Adli Tatil Nedir? Adli Tatilde Süreler

Adli tatil, Türkiye’de mahkemelerin her yıl 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda öngörüldüğü üzere 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar yargılama faaliyetlerine ara vermesidir. Bu tarihlerde çeşitli kanunlarda belirtilen istisnalar hariç olmak üzere yargılama faaliyetlerine ara verilmekte, istisnai dava ve işler ise nöbetçi mahkemeler tarafından görülmektedir.

Adli tatile tabi olan, olmayan dava ve işler bakımından sürelerin ne zaman başlayıp ne zaman biteceğine ilişkin mevzuatta özel düzenlemeler bulunmaktadır. Hukukta sürelerin önemine binaen bu konu önem arz etmektedir. 

ADLİ TATİL NEDİR?

Adli tatil; kanunda öngörülen belirli bir süre boyunca her yıl, kural olarak mahkemelerin faaliyetlerine ara vermesidir. Adli tatil olarak adlandırılan kanunda belirlenmiş bu süre içerisinde kural olarak yargısal işlemler yapılmamaktadır. Her yıl adli tatilde mahkemeler çalışmaya ara vermektedirler. Adli tatil müessesesi ile yargı mensuplarına dinlenme fırsatı tanınmaktadır. Adli tatilin kanunda belirtilen süre içerisinde yapılması, yargı mensuplarından hâkim ve savcıların yıllık izinlerini düzenli bir şekilde kullanmasını sağlayarak öngörülemezliği ortadan kaldırmaktadır ve yargı sisteminin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

ADLİ TATİL NE ZAMAN BAŞLAR NE ZAMAN BİTER?

Adli tatilin başlama ve bitiş tarihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda   (HMK) düzenlenmiştir. HMK’de adli tatil müessesi ile ilgili adli tatilin süresi, adli tatilde görülebilecek dava ve işler ve adli tatilin sürelere etkisi olmak üzere üç hüküm düzenlenmiştir. Adli tatil süresi ise HMK’nin 102. Maddesinde düzenlenmektedir. Hükme göre adli tatil; her yıl 20 Temmuz’da başlar, 31 Ağustos’ta sona erer. Yeni adli yıl, 1 Eylül’de başlar. Hükümden de anlaşılacağı üzere adli tatil, 43 günlük bir süre zarfından oluşmaktadır.

ADLİ TATİLİN SÜRELERE ETKİSİ

Adli tatilde yargılama faaliyetleri tamamen durmamaktadır. Kanunlarda öngörülen dava ve işler, adli tatil süresince de mahkemeler tarafından görülmektedir. Kanunlarda istisnai olarak düzenlenen bu dava ve işler bakımından yasal süreler işlemeye devam etmektedir. Hukuk, ceza ve idari yargı davaları bakımından adli tatil süresince görülecek dava ve işler ile adli tatilin sürelere etkisi hakkında mevzuatlarda özel düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda adli tatilin sürelere etkisi değerlendirilirken üç yargı bakımından da ayrı ayrı inceleme yapılması gerekmektedir.

Hukuk Davalarında

Hukuk davalarında adli tatilin sürelere etkisi HMK m. 104 hükmünde düzenlenmiştir. Hükme göre adli tatile tabi olan dava ve işlerde, HMK’nin tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. Örneğin, bir boşanma davasının dava dilekçesi davalıya 18.07.2023 tarihinde tebliğ edilmiş ise iki haftalık cevap süresinin son günü adli tatile denk geldiği için, cevap süresi adli tatilin bitiminden itibaren bir hafta uzar ve dolayısıyla 07.09.2023 tarihine kadar cevap dilekçesi verilebilir. Fakat örneğin, 20.08.2023 tarihinde tebliğ edilmiş ise iki haftalık cevap süresinin son günü adli tatile rastlamadığı için cevap süresi bir hafta uzatılmış sayılmayacaktır.

Hükmün mefhumu muhalifinden anlaşılacağı üzere adli tatilde görüleceği hüküm altına alınan dava ve işlere ilişkin süreler bakımından bu hüküm uygulanamayacaktır. Dolayısıyla adli tatilde görülen dava ve işlere ilişkin sürelerin bitmesi adli tatil zamanına denk geldiği takdirde bu süreler bir hafta uzatılmış sayılmayacaktır.

HMK m. 104 hükmünde “bu Kanunun tayin ettiği sürelerin” ibaresi yer aldığından süre uzatımı HMK’de öngörülen süreler için geçerli olacaktır. Dolayısıyla diğer kanunlarda tayin edilen sürelerin bitimi adli tatile rastladığı takdirde süre uzatılmış sayılmayacaktır. Örneğin, İcra ve İflas Kanunu’nda öngörülen süreler açısından adli tatil sebebiyle süre uzamayacaktır.

Ceza Davalarında

Adli tatilin ceza davalarında sürelere etkisi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 331/4 hükmünde düzenlenmiştir. Hükme göre adli tatile rastlayan süreler işlemeyecek ve bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılacaktır.

İdari Yargı Davalarında

Adli tatilin idari yargı davalarında sürelere etkisi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) m. 8/3 hükmünde düzenlenmiştir. Adli tatil, İYUK’da “çalışmaya ara verme” olarak adlandırılmıştır. İYUK m. 8/3 hükmüne göre İYUK’da yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.

ADLİ TATİL NEDİR ADLİ TATİLDE SÜELER

ADLİ TATİLDE HANGİ İŞLER GÖRÜLEBİLİR?

Adli tatilde kural olarak yargılama faaliyetleri yapılmasa da yargılama faaliyetlerinin bu süre içerisinde tamamen durdurulmasının sebep olacağı hak ihlalleri gözetilerek birtakım işlerin önem ve gereğine binaen kanunlarda istisnalar düzenlenmiştir.

Hukuk davaları bakımından HMK’nin 103. Maddesinde adli tatile tabi olmayıp bu süreçte görülecek dava ve işler tahdidi olarak hüküm altına alınmıştır. Hükmün dördüncü fıkrasında HMK m. 103 hükümlerinin Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtay incelemelerinde de uygulanacağı düzenlenmiştir. Adli tatilde görülecek olan bu dava ve işlere nöbetçi mahkemeler tarafından bakılmaktadır. HMK m. 103 hükmüne göre adli tatilde görülecek dava ve işler şunlardır

• İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi.
• Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler.
• Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları.
• Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.
• Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri.
• İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar.
• Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler.
• Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler.
• Çekişmesiz yargı işleri.
• Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.
• Yukarıda belirtilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemler.

Örneğin, İcra ve İflas Kanunu m. 18 hükmünde “İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır.” Şeklinde hüküm yer almaktadır. Bu kapsamda HMK m. 103 hükmünde “kanunlarda ivedi olduğu belirtilen” düzenlemesi gereğince icra mahkemeleri kural olarak adli tatilde çalışmaya devam etmektedir. Yine hükmün devamında “taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler” düzenlemesi gereğince örneğin, taraflardan biri mahkemeden tarafı olduğu boşanma davasının adli tatilde görülmeye devam edilmesini talep edebilecektir.

Hükmün ikinci fıkrasında tarafların anlaşması hâlinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, yukarıdaki iş ve davalara bakılmasının adli tatilden sonraya bırakılabileceği de düzenlenmiştir.

Ceza davaları bakımından soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmalar ve ivedi sayılacak diğer hususlar adli tatilde görülmeye devam etmektedir.

İdari yargı davaları bakımından yürütmenin durdurulmasına ve delillerin tespitine ait işler ile kanunen belli süre içinde karara bağlanması gereken işler adli tatilde görülmeye devam etmektedir.

ADLİ TATİL HANGİ MAHKEMELERİ KAPSAMAZ?

Hukuk yargısı bakımından adli tatilin hangi mahkemeleri kapsamayacağı hakkında mahkeme türlerinden ziyade mahkemelerde görülen davaların türüne göre ayrım yapmak daha doğru bir değerlendirme olacaktır. Zira adli tatilde görülecek olan dava ve işleri düzenleyen HMK m. 103 hükmünde hukukun çeşitli alanlarındaki davalar, hüküm kapsamına alınarak istisna olarak kabul edilmiştir. Örneğin, iş mahkemesinde görülen her davanın adli tatilde görülmeye devam edeceği söylenemez. Ancak HMK m. 103 hükmünde “Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar” bakımından istisna getirilmiş ve bu davaların adli tatilde görülmeye devam edeceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla iş mahkemesi, hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçinin açtığı davayı adli tatilde görebilecek iken iş mahkemesinde görülen başkaca bir dava, adli tatil süresi zarfında bu mahkemede görülmeyecektir.

İcra ve İflas Kanunu m. 18 hükmünde icra mahkemesinde görülen davaların ivedi olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla kural olarak icra mahkemeleri adli tatil süresi zarfınca çalışmaya devam etmektedir.

Kadastro Kanunu m. 29/4 hükmünde kadastro mahkemelerinin adli tatile tabi olmadığı düzenlenmiştir.

Anayasa Mahkemesi, adli tatilde çalışmaya ara vermemektedir.

ADLİ TATİLDE DURUŞMA OLUR MU?

Adli tatilde yargılama faaliyetleri tamamen durmamaktadır. Hukuk, ceza ve idari yargıda adli tatilde görüleceği düzenlenen davaların duruşmaları adli tatilde görülmeye devam etmektedir.

ADLİ TATİLDE DURUŞMA YAPILABİLECEK DAVALAR

Adli tatilde;

• Hukuk mahkemelerinde kanunda sayılan hallerde,
• Ceza mahkemelerinde tutukluluk ve ivedi sayılan hallerde,
• İdare mahkemelerinde yürütmenin durdurulmasına ve delilleri tespitine dair işler ve kanunen belirli bir süre içerisinde karara bağlanması gereken işlerde nöbetçi mahkemeler faaliyet göstermeye devam etmektedir.

ADLİ TATİLDE BASİT YARGILAMA USULÜ

Kanun koyucu tarafından adli tatilde bakılabilecek işler düzenlenirken davaya konu uyuşmazlığın niteliği kıstas alınmıştır. Bu kapsamda istisnalar belirlenirken üstün yarar, işin niteliği, ivedilik ve hukuki korunma ihtiyacının kesintiye uğramaması gereken haller göz önünde bulundurulmuş iken görevli mahkeme veya yargılama usulü gibi konular kıstas olarak alınmamıştır. Adli tatilde görülecek dava ve işleri düzenleyen HMK m. 103 hükmünde basit yargılama usulüne tabi dava ve işler istisna olarak belirlenmemiştir. Dolayısıyla basit yargılama usulüne tabi olan davalara adli tatilde bakılmamaktadır, basit yargılama usulüne tabi davalar da adli tatile tabidir. Fakat HMK m. 103 hükmünde sayılan hallerden biri olarak kanunda ivedi olarak belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine mahkemece ivedi olarak görülmesine karar verilen basit yargılama usulüne tabi dava ve işler adli tatilde görülebilecektir.

ADLİ TATİLDE CEZA DAVALARI VE SAVCILIK İŞLERİ NE OLUR?

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 331/1 hükmüne göre “Ceza işlerini gören makam ve mahkemeler her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler.” Hükmün ikinci fıkrasında “Soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaların ve ivedi sayılacak diğer hususların tatil süresi içinde ne suretle yerine getirileceği, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır. Dolayısıyla adli tatilde soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmalar ve ivedi sayılacak diğer hususlar görülmeye devam etmektedir. Ayrıca hükmün üçüncü fıkrasında düzenlendiği üzere; tatil süresince bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay, yalnız tutuklu hükümlere ilişkin veya Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu gereğince görülen işlerin incelemelerini yapacaktır.

ADLİ TATİLDE DAVA AÇILABİLİR Mİ?

Adli tatilde dava açılabilmektedir. Fakat açılan davaya ilişkin işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için davanın, kanunlarda adli tatilde görülebileceği düzenlenen davalardan olması gerekir. Aksi takdirde dilekçe mahkeme tarafından kabul edilerek dava açılabilmekte fakat davaya ilişkin işlemler, adli tatilin bitimi itibariyle gerçekleştirilecektir.

ADLİ TATİLİN ZAMANAŞIMI SÜRELERİNE ETKİSİ

Zamanaşımı süreleri, maddi hukukta düzenlenmiş sürelerdendir. Maddi hukuka ilişkin süreler adli tatilden etkilenmemektedir. Dolayısıyla zamanaşımı süreleri adli tatil sırasında durmamaktadır. Bu kapsamda Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen bir zamanaşımı süresinin adli tatilde sona ermesi halinde, bu süre adli tatilin bitiminden itibaren bir hafta daha uzamayacaktır.

ADLİ TATİLDE MAHKEMELERE DİLEKÇE SUNULUR MU?

HMK m.103/3 hükmünde adli tatilde görülebilecek tahdidi olarak sayılan dava ve işler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemlerinin de yapılabileceği düzenlenmiştir. Ancak bu durumda karşı tarafın bu dilekçeler için yapacağı işlemlerin süresi, adli tatilin sürelere etkisini düzenleyen HMK m. 104 hükmüne tabi olacaktır.

ADLİ TATİLDE KANUN YOLLARINA GİDİLEBİLİR Mİ?

Kanun yolları; bir mahkeme kararına karşı, verilen kararın yanlış olduğu gerekçesi ile kararın düzeltilmesi veya iptal edilmesi için bir üst mahkemeye başvurulmasıdır. HMK m. 103/3 hükmünde “Adli tatilde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır.” Düzenlemesi yer almaktadır. Dolayısıyla adli tatilde, adli tatile tabi olan dava ve işlerde istinaf ve temyiz dilekçelerinin alınması işlemleri yapılabilmektedir, adli tatilde kanun yollarına gidilebilmektedir.

ADLİ TATİLDE TUTUKLULUK DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILIR?

CMK 331/2 hükmünde “Soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaların ve ivedi sayılacak diğer hususların tatil süresi içinde ne suretle yerine getirileceği, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır. Hükümden de anlaşılacağı üzere tutuklu işlere ilişkin davaların mahiyeti gözetilerek bu tür davaların adli tatil süresi zarfında da bakılacağı düzenlenmiştir. Yine hükmün üçüncü fıkrasında tutukluluğa ilişkin “Tatil süresince bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay, yalnız tutuklu hükümlere ilişkin veya Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu gereğince görülen işlerin incelemelerini yapar.” Düzenlemesi yer almaktadır.

Adli tatilde tutuklu işler yönünden sürelerin işleyip işlemediği de önemli bir husustur. Bu noktada Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/1-161 E., 2020/243 K. numaralı ve 28.05.2020 tarihli kararında “…sanığın tutuklu olduğu göz önüne alındığında 5271 sayılı CMK’nın 331/3. maddesi uyarınca adli tatil süresi içerisinde bir haftalık temyiz süresinin işlemeye devam ettiği, bu itibarla 28.07.2017 tarihinde usulüne uygun bir şekilde yapılan tebligat üzerine temyiz süresinin 04.08.2017 tarihinde sona erdiği…” şeklinde hüküm kurmuştur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu kararı, CMK m. 331 hükmünde “Adli tatile rastlayan süreler işlemez.” Denilmek suretiyle “adli tatilde görülebilen işler/adli tatilde görülemeyen işler” ayırımı yapmadığı ve sürelerin işlemesi ile ilgili herhangi bir istisna getirmediği gerekçeleriyle eleştirilmektedir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Adli Tatilde Mahkemeler Çalışılır Mı?

Kanunda belirlenen ve görülebilecek davalarda adli tatil döneminde de mahkemeler yargılamalarına devam etmektedir. Örneğin kanunda basit yargılama usulü ile görülen İŞ MAHKEMESİ VE İCRA MAHKEMESİ davalarına devam edilmektedir. Bu dönemde de mahkemeler açık olup, duruşma ve yargılamalara da devam edilmektedir.

Adli Tatilde İcra Daireleri Çalışılır Mı?

Kanunda belirlenen ve görülebilecek davalarda adli tatil döneminde de mahkemeler yargılamalarına devam etmektedir. Bu kapsamda İİK düzenlemesinde icra dairelerinin çalışmasına engel bir hüküm olmadığı gibi icra dairelerinde sürelerin durmasına dair bir hüküm de mevcut değildir. Dolayısıyla İİK düzenlenen sürelerin adli tatil süresince işlemeye devam ettiğini önemle belirtmekle adli tatil süresince de icra dairelerinin açık olduğu ve icra dairlerinde yapılacak işlemlere devam edilmektedir. Adli tatil süresinde icra dairesi açık olup, takip hukukundan doğan takip açma, ödeme emri düzenleme vs her türlü işleminde yapılabilmesi mümkündür.

Adli Tatilde Haciz Yapılabilir mi?

Bir önceki başlıkta belirttiğimiz üzere adli tatilde icra daireleri açık olup icra işlemleri de kural olarak durmadığından, adli tatil süresince tüm haciz işlemlerinin yapılabilmesi de mümkündür. Bu kapsamda haciz sürelerine bağlı şikayet ve dava süreleri de işlemektedir. Adli tatil içerisinde alacaklının talebi ile icra müdürlüğü tarafından ev haczi, taşınır, taşınmaz haczi vs haciz işlemlerinin yapılabilmesi mümkündür.

Adli Tatilde İşlemeyen Süreler Nelerdir?

HMK m. 104’te adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu kanunun tayin ettiği sürenin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacağı düzenlenmiştir. CMK m. 331/4’te adli tatile rastlayan sürelerin işlemeyeceği düzenlenmiştir. İYUK m. 8/3’te bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı düzenlenmiştir.

Adli Tatilde Hangi İşler Yapılır?

Adli tatilde şu işler yapılmaktadır:

• Hukuk Mahkemelerinde:
• İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi.
• Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler.
• Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları.
• Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.
• Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri.
• İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar.
• Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler.
• Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler.
• Çekişmesiz yargı işleri.
• Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.
• Yukarıda belirtilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemler.
• Yukarıda sayılan dava ve işler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri.
• Ceza Mahkemelerinde:
• Soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmalar ve ivedi sayılacak diğer hususlara ilişkin işlemler.
• İdare Mahkemelerinde:
• Yürütmenin durdurulmasına ve delillerin tespitine ait işler,
• Kanunen belli süre içinde karara bağlanması gereken işler.

Adli Tatilde Hangi Davalar Devam Eder?

Adli tatilde HMK m. 103 hükmünde düzenlenen dava ve işler görülmeye devam etmektedir. Örneğin; soybağı davaları, mahkemece ivedi olarak görülmesine karar verilen davalar…

Adli Tatilde Hukuk Büroları Açık Mı?

Avukatlık mesleğini icra edenler her ne kadar kamu hizmeti görmekte iseler de memur olarak nitelendirilmemekte ve adli tatilde çalışmaya devam etmektedirler. Dolayısıyla hukuk büroları adli tatilde açıktır.

 Sueda Tatoğlu