Hata, genel anlamıyla istenmeden veya bilmeden yapılan yanlışlık, yanılgı; gerçeği bilmemek ya da yanlış anlamak olarak tanımlanabilir. Ceza hukukunda hata/yanılma, bilginin eksik veya hatalı olması sonucu, failin iradesi ile meydana gelen sonuç arasındaki uyumsuzluk olarak ortaya çıkar. Hata/yanılma ile ilgili hükümler 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 30. maddesinde düzenlenmiştir.
Hata/yanılma, esas olarak iradenin oluşum sürecine müdahale ederek, gerçeğin yanlış algılanması veya bilinmemesi nedeniyle iradenin yanlış şekilde ortaya çıkması anlamına gelir. Başka bir ifadeyle, failin gerçekte gerçekleştirdiği olayla zihninde oluşturduğu algı arasında bir tutarsızlık meydana gelir. Bu yazımızda ceza hukukunda hata/yanılma, esaslı hata ve kaçınılmaz hata konularına değinilecektir.
İÇİNDEKİLER
- CEZA HUKUKUNDA HATA NEDİR?
- HATANIN AYRIMLARI
- ESASLI HATA NEDİR?
- KAÇINILMAZ HATA NEDİR?
- KASTI KALDIRAN HATA HALLERİ
- KUSURLULUĞU ETKİLEYEN HATA/YANILMA HALLERİ
- ŞAHISTA HATA/ HEDEFTE SAPMA NEDİR?
- HATA/ YANILMA’YA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
- HARBİYE HUKUK BÜROSU OLARAK CEZA HUKUKUNA YÖNELİK HİZMETLERİMİZ
- SIKÇA SORULAN SORULAR
CEZA HUKUKUNDA HATA NEDİR?
Ceza hukukunda “hata/yanılma”, kişinin işlediği fiille ilgili olarak maddi veya hukuki durumları yanlış bilmesi veya anlamasıdır. Hata/yanılma, failin kastını etkileyebilir ve bu durum, suçun niteliğinde veya cezanın belirlenmesinde önemli sonuçlar doğurabilir. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) hata, özellikle “hata” başlıklı 30. maddede düzenlenmiştir.
Hatanın ceza hukukunda ne şekilde değerlendirileceği, olayın özelliklerine ve failin içinde bulunduğu durumun değerlendirilmesine göre değişiklik gösterir. Failin hatası, kastı ortadan kaldırıyor veya etkiliyorsa, suçun oluşumu ve ceza belirlenirken bu durum dikkate alınır.
HATANIN AYRIMLARI
Ceza hukukunda hata, çeşitli kategorilere ayrılarak incelenir. Hatanın bu ayrımları, failin cezai sorumluluğunu nasıl etkileyeceği açısından önemlidir. Hatanın başlıca ayrımları şunlardır:
- Suçun Maddi Unsurlarında Hata (Fiili Hata): Failin suçun maddi unsurlarından birini bilmemesi veya yanlış bilmesi durumudur. Örneğin, fail, öldürdüğü kişinin cansız bir manken olduğunu zannediyorsa burada fiili hata vardır. Bu durumda failin kastı ortadan kalkar ve cezalandırılamaz.
- Suçun Nitelikli Unsurlarında Hata: Suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinden birinin varlığı konusunda hataya düşülmesi durumudur. Örneğin, fail, mağdurun kamu görevlisi olduğunu bilmeden ona hakaret ederse, kamu görevlisine hakaretin daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halinden sorumlu tutulamaz.
- Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Hata: Failin hukuka aykırı bir fiili, hukuka uygun zannederek işlemesi durumudur. Örneğin, fail, kendisine saldırı olduğunu zannedip karşı tarafı yaralarsa ama aslında böyle bir saldırı yoksa, bu durumda hukuka uygunluk nedenlerinde hatadan bahsedilir. Eğer hata kaçınılmaz nitelikteyse fail cezalandırılmaz; kaçınılabilir nitelikteyse cezasında indirim yapılır.
- Kusurluluğu Etkileyen Hata: Failin kusurluluğunu ortadan kaldıran ya da azaltan nedenler hakkında yanılmasıdır. Örneğin, fail, yaptığı eylemin meşru müdafaa olduğunu düşünerek hareket eder, fakat gerçekte meşru müdafaa şartları oluşmamışsa, bu durumda kusurluluğu etkileyen bir hata durumu söz konusu olur.
- Şahısta Hata: Failin, suçun mağdurunu ya da suçun konusu olan kişiyi yanlış tanımasıdır. Örneğin, failin A kişisini öldürmek isterken yanlışlıkla B kişisini öldürmesi durumunda şahısta hata vardır. Burada hata, suçun hukuki nitelendirilmesini değiştirmez.
- Hedefte Sapma (Aberratio Ictus): Failin hedef aldığı kişiye ya da objeye yönelik eylemi, sapma sonucu başka bir kişiye ya da objeye isabet ettiğinde ortaya çıkar. Örneğin, failin A’yı vurmak isterken A’nın yanındaki B’yi vurması durumunda hedefte sapma söz konusudur. Hedefte sapma bir hata hali olarak kabul edilmez ve fail, hem ilk hedef hem de sapmanın gerçekleştiği hedefe yönelik cezalandırılabilir.
Bu ayrımlar, ceza hukukunda hatanın fail üzerindeki etkilerini ve nasıl değerlendirileceğini belirlemek açısından önemlidir.
ESASLI HATA NEDİR?
Esaslı hata, failin işlediği fiilin suç oluşturan önemli bir unsuru hakkında yanılgıya düşmesidir. Failin bu unsur üzerindeki yanlış algısı, kastın ortadan kalkmasına yol açar. Bu durumda fail, suçun esasıyla ilgili bir hata yapmıştır ve bu, cezai sorumluluğunu etkiler. Esaslı hata çeşitleri şunlardır:
- Şahısta Hata/yanılma (Kişi Üzerinde Hata): Failin suçu işlemek istediği kişiyi karıştırarak başka birine zarar vermesi durumudur. Örneğin, fail, A’yı öldürmek isterken, karanlıkta yanlışlıkla B’yi vurursa şahısta hata yapmış olur. Bu tür bir hata/yanılma, eğer kasıt failin zarar verdiği kişiye yönelik değilse, cezai sorumluluğun hafiflemesine neden olabilir. Ancak Türk Ceza Hukuku’nda genellikle böyle durumlarda kastın var olduğu kabul edilir çünkü failin birini öldürme kastı vardır. Dolayısıyla, şahısta hata/yanılma suçun niteliğini etkilemeyebilir.
- Fiilde Hata/yanılma (Eylemin Niteliği Üzerinde Hata): Failin işlediği fiilin suç olup olmadığını bilmemesi ya da suçu oluşturan unsurları yanlış anlamasıdır. Örneğin, fail, başkasına ait bir eşyayı kendi eşyası sanarak alırsa, hırsızlık suçu işlememiş olur çünkü malın başkasına ait olduğunu bilmiyordur. Bu durumda failin kastı yoktur ve dolayısıyla cezai sorumluluk da yoktur.
- Nesnede Hata/yanılma (Objede Hata): Failin suçu işlemek istediği nesne ya da şey üzerinde yanılgıya düşmesidir. Örneğin, failin başkasına ait bir tabloyu kendi sanarak alması bir objede hata durumudur. Fail, çalmak amacıyla hareket etmemiştir çünkü eylemi haksız bir fiil olarak algılamamıştır. Bu tür durumlarda failin kastı ortadan kalkar.
Ceza Hukukunda Esaslı Hatanın Sonuçları
Esaslı hata, failin kastını ortadan kaldırdığı için suçun oluşmasını önler. Ceza hukukunun temel prensibi, kastın varlığını gerektirir. Eğer fail suçun esaslı unsurlarından birini bilmiyor ya da yanlış biliyorsa, suç işlemek kastıyla hareket etmiyor demektir.
Örneğin, fail, bir kişinin çantasını kendi çantası sanarak alıyorsa, hırsızlık suçu işlemiş olmaz çünkü çantanın başkasına ait olduğunu bilmemektedir. Bu durumda suçun tipikliği ortadan kalkar ve fail cezalandırılamaz.
KAÇINILMAZ HATA NEDİR?
Kaçınılmaz hata, ceza hukukunda, failin dikkat ve özen göstermesine rağmen kaçınmasının mümkün olmadığı, hataya düşmekten kurtulamadığı durumları ifade eder. Fail, olayın gerçekleştiği koşullarda hata yapmamak için gerekli tüm dikkat ve özeni göstermiş olsa da, hataya düşmesi kaçınılmaz bir şekilde gerçekleşmiştir. Kaçınılmaz hata, failin cezai sorumluluğunu ortadan kaldırır.
Türk Ceza Kanunu’nun 30. maddesinde hata ile ilgili hükümler düzenlenmiştir. Kaçınılmaz hata, bu kapsamda yer alan hatalardan biridir ve failin suç oluşturan fiili işlemekten kaçınmasının olanaksız olduğu durumları kapsar. Failin gerçekleştirdiği eylemle ilgili bir hata yapması, ancak bu hatanın kaçınılmaz olması durumunda sorumluluğunun ortadan kalkacağı kabul edilir. Yani, fail, içinde bulunduğu koşullar çerçevesinde gerekli dikkat ve özeni gösterdiği halde hataya düşmekten kaçınamamışsa, bu durumda cezalandırılamaz.
Kaçınılmaz Hatanın Özellikleri:
- Dikkat ve Özen Göstermiş Olma Şartı: Fail, kaçınılmaz hatadan faydalanabilmek için hataya düşmemek adına gerekli özeni göstermiş olmalıdır. Yani failin, kendi bilgi ve tecrübesine uygun hareket ettiğinin, durumu doğru bir şekilde anlamaya çalıştığının ve yeterli dikkati gösterdiğinin ortaya konması gerekir.
- Kaçınılmazlık: Hata, kişinin her türlü dikkat ve özeni göstermesine rağmen gerçekleştiği için kaçınılmaz olmalıdır. Yani failin, gösterdiği özen ve dikkate rağmen hataya düşmekten kaçınma imkânı bulunmamaktadır.
- Cezai Sorumluluğun Ortadan Kalkması: Kaçınılmaz hata durumunda failin cezai sorumluluğu ortadan kalkar. Çünkü failin hata yapmamak için gerekli özeni göstermesine rağmen bu hatayı yapmaktan kaçınması mümkün olmamıştır.
Kaçınılmaz hata örnekleri:
- Meslekî Yetersizlik Durumu: Bir doktor, bütün tıbbi bilgisine ve dikkatine rağmen teşhis edilemeyecek kadar nadir bir hastalığı olan hastayı yanlış teşhis ederse, bu durumda kaçınılmaz hata söz konusu olabilir. Doktor gerekli özeni göstermiş ancak hata yapması kaçınılmaz olmuştur.
- Yanlış Bilgi veya Bilgilendirme: Polis memuru, sahte bir arama izni ile bir eve girerse ve arama izninin sahte olduğunu bilmesi mümkün değilse, bu durum kaçınılmaz hata olabilir. Bu durumda memur, arama yapmamak için gerekli tedbirleri almış olsa bile verilen yanlış bilgi nedeniyle hataya düşmüştür ve bundan dolayı sorumlu tutulamaz.
- Yetersiz Teknik Bilgi: Bir sürücü, aracındaki teknik bir arızayı bilmeden ve aracı kontrol ettirmesine rağmen yolda bir kazaya neden olursa, bu da kaçınılmaz hata örneği olabilir. Kendi bilgi ve becerisine göre gereken özeni göstermiştir, ancak teknik bir arıza ile karşı karşıya kaldığından bu hatadan kaçınması mümkün olmamıştır.
KASTI KALDIRAN HATA HALLERİ
Kastı kaldıran hata/yanılma, failin suçun maddi ve manevi unsurlarını bilmemesi nedeniyle, eyleminin suç teşkil ettiğini anlamadan hareket etmesidir. Başka bir deyişle, fail, eyleminin suç olduğunu bilmediği ve bu konuda hata yaptığı için kastın (iradi hareket ve niyet) varlığı ortadan kalkar. Bu hata türü, failin suçu bilerek ve isteyerek işlememesi, yalnızca hata/yanılma nedeniyle suçun varlığına ilişkin kastı ortaya koymamasını ifade eder.
Kasti Kaldıran Hata/yanılma Türleri:
- Öznel Hata/yanılma (Hatalı İddia): Failin, eyleminin suç teşkil edip etmediği konusundaki bilgi eksikliği veya yanlış anlamasıdır. Örneğin, fail bir eylemi suç sayan bir yasa bulunmadığını düşünerek yaparsa, bu hata öznel bir hata olabilir. Örneğin, bir kişinin mal varlığının çalınması suçunun olmadığını düşündüğü bir ülkede bu eylemi gerçekleştirmesi durumunda, kastı kaldıran hata söz konusu olabilir.
- Objektif Hata/yanılma (Hatalı Niyet): Failin eyleminin suç oluşturup oluşturmadığını bilmemesi durumudur. Fail, suçun varlığını ve hukuki sonuçlarını bilmediği için kast unsuru eksik olabilir. Örneğin, bir kişi bir malı satın aldığını düşünerek o malı ele geçirirse ve bu malın çalındığını bilmezse, objektif bir hata yapmış olabilir.
Kasti Kaldıran Hatanın Sonuçları:
- Ceza Sorumluluğunun Ortadan Kalkması: Kastı kaldıran hata/yanılma nedeniyle fail, eyleminin suç teşkil ettiğini bilmediği ve kastın eksik olduğu durumlarda cezai sorumluluktan muaf tutulabilir. Fail, eylemi bilerek ve isteyerek yapmamış olduğundan, ceza sorumluluğu kalkar.
- Hata Hali ve Ceza Hukuku: Kastı kaldıran hata/yanılma, ceza hukukunda failin kasıt unsuru eksikliği nedeniyle cezai sorumluluğun ortadan kalkmasına neden olabilir. Ancak, bu durum her zaman geçerli olmayabilir ve spesifik hukuki durum ve içtihatlara göre değerlendirilmelidir.
Kastı Kaldıran Hata/yanılma ile İlgili Örnekler
- Yanlış Anlama: Bir kişi, bir eylemin suç sayılmadığını düşünerek o eylemi gerçekleştirir. Örneğin, bir kişinin izinsiz olarak bir yere girdiğini düşünmesi, ancak bu eylemin suç sayılmadığını bilmemesi durumunda, kasti kaldıran hata uygulanabilir.
- Hukuki Bilgi Eksikliği: Bir kişi, bir davranışın yasa dışı olduğunu bilmediği ve hukuki bilgi eksikliği nedeniyle bu eylemi gerçekleştirirse, kastı kaldıran hata/yanılma nedeniyle cezai sorumluluk ortadan kalkabilir.
KUSURLULUĞU ETKİLEYEN HATA/YANILMA HALLERİ
Kusurluluğu etkileyen nedenler, kusurluluğu tamamen ortadan kaldıran ya da hafifleten nedenler olarak ikiye ayrılır. Bu konu, TCK m. 30/3’te şu şekilde düzenlenmiştir: “Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ilişkin koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hata yapan kişi, bu hatasından yararlanır.”
Kişi burada daha önce açıklanan haksız tahrik, hukuka aykırı ancak bağlayıcı olan emrin yerine getirilmesi gibi kusurluluğu etkileyen durumlarda yanılgıya düşebilir. Örneğin, A, B’nin C’ye fırlattığı taşı kendisine atıldığını zannederek B’ye hakaret ederse, bu durumda haksız tahrik hükümlerinde bir yanılgıya düştüğü kabul edilir.
Kusurluluğu kaldıran ya da azaltan nedenlerde, hata kaçınılabilir nitelikte ise fail yine cezalandırılır; ancak cezası alt sınıra kadar indirilebilir.
ŞAHISTA HATA/ HEDEFTE SAPMA NEDİR?
Ceza hukukunda hata kavramı ile ilgili olarak uygulamada sorun yaşanan iki önemli durum vardır: “şahısta hata/yanılma” ve “hedefte sapma” halleri.
- Şahısta Hata/yanılma: Ceza hukuku bağlamında şahısta hata/yanılma, failin mağdurun kimliği ya da niteliği konusunda yanılmasıdır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 30. maddesinde bu durum, ayrı bir düzenleme olarak ele alınmamış olup, suçun maddi unsurları veya nitelikli hallerine bağlı olarak değerlendirilmektedir. Şahısta hata/yanılma halinde, failin mağdurun kimliği konusunda yanıldığı ve bu yanılgı nedeniyle daha hafif veya farklı bir suçun uygulanabileceği kabul edilir. Örneğin, bir kişi eve giren kişinin hırsız olduğunu zannedip kendi kardeşini öldürürse, TCK’nın 30. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, fail nitelikli insan öldürmeden değil, basit insan öldürmeden sorumlu tutulacaktır. Olayda aynı zamanda meşru savunma, zorunluluk hali ve haksız tahrik gibi ceza sorumluluğunu etkileyen diğer unsurlar da dikkate alınacaktır.
- Hedefte Sapma: Hedefte sapma, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda hata hali olarak düzenlenmemiştir. Hedefte sapma durumunda hata hükümleri uygulanmaz. Bu tür durumlarda, failin gerçekleştirmek istediği eylem, beklenmedik bir şekilde farklı bir kişiye veya nesneye yönelir. Hedefte sapma gerçekleştiğinde, suçların birleşmesi (içtima) hükümleri devreye girer. Örneğin, fail A kişisini öldürmek amacıyla ateş ederken A’nın eğilmesi sonucu kurşun B kişisine isabet ederse ve B ölürse, fail, A’ya karşı kasten öldürmeye teşebbüs ve B’ye karşı da kasten öldürme suçlarından ayrı ayrı cezalandırılır. Bu tür durumlarda ayrıca olası kast hükümleri de gündeme gelebilir.
Hedefte sapma, failin iradesi değil hareketiyle ilgilidir. Fail, niyet ettiği kişiye veya hedefe zarar vermek istemesine rağmen, hareketi başka bir kişiyi veya nesneyi etkiler. Dolayısıyla burada bir hata söz konusu değildir; sapma, failin hareketinin neticesinin başka bir yerde veya kişiler üzerinde gerçekleşmesinden ibarettir. Oysa hatada, failin düşüncesi ile gerçek arasındaki uyumsuzluk durumu vardır. Bu nedenle, hedefte sapma ile şahısta hata, birbirinden farklı kavramlardır. Şahısta hatada, fail mağdurun kimliği veya özellikleri konusunda yanılgıya düşer; ancak hedefte sapmada böyle bir yanlış algı değil, hareketin yön değiştirmesi söz konusudur.
HATA/ YANILMA’YA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
14. Ceza Dairesi 2020/4484 E. , 2020/4574 K.
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanığın aşamalarda mağdurenin on yedi yaşında olduğunu bildiği yönündeki savunması ile bunu destekler nitelikte duruşmada dinlenen mağdurenin, tanıştıklarında sanığa on yedi yaşında olduğunu söylediğine dair beyanı ve tüm dosya içeriği nazara alındığında olayda 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle anılan maddenin tatbikine yer olmadığına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2020 tarihinde üyeler … ile …’nun karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
HARBİYE HUKUK BÜROSU OLARAK CEZA HUKUKUNA YÖNELİK HİZMETLERİMİZ
Ceza davaları hassas ve karmaşık hukuki süreçlerdir. Ceza hukuku avukatı, tarafların haklarını korumakta önemli bir rol oynarlar. Hakkınızda açılmış veya sizin açtığınız ceza hukukunu ilgilendiren uyuşmazlıklarda kaliteli ve iyi bir hizmet almak her zaman en güveniliridir. Harbiye Hukuk Bürosu olarak uzman ve tecrübeli avukat kadromuzla müvekkillerimizin ceza hukukundan doğan uyuşmazlıklarını en hızlı şekilde sonuçlandırmak ve menfaatlerini korumak bizim önceliğimizdir. Ceza hukuku uyuşmazlıklarından doğan davalarda ve ceza hukukunu ilgilendiren pek çok alanda da hizmet vermekte olup müvekkillerimize çok yönlü bir hukuki koruma ve uyuşmazlık çözümü sunmayı amaçlamaktayız
SIKÇA SORULAN SORULAR
Fiili hata nedir TCK?
Fiili hata, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen bir hata/yanılma türüdür ve failin suçun maddi unsurları hakkında bilgisizliğini veya yanlış bilgisini ifade eder. Yani, failin yaptığı fiil ile gerçekleşen olay arasındaki uyumsuzluğu anlatır. TCK’da fiili hata, özellikle kasten işlenen suçlarda dikkate alınır ve failin kastının oluşup oluşmadığı belirlenirken önemli bir rol oynar. Fiili hata/yanılma, TCK’nın 30. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
TCK 30. Madde- Hata
- Suçun maddi unsurlarında hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
- Suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinde hata eden kişi, hatasından yararlanır.
Fiili hata; failin gerçekleştirdiği fiilin maddi unsurlarına ilişkin bir yanılgıya düşmesini ifade eder. Örneğin, fail birisinin üzerine boş bir silah doğrultarak ateş ederken silahın dolu olduğunu bilmeden birinin ölümüne sebep olursa, bu durumda suçun maddi unsurları (ateş etme ve öldürme) hakkında yanılgıya düşmüştür. Böyle bir durumda failin kastı, yaptığı hataya göre değerlendirilecek ve hata nedeniyle failin suçtan sorumluluğu belirlenirken bu husus göz önünde bulundurulacaktır.
Fiili hata, kastı ortadan kaldıran bir durum olduğunda, failin kastı bulunmadığı için fail suçtan dolayı cezalandırılamaz. Ancak, fiili hatanın olduğu bazı durumlarda, örneğin hatanın kaçınılabilir olduğu tespit edilirse, failin kusurluluğu daha hafif bir şekilde değerlendirilir ve cezasında indirim yapılabilir.
Suçun konusunda hata nedir?
Suçun konusunda hata/yanılma, failin kastını etkileyen bir durum olduğu için ceza sorumluluğunu da etkileyebilir. Türk Ceza Kanunu’nun 30. maddesi, suçun maddi unsurlarında hata yapılması halinde failin kastının ortadan kalkabileceğini belirtir. Örneğin, fail bir kişiyi öldürmek kastıyla hareket eder ancak yanlışlıkla başka birini öldürürse, burada “şahısta hata/yanılma” vardır ve bu durumda hedeflenen suç (öldürme kastı) ile gerçekleşen sonuç (farklı bir kişinin öldürülmesi) arasındaki fark dikkate alınarak cezalandırma yapılır. Hata/yanılma, suçu ortadan kaldırmayabilir, ancak failin niyetine göre daha hafif bir suçtan ceza almasına yol açabilir.
Benzer şekilde, malın niteliği konusunda hata/yanılma durumunda failin kastı belirlenir. Örneğin, fail birine ait çok değerli bir mücevheri çaldığını düşünürken aslında değersiz bir taklit eşyayı çalarsa, suçun konusu üzerinde bir hata vardır. Bu hata, failin kastı doğrultusunda değerlendirilir ve fail, suçun konusunu bilmeden hareket ettiği için suçun niteliği değişebilir.
Kısacası, suçun konusunda hata, failin kastına bağlı olarak ceza miktarını ya da suçun nitelendirilmesini değiştirebilen önemli bir faktördür.
Suçun nitelikli hallerinde hata nedir?
Suçun nitelikli hallerinde hata/yanılma, failin suçun ağırlaştırıcı (nitelikli) unsurları konusunda yanılmasıdır. Suçun nitelikli hali, suçun işlenişi sırasında failin işlediği eylemin daha ağır cezayı gerektiren bir şekilde gerçekleşmesi anlamına gelir. Bu gibi durumlarda, fail bu nitelikli halleri bilmediği ya da yanlış değerlendirdiği zaman hata yapabilir ve bu hata, cezalandırmada dikkate alınır.
Örnek: Bir kişiye ait olan malları çalan bir fail, bu malın kamuya ait olduğunu bilmezse ve eylem sırasında bu konuda hata yaparsa, suçun nitelikli hali olan “kamu malına zarar verme” ya da “kamu malını çalma” fiilinden cezalandırılamaz. Bu durumda fail sadece basit hırsızlıktan sorumlu tutulur çünkü suçun nitelikli hali olan kamu malını çalma kastı yoktur.
Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 30/2, suçun nitelikli halleri konusunda hataya düşüldüğünde failin nitelikli halden sorumlu tutulamayacağını düzenler. Yani fail, ağırlaştırıcı bir durumu bilmeden veya yanlış değerlendirerek hareket ederse, sadece suçun temel halinden sorumlu tutulur, nitelikli haliyle cezalandırılamaz.
Sonuç olarak, suçun nitelikli hallerinde hata/yanılma, failin işlediği suçun niteliğine ilişkin bir yanlış algıya düşmesi durumudur ve bu hata cezanın ağırlaştırılmasına engel olur.
Hatanın tanımı nedir?
Kişinin kontrolü dışında, istemeden ya da koşullar nedeniyle yaptığı yanlışlara hata denir. Ceza hukukunda hata/yanılma ise failin bilmeden ya da yanlış değerlendirmesi sonucunda gerçeği farklı algılaması durumudur. Hata, failin iradesi ile gerçekleştirdiği fiilin sonuçları arasında bir uyumsuzluk yaratır. Başka bir deyişle, hata failin eyleminin hukuki anlamını tam olarak kavrayamaması ya da olayın gerçek niteliği konusunda yanlış bir değerlendirme yapmasıdır.
Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) hata/yanılma, failin kastını ya da kusurluluğunu etkileyen bir unsur olarak ele alınır ve hata durumu cezanın belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
Kısaca hata/yanılma, failin eylemiyle ilgili bilgi ya da değerlendirmede yanılması durumudur ve bu yanılgı, cezai sorumluluk açısından önem taşır.
Hukuka uygunluk nedenlerinde hata nedir?
Hukuka uygunluk nedenlerinde hata/yanılma, failin, işlediği fiilin bir hukuka uygunluk nedeni kapsamında olduğunu yanlış bir şekilde düşünmesi ya da hukuka uygunluk nedeninin koşullarını yanlış değerlendirmesi durumudur. Bu tür hata, failin hukuka uygun bir davranış içinde olduğuna inanarak hareket etmesine yol açar. Eğer failin bu yanılgısı kaçınılmaz bir hata sonucu oluşmuşsa, fail cezalandırılmaz (TCK m.30/4). Ancak, hata kaçınılabilir nitelikteyse, failin cezasında indirime gidilebilir.
Örneğin, bir kişi, meşru müdafaa koşullarının gerçekleştiğini zannederek karşı tarafa saldırı yaparsa ve aslında böyle bir tehlike yoksa, bu durum hukuka uygunluk nedenlerinde hata teşkil eder. Eğer bu hata kaçınılmaz nitelikteyse fail cezalandırılmaz.
NİL KÜLEGE