Sigorta hukuku, kişi ya da topluluklar için aynı veya benzer tehlikelerden korunmak için belirli bir prim ödeyerek rizikoyu sigortacıya devrettiği ve rizikonun gerçekleştiğinde kişi ya da toplulukların tehlike sonucu ortaya çıkan ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik bağımsız bir hukuki talep hakkına sahip olduğu hukuk dalıdır. Sigorta hukuku; sigorta sözleşmesinde yer alan tarafları korumak, sigortacılık alanının genişlemesini sağlamak, gerçek ya da tüzel kişilerin risklerini devrederek kaçınılmaz bir ilerlemeye sahip olmasını ve taraflar arası doğabilecek olan ihtilafların çözüme kavuşturulup sektörün iki tarafının da korunarak güven ve istikrar dolu olan bir ortam hazırlamayı amaçlayan hukuk dalıdır.

Sigorta hukuku kişilerin çeşitli olaylar sonucu zarara karşı korunmasını amaçlar. Ayrıca kişilerin geleceğini güvence altına alır ve tasarruf etmelerini sağlar. Bu yazıda ise sigorta hukukunun genel kapsamını, sigorta türlerini ve uyuşmazlık yollarını kısaca özetleyeceğiz ve sigorta hukukuna dair genel ama kapsamlı bir bilgi edineceğiz.

Randevu Alın

Sigorta Hukuku Hakkında Yazılarımız

SİGORTA TÜRLERİ VE HUKUKİ DAYANAKLARI

Sigorta hukukunda ikili bir ayrıma gidilebilir. Birincisi zarar sigortaları; Mal ve Sorumluluk sigortaları ve ikincisi ise Can sigortaları; hayat sigortası, kaza sigortası ve hastalık ve sağlık sigortasıdır. Sigorta hukuku TTK altıncı kitapta düzenlenmiştir ve yukarıda geçen sigortaların kanuni dayanağı 1453.madde ve devamındadır.

 

SİGORTA POLİÇESİ NEDİR? UNSURLARI VE GEÇERLİLİK ŞARTLARI

Sigorta poliçesi, sigorta yaptıran kişi ve sigorta yaptırdığı şirket arasında imzalanan anlaşmanın belgesidir. Bu poliçede iki tarafında sahip olduğu haklar ve üstlendiği sorumluluklar yer almaktadır. Sigorta poliçesi, sigorta şirketi ile sigorta yaptıran kişi arasında ilişkinin yazılı bir kanıtı ve ayrıca bu anlaşmanın şartları ve kapmasını da belirleyen bir yazılı belgedir.

Sigortacı bu belgeyi TTK 1424 de olan kendisi veya acentesi yaptıysa 24 saat, diğer durumlarda ise 15 gün içinde yetkililerin imzalarını taşıyan poliçeyi teslim etmelidir. Aksi takdirde geç vermeden doğan zararları sigortacı karşılamalıdır. Poliçe, kanun gereği birtakım bilgiler taşıması zorunludur. Bu bilgiler;

  • Poliçenin düzenlendiği tarih
  • Sigorta şirketi ve sigortalının veya sigorta ettirenin isim ve adresi
  • Prim tutarı ve primin ödenme koşulları
  • Eğer varsa sigorta işleminden çıkarı olan kişinin isim ve adresi
  • Sigorta bedeli
  • Sigortalama işleminin konusu
  • Poliçenin başlangıç ve bitiş tarihleri
  • Hazırlanan poliçe ile hangi güvencelerin verildiği

Yukarıdaki bilgileri taşıyan poliçe, sigortacı tarafından hazırlanır ve sigorta ettirene elden teslim edilir.

 

SİGORTA SÖZLEŞMESİNİN TARAFLARI VE SORUMLULUKLARI

Sigorta sözleşmesi; sigortacının sigorta güvencesini yerine getirme edimini yüklendiği, sigorta ettirenin ise prim ödeme borcu altına girdiği her iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Bu sözleşme; özel bir şekil şartı taşımayan, Türk borçlar kanunu çerçevesinde kurulan özel bir sözleşmedir.

 

Sigortacının sorumlulukları;

 

  • Rizikoyu taşımak
  • Aydınlatma yükümlülüğü
  • Sigorta poliçesi vermek
  • Giderleri ödemek
  • Sigorta tazminatı ödemek

 

Sigortacının temel borcu rizikoyu taşımaktır. Sözleşmede hangi rizikolara karşı koruma altına alındığı mutlaka belirtilmelidir. Ayrıca sözleşmede belirtilen süre ile sınırlıdır. Sigorta yaptırmak isteyen kişilerin, sözleşme öncesi süreç de ve kurulması sırasında sözleşmenin konu, teminat, kapsam ve diğer özellikleri bakımından bilgilendirilmesi gerekir. Sigortacı ya da sigortacının acentesi sigorta sözleşmesinin yapılmasından sonra 24 saat içinde, diğer hallerde 15 gün içinde, yetkili kişilerin imzaladığı poliçeyi sigorta ettirene vermelidir. Sigortacı; sigorta ettirenin rizikonun, bedelin ya da tazminatın belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bu giderler faydasız bile olsa ödemelidir. Sigorta; riziko gerçekleştiğinde poliçe kapmasına giren zararın, sözleşmede aynen tazminine ilişkin kayıt yoksa, bu tazminatı nakden ödeyecektir. Sigortacının ödeme yapması için, rizikodan haberdar olması gerekir.

 

Sigorta ettiren kişinin borçları

 

  • Prim ödeme
  • Sözleşme yapılırken doğru bilgi verme
  • Rizikoyu ağırlaştırmama
  • Ağırlaşan rizikoyu bildirme
  • Riziko gerçekleştikten sonra; Rizikonun gerçekleştiğini bildirme, araştırma yapılmasına izin verme, zararı azaltma ve kurtarma sorumlulukları vardır.

 

 

Rizikoyu sigortacıya devretmenin karşılığında sigorta ettiren bir bedel öder. İlk taksit ödenince teminat başlamaktadır. Prim; ilk taksiti nakden diğer taksitleri ise kambiyo senetleri ile ödenebilir. Sözleşme yapılırken, koşulları değiştirecek veya sözleşmenin kurulmasını engelleyecek sözlü veya yazılı sorulara yanlış beyan verilmemelidir. Riziko gerçekleştiğinde, gerekli bilgi ve belgeler makul sürede teslim edilmeli ayrıca gerekli bütün önlemler alınmalıdır aksi takdirde tazminattan indirim ya da kaçınma gibi durumlar ortaya çıkabilir.

 

SİGORTA SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ VE FESHİ ŞARTLARI

 

Sigorta ettiren; sigortacının sorumluluğu başlamadan önce, belirlenmiş primin yarısını ödeyerek sözleşmeden cayabilir. Prim borcu ödenmediği takdirde ise aksi bir kayıt yoksa sigortacının riziko sorumluluğu doğmamaktadır. Sigortacı 3 ay içinde dava veya takip başlatabilir veya 3 ayın sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ermesini bekleyebilir. İlk prim borcu ödendi diğer prim borçları ödenmediyse sigortacının 10 gün içinde ödenmesine ilişkin ihtarı ve bu sürede ödenmediyse sözleşme kendiliğinden sona ermektedir. Beyan yükümlüğüne aykırılık da ise riziko gerçekleşip gerçekleşmediğine bağlı sözleşmeden cayma veya tazminat yükümlüğünden kurtulma hakları vardır.

 

HASAR VE TAZMİNAT TALEPLERİNDE SİGORTALININ HAKLARI

Sigorta hukukunda; sigortalı, riziko gerçekleştikten sonra varsa gerekli evrakları iletmek yoksa haber vermek suretiyle hasar ve tazminat taleplerini sigortacıya bildirmiş olur. Sigortacı, aynen ödemeye dair bir kayıt yoksa sigortalının zararını nakden ödemektedir.

 

SİGORTA ŞİRKETLERİNİN TAZMİNAT ÖDEME SORUMLULUĞU

Sigorta şirketinin sorumluluğuna gitmek için; sigortacının üstlenmiş olduğu riziko meydana gelmeli, sigorta konusu olan menfaat, rizikonun gerçekleşmesi sonucunda zarar görmeli ve bu zarar, sigorta süresinde meydana gelmelidir. Ayrıca sigorta ettiren, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini sağlamalıdır. Sigorta şirketleri, kendi borcuna ilişkin incelemeleri bitince ve herhalde 45 gün sonunda borcunu ödemelidir. Sigortacı, kendisine başvuru sonrasında süresi içinde ödeme yapmazsa, tazminata ek temerrüt faizi de borcuna eklenir.

SİGORTA HUKUKUNDA ZARARIN KAPSAMI VE TAZMİN EDİLMESİ

TTK ilgili maddelerinde sigortacı, ‘’sigortalının zararını gidermelidir’’ yazmaktadır. Lakin bu zarar poliçede yazan tutarı aşıyorsa sigortacı poliçede yazan tutarı ödeyerek borcundan kurtulabilir. Poliçede yazan tutar korunan menfaatin değerinden fazla olursa sigortacı sadece zararı ödeyerek borcunu ifa etmiş olur.

HAYAT SİGORTASI VE HUKUKİ SORUNLAR

Hayat sigortasında; sigorta ettiren belirli bir prim karşılığında kendisinin veya başkasının hayatını, ölüm veya hayatta kalma durumlarına karşı sigorta ettirebilir.

Başkasının hayatı için sigorta yapılacaksa, sigorta ettirenin,3.kişinin hayatının devamında menfaati bulunması şarttır.

 

İlk primin ödenmesinden önce kişi ölmüşse bu sözleşme geçersiz olur. Taraflar arasında bu sözleşmenin kurulması için doktor incelemesi kararlaştırılmış olsa bile sigortalanacak kişi bu incelemeye zorlanamaz. Sigorta ettiren yanlış yaş beyanında bulunduysa sigortacı geriye dönük primleri faiziyle birlikte isteyebilir. Bu sigorta sözleşmesi bir yıldan beri devam ediyorsa sigorta ettiren, sözleşmeden ayrılabilir veya sigortacıdan ödünç vermesini isteyebilir.

 

 

TRAFİK SİGORTASI KAPSAMINDA AÇILABİLECEK DAVALAR

Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.

Sigortalı, rizikonun gerçekleşmesi halinde yükümlülükleri;

  • Bu sözleşmeye göre, sorumluluğunu gerektirecek bir olayı, on gün içinde sigortacıya ihbar etmelidir.
  • Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için ilgili kanunda yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder

Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce istenecek belgelerin tamamı ile birlikte ilgili sigortacıya yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigortacının başvuru tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi kısmen veya tamamen karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde sigortacının merkez veya şubesinin ya da sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabilir. Sigorta ettiren uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna da başvurulabilir. Ayrıca borçlar kanunu hükümlerince sigortalı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Sigorta ettiren kaza sonucu vefat ettiyse zarar gören yakınları manevi tazminat davası açabilir. Tazminat davaları ile ilgili makalemize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

SAĞLIK SİGORTASI UYUŞMAZLIKLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI

Hastalık ve sağlık alanlarının korunmaya değer menfaatler ve tedavilere harcanan masraflar, günümüzde sağlık sigortası ile korunma altına alınabilir. Sağlık sigortası; genel sağlık sigortası ve özel sağlık sigortası olarak ikiye ayrılır. Genel sağlık sigortası SGK tarafından sağlanan kişilerin sağlık hizmetlerinden faydalanmasını amaçlayan zorunlu bir sigorta türüdür. Özel sağlık sigortası ise isteğe göre teminatın belirlendiği ve SGK tarafından sağlanamayan diğer hizmetlerin prim ödeme karşılığında sağlanmasıdır. Bu hizmetler; sigorta ettirenin hastalık ve kaza durumlarında tedavi ve sair giderlerin, zararların ödenmesini amaçlamaktadır.

Sağlık sigortasında mevzuat gereğince teminat kapsamında olan hizmetler;

  • Ayakta tedaviye ilişkin hizmetler
  • Yatarak tedaviye ilişkin hizmetler
  • İlaç masrafları
  • Gündelik tazminatlar

Tarafların anlaşmasıyla birlikte teminat kapsamına dahil edilen hizmetler;

  • Doğum hizmetleri
  • Diş tedavileri
  • Estetik ve kozmetik hizmetler
  • Ömür boyu yenileme garantisi

 

    Özel sağlık sigortaları ile sigortalının riziko sonrasındaki tedavi ve sair giderleri ile teminat kapsamında olursa sigorta bedelinin ödenmesi teminat altına alındığından, açılacak davalar taraflarının malvarlığına ilişkindir. TTK MADDE 4 VE 5 de bulunan ticari dava kapsamına girip asliye ticaret mahkemesi yetkili olsa da TTHK gereği taraflardan birinin tüketici olduğu durumlarda bu davalar Tüketici Mahkemesinde görülmektedir.  Sigorta ilişkiler TTK da düzenlendiği için dava öncesi arabuluculuk şartı vardır. Dava öncesi arabuluculuk bir ön şarttır aksi halde dava reddedilmektedir.

 

Diğer bir çözüm yoluysa il, ilçe parasal sınırlar içerisinde kalan uyuşmazlıklarda tüketici daha masrafsız ve kısa bir yöntem olan tüketici hakem heyetine başvurudur

Bir diğer yöntem ise Tahkim yoludur. Taraflar dava açmak yerine sigorta tahkim komisyonuna da başvurma imkanına sahiptir.  Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesinin 13.fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, sigorta kuruluşu ile uyuşmazlık yaşanması hâlinde, ilgili sigorta kuruluşuna uyuşmazlığın çözümü için gerekli belgelerle başvurulmadan önce Sigorta Tahkim Komisyonu’na gidilemeyecektir. Unutulmamalıdır ki bu imkân zorunlu değil ihtiyaridir.

 

ZORUNLU DEPREM SİGORTASI (DASK) HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Zorunlu deprem sigortası; depremler ve depremler sonucu oluşan diğer yangın, tsunami gibi olaylara karşı maddi bir güvence sağlar.

Dask;

  • Deprem sonucu yıkılan binayı
  • Depremin yarattığı tsunami, toprak kayması gibi diğer olayların yarattığı maddi zararları
  • Binadaki duvarlar, asansörler, çatılar ve diğer bina alanlarında oluşan hasarları kapsamaktadır.
  • Dask’ın temel amacı tüm konutları güvence altına almak ve deprem sonucu gelecekte oluşma ihtimali olan hasarlar için bir fon oluşturmaktır.

 

SİGORTA TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?

Tazminat taleplerinin şekli ve süresi poliçeler arası farklılık gösterir. Talep oluştururken tespit tutanakları ya da hastane raporları gibi olaya ilişkin belge hazırlama, bu belgeleri sigorta şirketine gönderme, sigorta temsilcisi çağırma, sigorta şirketinin uygulamasını kullanma gibi farklı prosedürler olabilir. Tüm belgelerin hazırlanması, gönderilmesi ve belirtilen diğer adımların eksiksiz yerine getirilmesinden sonra tazminat için inceleme süreci başlar ve belirlenen yasal süre içerisinde talep sonuçlandırılır. Sigorta firmasından alınan yanıt kişileri tatmin etmezse bu durumda yine farklı zamanaşımı süreleri olan dava açma hakları vardır. Yukarıda da değindiğimiz bazı durumlarda dava öncesi farklı sonuç alma yöntemleri vardır. Dava açarken yetkili mahkemenin tespiti ve zamanaşımı süresini kaçırmamak için kişi ya da kuruluşların iyi bir hukukçuya ihtiyacı vardır.

 

 

 

SİGORTA ŞİRKETLERİ ALEYHİNE AÇILAN DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

Sigorta davalarında zamanaşımı sürelerinin genel zamanaşımı haksız fiilden doğan zararlarda ve sözleşmeden doğan durumlarda 2 yıl ve 10 yıllık sürelere tabidir.

Trafik sigortasında;

Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin rücu hakları, kendi yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra ve rücu edilecek kişiyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde hak düşer. Dava, Türk Ceza Kanunu kapsamında cezayı gerektirecek bir fiilden doğmuşsa tazminat talebi süresi, ceza kanununda daha uzun süreliyse sigorta davalarındaki süreler de eşdeğerine uzamaktadır. Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilir. Ayrıca isteğe bağlı sigortada ve taşıma sigortalarında da trafik sigortasına uygulanan hükümler uygulanır.

 

Özel Sigortalarda; TTK’ye göre sigorta sözleşmesinden doğan istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yıl ve sigorta tazminatına ve bedeline ilişkin haklar rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl içinde zamanaşımına uğramaktadır. Zarar sigortalarında ise zamanaşımı süresi farklıdır. TTK 1482’ye göre zarar sigortalarında istem sigorta konusu olaydan sonra on yıl içinde yapılmalıdır.

 

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU NEDİR? BAŞVURU SÜRECİ

Sigorta Tahkim Komisyonu, Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesiyle, sigorta ettirenle riski üstlenen ve tahkime kayıtlı sigortacı ile sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla kurulmuştur. Sigorta ettiren ya da menfaat sağlayan kişi öncelikle sigortacıya başvuruda bulunmuş olmalı ve menfaati tam ya da eksik bir şekilde tazmin edilmemiş olmalıdır. Sigortacı on beş gün içinde talebe yanıt vermemesi de tahkime başvuru için yeterlidir. Tüketici hakem heyetine başvuru veya dava açılması durumunda ayrıca tahkime başvuru yapılamaz.

Uyuşmazlığa düşen kişi öncelikle komisyona başvurur ve bu başvuru öncelikle on beş gün içinde raportörler tarafından incelenir. Daha sonra görevlendirilen hakemler, görevlendirme tarihinden itibaren dört ay içinde karar vermektedir. Tahkim başvurusu hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

SİGORTA HUKUKU AVUKATI OLARAK VERDİĞİMİZ HİZMETLER

Sigorta hukuku avukatları, vekil sıfatıyla sigortacıya başvuru, tahkimi yönetme ve gerektiğinde sigortadan kaynaklı hukuk davalarını yönetmektedir. Kişilerin hak kaybına uğramaması ya da eksik kazanç sağlamaması adına bilgili bir sigorta hukuku avukatına danışmalıdırlar. Bu süreç de kişilerin avukatların yardımına sahip olması maddi-manevi daha karlı olmaktadır.

 SIKÇA SORULAN SORULAR

Sigorta Hukuku Neleri Kapsar?

Sigorta hukuku; kredi ve finansal riskler, trafik kazaları sonucu oluşan zararlar, sağlık ve tedavi alanları gibi birçok alanda kişilerin riski sigorta kuruluşlarına devretmelerini kapsamaktadır.

 

Sigorta Avukatı Ne İş Yapar?

Sigorta avukatı, vekil sıfatıyla riziko gerçekleştikten sonra sigorta ettirenin menfaatlerini korur ve gerekli tahsilleri sigorta ettiren adına sağlar.

 

Sigorta Hukuku Davaları Nelerdir?

Çeşitli sigortalardan doğan sigorta alacak tazminat davaları ve trafik sigortasından doğan , değer kaybı, hasar bedeli, pert farkı, maddi ve manevi tazminat talepleri davalarıdır.

 

Sigorta Türleri Kaça Ayrılır?

 Sigorta hukukunda ikili bir ayrıma gidilebilir. Bu ayrım zarar sigortası ve can sigortası olarak yapılır.

  Poliçe Nedir Kısaca?

Sigorta sözleşmesinin şartlarını ve koşullarını içeren bir belgedir.

 

Kasko ile Sigortanın Farkı Nedir?

Trafik Sigortası (zmm) trafik kazası durumunda 3. Kişilerin zararını güvence altına alırken sigorta, kasko sigortası (imm) ise sigorta ettirenin taşıtını güvence altına alır.

 

Sigorta Davaları Nerede Görülür?

Sigorta davaları tüketici mahkemesi ve asliye ticaret mahkemelerinde ve alternatif çözüm yolu olarak Tahkim komisyonunda da görülür.

 

Sigorta Hukukunda Tahkim Nedir?

Sigorta hukukundan doğan uyuşmazlıkların bir çözüm yolu da tahkimdir. Sigortacı ve sigorta ettiren arasındaki uyuşmazlıkların tahkim hakemleri tarafından hızlı ve adaletli bir şekilde çözümlenmesini amaçlayan bir kuruluştur.

 

Sigorta Tahkim Hangi Davalara Bakar?

    Sigorta tahkim; sigorta ve sigorta ettiren arasındaki tüm uyuşmazlıklara bakmaktadır.

 

Sigorta Tahkime Hangi Hallerde Gidilir?

Mevcut bir hakkı olan kişi öncelikle sigortasına başvurmalı ve karardan sonra tahkime başvurabilir.

Sigorta Tahkim Komisyonunda Kimler Var?

Komisyonda bir Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, iki Birlik temsilcisi, bir tüketici derneği temsilcisi ile Müsteşarlıkça belirlenecek bir akademisyen hukukçu temsilcinin katılımı ile oluşmaktadır.