ SÜRECİNDE HUKUKİ DESTEK
Deport kararına itiraz sürecinde hukuki destek, sürecin doğru yönetilmesini sağlar. Bir avukat, itiraz dilekçesi hazırlanmasına yardımcı olur, gerekli belgeleri toplar ve idare mahkemesine başvuru yaparak süreci başlatır. Avukat, müvekkilinin savunmasını yapar ve deport kararının uygulanmasını engeller. Yargılama sürecinde hukuki destek almak, yabancının yasal haklarının korunmasına ve sürecin düzgün ilerlemesine katkı sağlar. Deport kararına itiraz sürecinde hukuki destek, sürecin doğru şekilde yönetilmesi için oldukça önemlidir. Harbiye Hukuk Bürosu olarak, itiraz dilekçenizin hazırlanmasından, gerekli belgelerin toplanmasına kadar tüm aşamalarda yanınızdayız. Sizin için en iyi sonucu elde etmek adına, her adımda profesyonel ve güvenilir destek sunuyoruz.
DEPORT KARARINA İTİRAZIN SONUÇLARI
İdare mahkemesi, sınır dışı etme kararına yapılan başvuruyu en geç 15 gün içerisinde sonuçlandırmak zorundadır. Mahkemenin verdiği karar kesindir. Dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulduğu takdirde, yargılama tamamlanana kadar yabancı kişiye yönelik sınır dışı işlemi uygulanmaz. Deport kararına itiraz süresi içerisinde yargı yoluna başvurulması halinde, yargılama sonuçlanıncaya kadar deport kararı uygulanmaz ve yabancı sınır dışı edilemez. Bu, yargılama sürecinin, kararın kesinleşmesine kadar bir durdurma etkisi doğurduğu anlamına gelir. Dolayısıyla, mahkemenin kararına kadar deport işlemi ertelenmiş olur. Ayrıca depot kararına itiraz ile birlikte insani ikamet için de başvuru yapılabilmektedir. Kıdemli yabancılar hukuku avukatlarımızla iletişime geçip bu hususta bilgi alabilirsiniz.

SINIR DIŞI KARARINA İTİRAZ KARAR ÖRNEĞİ
SINIR DIŞI EDİLMENİN SONUÇLARI
Deport (sınır dışı) kararının sonuçları, yabancının Türkiye’den çıkarılmasını ve belirli kısıtlamalar getirilmesini içerir. Bu kararın temel sonuçları şunlardır:
- Türkiye’yi Terk Etme Zorunluluğu: Hakkında deport kararı verilen kişi, Türkiye’den çıkmak zorundadır. Bu, kişinin Türkiye’deki yasal durumunun sona erdiği ve ülkeyi terk etmesi gerektiği anlamına gelir. Yabancı, sınır dışı edilme kararına uygun şekilde belirli bir ülkeye ya da transit geçiş yaptığı üçüncü bir ülkeye gönderilebilir.
- Türkiye’ye Giriş Yasağı: Sınır dışı edilen kişiye genellikle Türkiye’ye giriş yasağı uygulanır. Bu yasağın süresi, 5 yıl ile sınırlıdır, ancak ciddi güvenlik tehditleri ya da kamu düzenine karşı riskler söz konusuysa, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GiGM) tarafından bu süre 10 yıl daha uzatılabilir. Aynı gerekçeyle uygulanan giriş yasağı 15 yılı aşamaz. Türkiye’ye giriş yasağı uygulanmışsa, kişi bu süre boyunca Türkiye’ye tekrar giremez. Ancak giriş yasağının süresi bitiminde, kişi belirli şartlarla Türkiye’ye yeniden giriş yapabilir. Yine de, ülkeye yeniden giriş yapmadan önce kişinin bu yasağın kaldırılması için başvurması gerekebilir.
- Yurt Dışındaki Seyahat Kısıtlamaları: Deport kararının ardından, kişinin uluslararası seyahati de kısıtlanabilir. Bazı ülkeler, Türkiye tarafından deport edilen kişilere giriş yasağı koyabilir veya seyahat etmelerini engelleyebilir. Özellikle Schengen bölgesi gibi güvenlik açısından daha katı denetimlere sahip ülkeler, bu kişilerin girişini reddedebilir.
- Uluslararası Hukuki Sonuçlar: Eğer deport edilen kişi bir mülteci ya da sığınmacı statüsündeyse, deportasyon kararı, uluslararası hukuk açısından da sorunlar doğurabilir. Özellikle mültecinin geri gönderilmesi, insan hakları ihlalleriyle ilgili şüpheler doğurabilir ve bazı durumlarda geri gönderilen kişi, işkence ya da kötü muameleye maruz kalabileceği bir ülkeye gönderilemez. Aynı zamanda deport kararı, kişinin gelecekteki göçmenlik başvurularını etkileyebilir. Örneğin, deport edilen kişinin başka bir ülkeye başvuruda bulunması durumunda, bu ülke geçmişteki deportasyon kararını göz önünde bulundurabilir ve başvuruyu reddedebilir.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Deport Kararı Ne Demek?
Deport kararı, bir yabancının, bulunduğu ülkeden zorla çıkarılmasıdır. Bu karar, kişinin yasal statüsünü ihlal etmesi veya kamu düzeni, güvenlik ya da sağlık açısından tehdit oluşturması nedeniyle alınır. Deport edilen kişiye, genellikle belirli bir süreyle o ülkeye giriş yasağı da getirilir.
Deport Kararına Karşı Ne Yapılabilir?
Deport kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Bu dava, deport kararını veren valiliğe karşı açılır ve davanın görüleceği mahkeme, valiliğin bulunduğu yerin idare mahkemesidir. Mahkeme, başvurudan sonra 15 gün içinde karar vermelidir. Mahkemenin verdiği karar kesindir ve temyiz edilemez, ancak karar reddedilirse, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir. Dava sürecinde, yabancı sınır dışı edilmez.
Deport Kararını Kaldırma Yolları Nelerdir?
Deport (sınır dışı edilme) kararı, meşruhatlı vize almak veya 7 gün içinde iptal davası açmak suretiyle kaldırılabilir. İptal davası açıldığında, sınır dışı işlemi durdurulur. Ayrıca, sınır dışı edilme sürecinde kişiler idari gözetim altına alınabilir. Bu durumda, özgürlüğü kısıtlanan kişiler, idari gözetim kararına karşı sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir.
Sınır Dışı Etme Kararını Kim Verir?
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinde yer alan kişiler, sınır dışı edilerek menşe ülkelerine, transit geçiş yapacakları ülkelere veya üçüncü bir ülkeye gönderilebilir. Sınır dışı etme kararı verme yetkisi ise valiliğe aittir.
Deportu Kim Kaldırır?
Deport kararının kaldırılması için, idare mahkemesinde sınır dışı kararına karşı iptal davası açılmalıdır. Çünkü sınır dışı kararı, bir idari işlem olarak kabul edilir ve bu tür idari işlemler, yargı denetimine tabidir. Bu durumda, deport kararını kaldırmaya yetkili olan idare mahkemesidir.
Sınır Dışı Etme Kararına İtiraz Nereye Yapılır?
Sınır dışı edilme kararına itiraz, Türkiye’de genellikle İdare Mahkemesi‘ne yapılır.
Sınır Dışı Kararının İptali Dava Süresi Nedir?
Sınır dışı etme kararının iptali için dava açma süresi, kararın tebliğinden itibaren 7 gündür. Bu süre içinde İdare Mahkemesi‘ne başvurulabilir. Başvuru, mahkemeye yapıldıktan sonra karar veren makama da bildirilir. Mahkeme, başvuruyu 15 gün içinde sonuçlandırmak zorundadır. Süre içinde başvurulmazsa, karar kesinleşir ve uygulanır.
Deport Yiyen Biri Geri Dönebilir Mi?
Deport edilen bir kişi, belirli şartlar altında geri dönebilir, ancak bu durum deport kararının sebebine ve süresine bağlıdır. Genel olarak, deport edilen kişilere belirli bir süre giriş yasağı uygulanır. Bu süre boyunca, kişi o ülkeye giremez. Ancak, yasağın süresi sona erdikten sonra, kişi vize başvurusu yaparak geri dönebilir. Meşruhatlı vize, aile birleşimi, eğitim veya sağlık gibi özel sebeplerle yabancılara verilen bir vize türüdür. Bu vizeyle, hakkında sınır dışı kararı olsa da, kişi Türkiye’ye giriş yapabilir.
Deport Kararı Hangi Hallerde Verilir?
Deport kararı, yabancının ahlaka ve hukuka aykırı davranışlar sergilemesi, ulusal sağlık ve güvenlik tehdidi oluşturması, çalışma izni olmadan çalışması veya oturma izni ya da öğrenci izni olmaksızın ülkede bulunması gibi durumlarda verilir.
Deport Kararı Verilen Kişi Hangi Şartlarda Türkiye’ye Geri Dönebilir?
Hakkında deport kararı verilen yabancı, evlilik, çalışma izni, eğitim veya tedavi gibi sebeplerle meşruhatlı vize alarak Türkiye’ye dönebilir. Ancak, kişiye uygulanan giriş yasağının kaldırılması gerektiği durumlar da vardır. Yani, giriş yasağı devam ediyorsa, önce bu yasağın kaldırılması gerekir.

DEPORT KARARINA İTİRAZ (SINIR DIŞI)
DEPORT KARARI İDARİ İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
İSTANBUL NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Haşim Elmas
Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad. No:39/1 Kağıthane/İstanbul
DAVALI : İstanbul Valiliği
Ankara Caddesi 34110 Cağaloğlu-Fatih/İstanbul
İTİRAZ KONUSU : İdari gözetim altında tutulan müvekkilimizin 6458 sayılı Kanunun 57/6. ve 68. maddelerine göre idari gözetim kararının kaldırılması talebinden ibarettir.
İŞLEMİN TARİHİ : İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün 02.09.2024 tarih, ………………….. sayılı İdari Gözetim Kararı ve devamında İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün idari gözetim devam kararı tarihi
- Müvekkilim ……………. hakkında sınır dışı kararı verilmiş ve kendisi idari gözetim altına alınmıştır. Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı olan Uygur Türkü, ……………. doğumlu müvekkil……………., ülkemize yasal giriş yapmış, Çin Halk Cumhuriyeti’nin siyasi ve ekonomik düzensizliğinden ve Uygur Türklerine karşı uyguladığı işkence politikasından uzaklaşmak istemiştir. Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşıdır.
- Müvekkilimizin “kaçma ve kaybolma riski” kesinlikle bulunmamaktadır. Müvekkil Türkiye’de ………………………../ İstanbul adresinde ikamet etmektedir
- Müvekkil, ülkeye yasal yollar ile ülkeye girmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Kapsamında Türkiye de turizm amaçlı kalacaklar kapsamında ikamet izni talebi başvurusunda bulunmuş fakat hiç bir neden gösterilmeden ikamet izni talebi başvurusu reddedilmiştir.
- Müvekkil hakkında herhangi bir somut delil olmaksızın Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan dolayı yakalanmış ve bu sebeple …………….. tarihinde Çatalca Binkılıç Yabancılar Geri Gönderme Merkezinde alıkonulmuştur. Fakat müvekkil hakkında iddia olunan Terör Örgütüne Üye Olma Suçlaması da müvekkilin canını kurtarmak için kaçtığı Çin Halk Cumhuriyeti tarafından ortaya atılan bir iddia olup Çin Halk Cumhuriyeti’nin soykırımdan kaçmayı başaran Uygurların ülkeye geri iade edilmesi ve soykırıma dahil edilebilmeleri için yapılan rutin bir uygulamadır. Müvekkilin hakkında herhangi bir delil olmaksızın tamamen farazi iddialar ile sınır dışı edilerek canının, malının ve onurunun tehlike altında olduğu Çin Hükümetine teslim edilmesi öncelikle vicdana sonrasında ise hukuka ve yasaya aykırı olacaktır.
- Müvekkil ülkemizde yaşadığı süre boyunca geçimini meşru yollardan sağlamış ve bugüne kadar en ufak bir suçun ya da usulsüz işlemin içerisinde yer almamıştır. T.C. Devleti’nin tüm kanun ve kurallarına uymuş ve toplumsal hayatın gereklerine ayak uydurmayı başarmıştır. Müvekkil hakkında halihazırda da her hangi bir adli işlem ya da soruşturma bulunmamaktadır.
- MÜVEKKİLİM HAKKINDA AÇILMIŞ HERHANGİ BİR KAMU DAVASI VE KESİNLEŞMİŞ BİR CEZA HÜKMÜ BULUNMAMAKTADIR. İDARE TARAFINDAN, KAMU DÜZENİ AÇISINDAN TEHDİT OLUŞTURDUĞU GEREKÇESİYLE VERİLEN 02/09/2024 TARİH, …………………………. SAYILI İDARİ GÖZETİM KARARI GERÇEĞE VE HUKUKA AYKIRIDIR. Müvekkil hakkındaki sınır dışı kararının iptal edilmesi için de İSTANBUL 18. İDARE MAHKEMESİ’NİN ………….. E. SAYILI DOSYASI’NDA SINIR DIŞI KARARININ İPTALİ İSTEMLİ DAVA AÇILMIŞTIR. Sunduğumuz dava dosya bilgilerinden anlaşılacağı üzere müvekkilin sınır dışı kararı kesinleşmemiştir. (Ek-1 Sınır dışı kararına karşı açılan dava bilgileri)
- Müvekkilimiz düzgün bir iş, sabit maaş ve ikamet sahibidir. Kesinlikle kaçma kaybolma riski bulunmamaktadır. Müvekkil Çin Halk Cumhuriyet vatandaşı olan bir Uygur Türk’üdür. Uygur Soykırımı, Çin Hükûmeti tarafından Uygurlar’a karşı uygulanan şiddet ve İnsan hakları ihlallerine verilen genel isimdir.Bu politika çoğunluğu Uygur olan bir milyondan fazla Türk Müslümanın herhangi bir yasal işlem olmaksızın, gizli gözaltı kamplarında tutulmasına yol açmıştır. Uygurlulara karşı uygulanan şiddet, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana etnik ve dini kimlikleri nedeniyle en fazla kişinin tutuklandığı, şiddet gördüğü ve öldürüldüğü olay olmuştur. Çin Halk Cumhuriyet’inin kadın, erkek, çocuk ayırt etmeksizin insanlara şiddet uyguladığı ve öldürdüğü göz önüne alındığında müvekkilin hakkındaki Sınır dışı kararı müvekkilin ölüm fermanını imzalamak anlamına geldiği açıktır. Kaldı ki 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun(YUKK) Madde 55 hakkından sınır dışı etme kararı alınamayacaklar arasında Madde 55/1-a’da “Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar” sayılmıştır. Çin Halk Cumhuriyet’inin Uygurlara karşı uyguladığı soykırım, işkence ve onur kırıcı cezalar sebebi ile müvekkilin Madde 55/1-a uyarınca sınır dışı edilmesi mümkün değildir.
- Sınır dışı etme kararı alınmayacaklar
- MADDE 55 – (1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz: a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar
- 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Madde 57 kapsamında belli bir adreste ikamet etme, belirlenecek şekil ve sürelerde bildirimde bulunma gibi idari yükümlülükler getirilerek müvekkilimin salıverilmesi gerekmektedir. MÜVEKKİL İSTANBULDA SABİT İKAMETGAH SAHİBİDİR. HERHANGİ BİR KAMU DÜZENİNİ İHLAL EDECEK BİR DURUM ve KAMU SAĞLIĞINI TEHLİKEYE SOKACAK HERHANGİ BİR BULAŞICI HASTALIĞA SAHİP DEĞİLDİR VE KİMLİĞİ PASAPORTU BELLİDİR. MÜVEKKİLİMİN HAL BÖYLE İKEN GERİ GÖNDERME MERKEZİNDE TUTULMASI VE SINIR DIŞI EDİLMESİ İÇİN KARAR VERİLMESİ TUTUKLU MUAMELESİ YAPILMASI MÜVEKKİLİN EN TEMEL HAKLARINI İHMAL ETMEKTEDİR.
- Müvekkil kendi halinde olup, hiçbir şekilde kamu düzenini, güvenliğini ve kamu sağlığını tehdit etmemiştir. Görüldüğü üzere 6458 sayılı kanunun “Sınır dışı Etme Kararı Alınacaklar” başlıklı 54.maddesinde yer alan yazılı şartlar oluşmamıştır. Nitekim Anayasa Mahkemesi Başkanlığının K.A. kararında “Anayasa’nın 19. Maddesi uyarınca sınır dışı etme veya iade işlemleri ‘gerekli özen’ içerisinde yürütülmez ise kişi özgürlüğünden, mahrumiyetin meşruiyetinden artık söz edilemez” (K.A., & 123). Müvekkil hakkında alınan sınır dışı ve idari gözetim kararı da gerekli özen içerisinde alınmamıştır, alenen hukuka aykırıdır.
- Müvekkilimiz sabit ikamet sahibidir. Kesinlikle kaçma kaybolma riski bulunmamaktadır. 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Madde 57 kapsamında belli bir adreste ikamet etme, belirlenecek şekil ve sürelerde bildirimde bulunma gibi idari yükümlülükler getirilerek müvekkilimin salıverilmesi gerekmektedir.
- Ayrıca her ne kadar müvekkil hakkında idari gözetim kararına itiraz edilmişse de Sayın Hakimliğinizin uygun görmemesi halinde 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun madde 57/A uyarınca idari gözetime alternatif yükümlülüklerin müvekkil hakkında uygulanmasını talep ederiz.
HUKUKİ NEDENLER : YUKK , Yargıtay kararları ve her türlü delil
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve mahkemenizce re’sen dikkate alınacak sebeplerle MÜVEKKİLİMİN SINIR DIŞI EDİLMESİ HALİNDE HAYATİ TEHLİKESİ MEYDANA GELECEĞİ VE BU NEDENLE EŞYALARINI ALABİLMESİ, SABİT İKAMET ETTİĞİ YERE DÖNEBİLMESİ İÇİN 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Madde 57 kapsamında belli bir adreste ikamet etme, belirlenecek şekil ve sürelerde bildirimde bulunma gibi idari yükümlülükler getirilerek müvekkilimiz adına yaptığımız itirazımızın kabulü ile müvekkil hakkında verilmiş olan idari gözetim kararının itirazen kaldırılarak derhal salıverilmesine, her ne kadar müvekkil hakkında idari gözetim kararına itiraz edilmişse de sayın hakimliğinizin uygun görmemesi halinde 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun madde 57/A uyarınca idari gözetime alternatif yükümlülüklerin uygulanmasına karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz
İtiraz Eden Vekili
Av. Haşim Elmas
EKLER
DEPORT KARARININ İPTALİ DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
İSTANBUL (). İDARE MAHKEMESİNE
-ADLİ YARDIM TALEPLİDİR.
-YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR.
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Haşim Elmas- Av. Nurullah Yıldırım
Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad. No:39/1 Kağıthane/İstanbul
DAVALI : İstanbul Valiliği
Ankara Cad. Cağaloğlu Fatih/İSTANBUL
KONU : İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından verilmiş olan …………… numaralı SINIR DIŞI KARARININ İPTALİ istemidir.
AÇIKLAMALAR :
ADLİ YARDIM TALEBİMİZ BULUNMAKTADIR
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31.maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinde; “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü yer almaktadır. Anayasanın 90. maddesi ile usulüne uygun yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmünde sayılmış olup Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 13. maddesinde sözleşme kapsamında tanınmış olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkesin, söz konusu ihlalin resmi bir hizmetin ifası için davranan kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olsa dahi, ulusal bir merci önünde etkili bir yola başvurma hakkına sahip olduğu ve 14. maddesinde de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanmanın, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmasının gerektiği belirtilmiştir.
Öte yandan, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 1. Maddesinde; “(1) Bu Kanunun amacı; yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsamına ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları ve İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir.” hükmü, 88. maddesinde; “(1) Uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler, karşılıklılık şartından muaftır. (2) Başvuru sahibine, başvurusu reddedilen veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişilere sağlanan hak ve imkânlar, Türk vatandaşlarına sağlanan hak ve imkânlardan fazla olacak şekilde yorumlanamaz.” hükmü, 89. Maddesinde de; “(1) Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişi ve aile üyeleri, ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinden faydalanır. (2) Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerden ihtiyaç sahibi olanların, sosyal yardım ve hizmetlere erişimleri sağlanabilir….” hükmü yer almaktadır.
Bu doğrultuda müvekkil yargılama harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda değildir. Şöyle ki; Müvekkil tek başına Türkiye’ye gelmiştir ve şu anda çalışmamaktadır. Müvekkilin herhangi bir geliri, mal varlığı bulunmamaktadır. Öncelikle İlgili kanun maddeleri gereğince yargılama gider ve masrafları hakkında adli yardımdan yararlanmasını talep etmekteyiz.
İTİRAZLARIMIZ VE OLAYLARIN İZAHI
İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından Türkmenistan vatandaşı müvekkil ………… hakkında verilen sınır dışı kararı hukuka, uluslararası sözleşmelere, usule ve hakkaniyete aykırıdır. Şöyle ki;
Usul Yönünden İtirazlarımız; müvekkil 26.09.2024 tarihinde Tuzla geri gönderme merkezine alınarak hakkında İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından sınır dışı kararı alınmıştır. Sınır dışı karar sayı numarası …………. olan sınır dışı kararı müvekkile tebliğ edilmemiştir. Müvekkil sınırdışı kararını 26.09.2024 tarihinde öğrenmiştir. Sınır dışı kararı bilahare dosyasına sunulacaktır. İş bu idari davada usule uygun bir tebligat olmayıp dava süresi başlamamıştır. YUKK madde 53/2’ye göre kişiye yazılı bir evrakla tebliğ yeterli olmayıp kapalı bir kurumda tutulan yabancıya hakkında alınan karar, kararın sonuçları, itiraz usulleri ve süreleri hakkında ayrıca bilgilendirilmelidir. Ancak müvekkile bu bilgilendirme yapılmamıştır ve müvekkil hangi nedenle sınır dışı edilmek üzere olduğunu da bilmemektedir.
Türkmenistan vatandaşı, …………….. pasaport ve ……………. doğumlu müvekkil ……………………., Türkmenistan’ın siyasi ve ekonomik düzensizliğinden uzaklaşmak istemiştir. Türkmenistan vatandaşıdır (EK-: Müvekkile ait pasaport sureti,). Müvekkil yasal yollar ile Türkiye’ye gelmiştir İstanbul’da yaşamaktadır.
Müvekkilimizin “kaçma ve kaybolma riski” kesinlikle bulunmamaktadır. Müvekkil Türkiye’de ……………………./İstanbul adresinde ikamet etmektedir. Müvekkile …………………….. tarafından 27/09/2024 tarihli taahhütnamesi bulunmaktadır. İşbu taahhütnameyi dilekçemiz ekinde Sayın hakimliğinize sunarız (EK-2: Taahhütname).
Müvekkil, ülkeye yasal yollar ile 2018 yılında girmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Kapsamında Türkiye de turizm amaçlı kalacaklar kapsamında bulunmaktayken 26.04.2018 tarihinde 90 günlük vize muafiyet süresinin aşılmış olması sebebi ile hakkında hukuka aykırı şekilde idari gözetim ve sınır dışı kararı verilmiştir.
Müvekkil ülkemizde yaşadığı süre boyunca geçimini meşru yollardan sağlamış ve bugüne kadar en ufak bir suçun ya da usulsüz işlemin içerisinde yer almamıştır. T.C. Devleti’nin tüm kanun ve kurallarına uymuş ve toplumsal hayatın gereklerine ayak uydurmayı başarmıştır. Müvekkil hakkında halihazırda da her hangi bir adli işlem ya da soruşturma bulunmamaktadır.
Müvekkilimiz 2 çocuk sahibi, sabit ikamet sahibidir. Kesinlikle kaçma kaybolma riski bulunmamaktadır. 2 çocuk babası olan müvekkil sorumluluk sahibi çocuklarının ve ailesinin geleceğinden başka bir derdi olmayan bir insandır. Çocukları ve eşi ile fotoğraflarını ekte sunuyoruz (EK-3:Müvekkilin ailesi ile fotoğrafları). Bu nedenle 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Madde 57 kapsamında belli bir adreste ikamet etme, belirlenecek şekil ve sürelerde bildirimde bulunma gibi idari yükümlülükler getirilerek müvekkilimin salıverilmesi gerekmektedir.
Müvekkilimiz düzgün bir iş, sabit maaş ve ikamet sahibidir. Kesinlikle kaçma kaybolma riski bulunmamaktadır. 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Madde 57 kapsamında belli bir adreste ikamet etme, belirlenecek şekil ve sürelerde bildirimde bulunma gibi idari yükümlülükler getirilerek müvekkilimin salıverilmesi gerekmektedir. MÜVEKKİL İSTANBULDA SABİT ADRESİ MEVCUTTUR VE UZUN DÖNEM İKAMET SAHİBİDİR. HERHANGİ BİR KAMU DÜZENİNİ İHLAL EDECEK BİR DURUM ve KAMU SAĞLIĞINI TEHLİKEYE SOKACAK HERHANGİ BİR BULAŞICI HASTALIĞA SAHİP DEĞİLDİR VE KİMLİĞİ PASAPORTU BELLİDİR. MÜVEKKİLİMİN HAL BÖYLE İKEN GERİ GÖNDERME MERKEZİNDE TUTULMASI VE SINIR DIŞI EDİLMESİ İÇİN KARAR VERİLMESİ TUTUKLU MUAMELESİ YAPILMASI MÜVEKKİLİN EN TEMEL HAKLARINI İHMAL ETMEKTEDİR.
Müvekkil kendi halinde olup, hiçbir şekilde kamu düzenini, güvenliğini ve kamu sağlığını tehdit etmemiştir. Müvekkilin hakkında 90 günlük vize muafiyet süresinin aşılmış olması sebebi hukuka aykırı bir şekilde sınır dışı etme kararı verilmiştir. Görüldüğü üzere 6458 sayılı kanunun “Sınır dışı Etme Kararı Alınacaklar” başlıklı 54.maddesinde yer alan yazılı şartlar oluşmamıştır. Nitekim Anayasa Mahkemesi Başkanlığının K.A. kararında “Anayasa’nın 19. Maddesi uyarınca sınır dışı etme veya iade işlemleri ‘gerekli özen’ içerisinde yürütülmez ise kişi özgürlüğünden, mahrumiyetin meşruiyetinden artık söz edilemez” (K.A., & 123). Müvekkil hakkında alınan sınır dışı ve idari gözetim kararı da gerekli özen içerisinde alınmamıştır, alenen hukuka aykırıdır.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİMİZ BULUNMAKTADIR.
Açıklanan sebeplerle yürütmeyi durdurma için aranan tüm koşullar mevcuttur. Müvekkilin sınır dışı edilmesi durumunda müvekkil Türkmenistan’a geri gönderilecektir. Bu durum telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet verecektir. Müvekkilin hayatı, malı ve onuru tehlike altına girecektir. Bu sebeple hukuka aykırı işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilmesini talep ederiz.
DELİLLER : İstanbul İl Göç idaresi’nde bulunan müvekkil dosyalarındaki her türlü bilgi ve belge, Soruşturma dosyası, tanık, yemin, keşif, bilirkişi incelemesi, ikametgah belgesi, aile fotoğrafları, fatura, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği idari gözetim kararına itiraz dosyası, raporlar ve her türlü sair delil.
HUKUKİ NEDENLER : 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Sözleşme), T.C. Anayasası, 6458 s. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, 7201 s. Tebligat Kanunu, 28184 s. Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik, 2577 s. İdari Yargılama Usul Kanunu, 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle;
Müvekkilin YUKK 4. ve 55. maddelerinde belirtilen “Geri Gönderme Yasağı” kapsamında olan kişilerden olduğu dikkate alınarak, hukuka aykırı olarak İstanbul Valiliğince müvekkile haricen 26.09.2024 tarihinde haricen tebliğ edilen 19724627.101.18.03.1 sınır dışı etme karar sayı numaralı müvekkil hakkında alınan sınır dışı kararının İPTALİNE, ADLİ YARDIM TALEBİMİZİN KABULÜNE, YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI VERİLMESİNE, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini Saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. 30/09/2024
Davacı Vekili
Av. Haşim Elmas
Ekler:
Müvekkile ait pasaport sureti
Taahhütname
Müvekkilin ailesi ile fotoğrafları
Muvafakatname