Ceza HukukuCEZANIN BELİRLENMESİ VE BİREYSELLEŞTİRİLMESİ

CEZANIN BELİRLENMESİ VE BİREYSELLEŞTİRİLMESİ

Kişi ancak kanunda sayılmış olan bir suçtan dolayı ceza alır. Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez denilmektedir. Bu nedenle kanunda bahsi geçen suçun cezası da ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. İşlenen fiilin şartları da değerlendirilerek kanun koyucu tarafından faile verilecek cezanın ne olduğu belirlenecektir.

Nitekim TCK’nin üçüncü bölümünde madde 61 ve devamında Cezanın Belirlenmesi ve Cezanın Bireyselleştirilmesi ele alınmıştır. Beraberinde Ceza Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 73. ve 74. maddelerinde cezanın bireyselleştirilmesi düzenlenmiş olup ceza alan kişinin iyileştirilerek topluma kazandırılmaya çalışılması ve bu kazandırma da amaca uygun iyileştirme gereklerinin gerçekleştirilebileceği kurumlara veya bölümlere yerleştirme esasına dayanmaktadır. Kişi yerleştirildiği kurumda bireyselleştirmeyi mümkün kılacak sayıda bulundurulur.

İstanbul Ceza Avukatımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

 CEZANIN BELİRLENMESİ VE BİREYSELLEŞTİRİLMESİ NEDİR?

Türk Ceza Kanunun 2. maddesinden anlaşıldığı üzere bir fiilin suç sayılabilmesi için kanunda açık bir şekilde yer alması gerekmektedir. Kanunda yer almayan hiçbir fiil suç olarak tanımlanamaz. Bu nedenle gerçekleştirilen fiilin hangi şartlarda suçun unsuru olduğunu ve beraberinde nitelikleri hallerini de ele almaktadır. İşlenen suçun karşılığında kanun, yaptırımlarını da detaylı bir şekilde ele almıştır.

Kişinin işlemiş olduğu suçtan ötürü bir başkasının ceza alması söz konusu olmayıp cezanın bireyselleştirilmesi akla gelmekte olup bu durum Ceza Hukukunun temel prensiplerinden olan suçta ve cezada şahsilik ilkesinin bir gereğidir.  Nitekim Türk Ceza Kanunun 20. maddesinde düzenlenmiştir;

Madde 20- (1) Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz. Beraberinde TCK’nin üçüncü bölümünde Cezanın Belirlenmesi ve Cezanın Bireyselleştirilmesi incelenmiş olup madde 61/10 da aynen ‘’ Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir ne eksiltilebilir ne de değiştirilebilir.’’ denilmektedir.

CEZA BELİRLENİRKEN NELER ESAS ALINIR?

Ceza belirlenmesinde karar mercinin asıl kaynağı Türk Ceza Kanunun 61. maddesi ve devamı olup bazı durumlarda hâkime takdir yetkisi de tanınmaktadır. Şöyle ki;

Kişinin işlediği suçun nasıl işlendiği, kim tarafından ve kime karşı işlendiği, tarafların kusur oranı, eylem gerçekleştirilirken herhangi bir araç-gereç kullanılıp kullanılmadığı, gerçekleştirilen eylem sırasında ve sonrasında failin pişmanlık içeren davranışları sergileyip sergilememesi gibi unsurlar esas alınarak kişiye verilecek cezanın türü ve miktarı yargı tarafından belirlenecektir. Örneğin hâkim tarafından faile verilecek ceza şayet 6 aylık hapis cezası ise hâkim bu cezanın adli para cezasına çevrilmesine de karar verebilmektedir. Bu hususta az önce izah ettiğimiz üzere hâkimin takdir yetkisi devreye girmektedir.

CEZA TÜRÜ NASIL BELİRLENİR?

Cezanın belirlenmesi ve türünün belirlenmesi hususu TCK madde 61 ‘de açıklanmıştır. Şöyle ki;

Madde 61: (1) Hâkim, somut olayda;

  1. Suçun işleniş biçimini,
  2. Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
  3. Suçun işlendiği zaman ve yeri,
  4. Suçun konusunun önem ve değerini,
  5. Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
  6. Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
  7. Failin güttüğü amaç ve saiki,

Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.

CEZA MİKTARI NASIL BELİRLENİR?

Yukarıda izah ettiğimiz üzere hakim tarafından temel cezanın belirlenmesi için TCK madde 61/1 uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurulur.

Cezanın belirlenmesi gerçekleşirken yapılan işlemler temel cezanın üzerinden indirim veya artırım şeklinde gerçekleşir.

TCK madde 61’in diğer fıkralarında ceza miktarının belirlenmesinde nasıl bir yol izleneceği izah edilmiş olup şöyledir;

(2) Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır.

(3) Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.

(4) Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.

(5) Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir.

(6) Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmi dört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez.

(7) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 Md.) Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz.

(8) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 Md.) Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve cezanın bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.

(9) (Ek: 6/12/2006 – 5560/1 Md.) Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.

 

CEZA MİKTARININ HESAPLANMASINDA SIRA NASILDIR?

Ceza miktarının hesaplanmasında sıranın nasıl olduğu TCK madde 61 ele almıştır. Öncelikle hapis cezasının miktarının ve adli para cezasının miktarının nasıl hesaplanacağına değinecek olursak hesabın yapılacağı usul; ’Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmi dört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez” eklindedir.

Ceza miktarının hesaplanmasında ise sıra şu şekildedir;

  • Öncelikle TCK madde 61/1’e göre temel cezanın belirlenmesi gerekir.
  • Devamında suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hal gerçekleşti ise temel cezada önce artırım daha sonra indirim yapılacaktır.
  • Son olarak belirlenen ceza üzerinden teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi nedenlere ilişkin hükümler ve takdiri indirim nedenleri de uygulanarak sonuç ceza belirlenmiş olacaktır.
  • Adlî para cezası hesaplanırken, cezanın belirlenmesi ve cezanın bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılacağı atlanmamalıdır.

 

TCK’ DE TAKDİRİ İNDİRİM NEDENLERİ

Türk Ceza Kanunu’nda takdiri indirim nedenleri madde 62’de düzenlenmiş olup şu şekildedir;

TCK madde 62:

(1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmi beş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.

(2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri (…) göz önünde bulundurulabilir. (Ek cümle:12/5/2022-7406/1 Md.) Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şeklî tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz. Takdiri indirim nedenleri kararda gerekçeleriyle gösterilir.

 

CEZALARIN MAHSUBU

Cezaların mahsubu TCK’nin 63. maddesinde düzenlenmiştir. Kanun maddesi uyarınca hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve kişinin özgürlüğüne kısıtlama getiren bütün haller nedeniyle geçirilen süreler, hükmolunan hapis cezasından mahsup edilir.

Adli para cezasına hükmedildiği durumda ise bu cezadan beş yüz Türk lirası bir güne denk gelecek şekilde mahsup edilecektir. (2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37’nci maddesiyle “yüz Türk lirası iken’’ “beş yüz Türk lirası” şeklinde değiştirilmiştir.)

 

CEZANIIN BELİRLENMESİ VE İÇTİMA KURUMU

Ceza hukukunda yer alan içtima kurumu cezanın belirlenmesinde önem arz etmektedir. TCK madde 42 ve devamında suçların içtimaı düzenlenmiştir.

İçtima ikiye ayrılmaktadır:

Gerçek içtima: Failin işlediği her suçun karşılığında ayrı ayrı cezalandırılır.

Fikri içtima (TCK madde 44): İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.

         1. Aynı neviden fikri içtima : Kişinin gerçekleştirdiği bir fiil ile tek bir suçun birden fazla kişiye karşı işlenmesidir. Örneğin bir silahla ateş edildiği zaman aynı zaman içerisinde birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olunması.

Zincirleme suç

TCK madde 43: Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 Md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da birinci fıkra hükmü uygulanır.

Kanun maddesinden anlaşıldığı üzere aynı neviden içtimaa zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.

       2. Farklı neviden fikri içtima : Kişinin gerçekleştirdiği fiil ile birden fazla suç gerçekleşmektedir. Örneğin arabasında bulunan kişiye taş atmak suretiyle hem arabanın camı kırılıyor hem de kişiyi yaralıyor. Bu durumda yalnızca taş atarak kasten yaralama ve mala zarar verme suçunu birlikte işlemiştir.  İki suçun hangisinin cezası daha ağır ise o suçtan kişi cezalandırılacaktır.

CEZANIN BELİRLENMESİ VE BİREYSELLEŞTİRİLMESİ

CEZANIN BELİRLENMESİ VE BİREYSELLEŞTİRİLMESİ

CEZANIN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

  1. Ceza Dairesi 2012/33887 E., 2013/37253 K.

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;

Gereği görüşülüp düşünüldü;

Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Müştekinin beyanıyla uyumlu doktor raporunda tanımlanan yaralanmaların niteliği ve olayın özelliklerine göre, sanığın resmi nikahlı eşine karşı kasten yaralama eylemini 5237 sayılı TCK’nin 6/1-f-4 maddesi uyarınca silahtan sayılan ayakkabı ile gerçekleştirmesi ve aynı olayda birden fazla nitelikli halin birleşmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 61. maddesi gereğince temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

  1. Ceza Dairesi 2015/2323 E., 2015/6031 K.

Hüküm: 1- Sanık… hakkında; TCK’nin 44. maddesi yollamasıyla 297/1-4, 62, 297/1-son, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

2- Sanık A.. B.. hakkında; TCK’nin 44. maddesi yollamasıyla 188/3, 62, 297/1-son, 52/1-4, 63.maddeleri uyarınca mahkûmiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanık… hakkında TCK’nin 297/1 maddesi gereğince temel ceza tayin edilip, TCK’nın 297/1 maddesinin son cümlesindeki arttırım uygulandıktan sonra, sırasıyla TCK’nin 297/4. maddesi ile TCK’nin 62. maddesindeki indirimin nedenlerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından, sanık … hakkında ise TCK’nin 188/3. maddesi gereğince temel ceza tayin edilip TCK’nın 297/1 maddesinin son cümlesindeki arttırım uygulandıktan sonra TCK’nin 62. maddesi gereğince takdiri indirimin uygulanması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

HARBİYE HUKUK BÜROSU OLARAK CEZA HUKUKUNA YÖNELİK HİZMETLERİMİZ

Harbiye Hukuk Bürosu, Ceza hukuku alanında, cezanın belirlenmesi ve cezanın bireyselleştirilmesi hususunda uzmanlaşmış ekip ile faaliyet göstermektedir. Ekip olarak ceza davalarında müvekkillere detaylı rehberlik sunarak yasal haklarını koruma ve hak kaybına uğramaması hususunda büyük çaba sarfetmektedir. Amacımız müvekkillerin adil yargılanma hakkı kapsamında herhangi bir hak kaybına uğramadan bu süreci atlatmasıdır. Dava sürecinin her aşamasında profesyonel ve deneyimli ekibimizle yanınızda olarak cezanın belirlenmesi konusunda ihtiyaç duyduğunuz destek ve bilgiyi sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Cezanın belirlenmesi ve cezanın bireyselleştirilmesi nedir?

TCK’nin 61. maddesi ve devamında cezanın belirlenmesi ve cezanın bireyleştirilmesi düzenlenmiş olup temel cezanın belirlenmesi hususunda dikkat edilecek unsurlar şu şekilde sıralanmıştır:

  1. Suçun işleniş biçimini,
  2. Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
  3. Suçun işlendiği zaman ve yeri,
  4. Suçun konusunun önem ve değerini,
  5. Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
  6. Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
  7. Failin güttüğü amaç ve saiki.

İnfazın bireyselleştirilmesi ilkesi nedir?

Ceza Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 73. ve 74. maddelerinde infazın bireyselleştirilmesi düzenlenmiş olup ilkenin temeli ceza alan kişinin iyileştirilerek topluma kazandırılmaya çalışılması ve bu kazandırma da amaca uygun iyileştirme gereklerinin gerçekleştirilebileceği kurumlara veya bölümlere yerleştirerek yapılmaktadır. Kişi yerleştirildiği kurumda bireyselleştirmeyi mümkün kılacak sayıda bulundurulur. Kanun maddesinde şu şekilde açıklanmaktadır:

İyileştirme programlarının belirlenmesi                                                                             

Madde 73- (1) Hükümlünün geçmişi, suçluluk nedenleri, suç sicili, fizik yeteneği ve ruhsal yapısı, kişisel doğası, arz edebileceği tehlike hâlleri, hapis cezasının süresi, salıverildikten sonraki beklentisi dikkate alınarak, toplumun hukuka uygun hareket eden ve üretken bir üyesi olarak yaşamını sürdürmesini sağlayacak ve bireysel ihtiyaçlarına uygun bir biçimde iyileştirme programları uygulanır. Bu programların hazırlanması ve uygulanması amacıyla ceza infaz kurumlarında eğitim ve psiko-sosyal hizmet servisleri oluşturulur.                 

 (2) Hükümlü, amaca uygun iyileştirme gereklerinin gerçekleştirilebileceği kurumlara veya bölümlere yerleştirilir.                                                                                                   

Hükümlülerin sayısı ve uygulanacak güvenlik tedbirler                                                      

Madde 74-

(1) Hükümlülerin yerleştirildikleri kurum veya bölümlerde bireyselleştirmeyi mümkün kılacak sayıda bulundurulmalarına özen gösterilir.                                                

(2) İyileştirme programları uygulanan grupların özelliklerine göre değişik güvenlik tedbirlerine yer verilir.                                                                                                     

(3) Tehlikeli hâlde oldukları saptanan hükümlüler, bireyselleştirilmeleri için yapılacak çalışmalarda on kişiyi aşacak biçimde gruplandırılamaz.

Hâkim cezayı neye göre belirler?

Hâkim tarafından temel ceza belirlenirken TCK madde 61/1 uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurulur.

Cezalar neye göre belirlenir?

Cezanın belirlenmesi TCK madde 61’deki unsurlara göre gerçekleşir. Şöyle ki;

MADDE 61.- (1) Hâkim, somut olayda;

a) Suçun işleniş biçimini,

b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,

c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,

d) Suçun konusunun önem ve değerini,

e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,

f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,

g) Failin güttüğü amaç ve saiki,

Göz önünde bulundurarak işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.

(2) Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır.

(3) Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.

(4) Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.

(5) Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir. Ankara Avukat

(6) Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmi dört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez.

(7) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 Md.) Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz.

(8) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 Md.) Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve cezanın bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.

(9) (Ek: 6/12/2006 – 5560/1 md.) Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.

(10) Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir ne eksiltilebilir ne de değiştirilebilir.

5 yılın altındaki cezalar yatar mı?

Eğer ki basit taksirle işlenen bir suç ise bu halde 5 yıl hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün ancak bilinçli taksir veya kast ile işlenen suçların hâkim tarafından ceza takdiri 5 yıl hapis ise seçenek yaptırım gündeme gelmeyecektir. Fail 5 yıl hapis cezasını çekecektir.

Cezalar kaça ayrılır?

İkiye ayrılmaktadır. Hapis ve adli para cezası şeklindedir.                                    

Madde 45- (1) Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır.                                                                                                                            

Madde 46- (1) Hapis cezaları şunlardır:

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası.                                                                             

b) Müebbet hapis cezası                                                                                                     

c) Süreli hapis cezası.           

Kaç yılın altındaki cezalar paraya çevrilir?

TCK madde 50 uyarınca bazı suçlar adli para cezasına çevrilecektir;

  • Kasten işlenen suçta eğer verilen ceza 1 yıl veya daha az süreli hapis cezası ise hâkimin takdiri ile adli para cezasına çevrilebilir.
  • Taksirle işlenen suçta hapis cezasının üst sınırı olmayıp hâkim takdir ederek adli para cezasına çevirebilir.
  • Ancak Bilinçli taksirle işlenen suçlarda 1 yıl veya daha az süreli hapis cezası verildi ise adli para cezasına çevrilebilir.
  • Eğer verilen ceza 30 günlük hapis cezasından daha az ise bu durumda hâkimin takdir yetkisi olmayı adli para cezasına veya seçenek yaptırımlara çevirmek zorundadır. Yargılanan kişi 18 yaşından küçük veya 65 yaşından büyükse hâkim tarafından 1 yıl ve daha az hapis cezası verilmişse yine adli para cezasına veya seçenek yaptırımlara çevirmek zorundadır.

Mahkeme para cezasını neye göre belirler?

Hâkim tarafından ceza belirlenir ve hapis cezası verildi ise 4 yine hakim tarafından olayın şartları, failin sosyal, ekonomik, psikolojik durumunun dikkate alınarak adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.

 

   KADER DOĞAN

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment